Denizli'nin Çameli ilçesinde tamamen organik yöntemlerle yetiştirilen ve coğrafi işareti bulunan meşhur Çameli sırık fasulyesinde hasat dönemi başladı. Güvercin gübresiyle beslenen, yeraltı kaynak suyu ile sulanan bu özel fasulye türü, sadece bölgenin değil, çevre illerin de sofralarında yerini alıyor. Tüketicilerden büyük ilgi gören sırık fasulyenin üreticisi Semra Şaylan, yıllardır doğallıktan ödün vermeden üretim yaptığını vurguluyor.

TAMAMEN DOĞAL VE ORGANİK TARIM
Çameli ilçesine bağlı Gökçeyaka Mahallesi’nde yaşayan 56 yaşındaki üretici Semra Şaylan, yaklaşık 10 yıldır üç dönümlük arazisinde meşhur Çameli sırık fasulyesi üretiyor. Şaylan, üretim sürecinde hiçbir kimyasal gübre kullanmadığını, sadece kendi beslediği 150-200 güvercinden elde ettiği doğal gübre ve bölgenin temiz kaynak suyunu kullandığını söylüyor.
Fasulyeleri, 23 Nisan’da toprakla buluşturan Şaylan, damla sulama sistemiyle güvercin gübresini doğrudan köklere ileterek ürün verimini ciddi şekilde artırdıklarını ifade ediyor. Bu yılki ilk hasadın, erken ve verimli gerçekleştiğini belirten üretici, fasulyelerin çıtır yapısı ve uzunluğuyla fark yarattığını dile getiriyor.
GÜNLÜK 600 KİLOGRAMA KADAR HASAT
Şaylan, günlük 300 ila 600 kilogram arasında ürün topladıklarını belirtiyor. Üretilen fasulyeler, başta Muğla, Denizli ve Burdur olmak üzere çevre illerdeki toptancılara gönderiliyor. Organik üretim yöntemi sayesinde tüketicilerden yoğun talep gördüklerini belirten Şaylan, “Doğal yöntemlerle yetiştirdiğimiz için fasulyemizin lezzeti çok beğeniliyor. Her gün sabahın erken saatlerinde tarlaya giriyoruz, akşama kadar hasat sürüyor” dedi.

YAYLA HAVASI LEZZETE LEZZET KATIYOR
Yayla ikliminin ürüne kazandırdığı aromaya dikkat çeken Şaylan, “Hayvan gübresi, doğal su ve temiz yayla havası birleşince fasulyemiz hem çıtır hem de çok lezzetli oluyor. Kasım ayına kadar hasat sürecek. Bu sezon yaklaşık 6 tona yakın yaş fasulye toplamayı planlıyorum” ifadelerini kullandı.
KURU FASULYE İÇİN AYRI TARLA
Taze fasulyenin yanı sıra kuru fasulye üretimi de yapan Şaylan, bu ürünler için ayrı bir tarlada çalıştıklarını söyledi. Doğal tarımın her aşamasını titizlikle yürüttüklerini dile getiren üretici, “Üretimden hasada kadar hiçbir aşamada doğallıktan sapmıyoruz. Güvenle tüketilebilecek bir ürün sunmak bizim en büyük önceliğimiz” dedi.

DOĞAL ÜRETİME TALEP BÜYÜYOR
Bölge halkının da organik üretime yöneldiğini belirten Şaylan, “Doğaya saygılı üretim hem toprağı koruyor hem ürünün kalitesini artırıyor. Çevre illerden gelen talepler, bu emeğin karşılığını aldığımızı gösteriyor” diyerek organik tarımın önemine dikkat çekti.
