Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, yaklaşık 39 aydır cezaevinde olan Gezi davası hükümlüsü Tayfun Kahraman’ın, bireysel başvurusunda, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ve yeniden yargılanması gerektiğine karar verdi. Oy çokluğuyla alınan kararda mahkemenin, ''hakkaniyete uygun yargılama ilkesi gereği, verilen mahkumiyet kararlarında illiyet bağının derece mahkemelerince ortaya konulmadığı'' tespitini yaptığı öğrenildi.
Tayfun Kahraman: Rant hırsı Türkiye'nin geleceğini karartacak
Tayfun Kahraman, Gezi Davası'nda yeniden yargılanacak.
Şehir plancısı Tayfun Kahraman, 2013 yılındaki Gezi Parkı protestolarında Taksim Dayanışması adına aktif rol almıştı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 25 Nisan 2022 tarihli kararıyla Kahraman’ı, aralarında Osman Kavala, Can Atalay ve Mine Özerden’in de bulunduğu diğer sanıklarla birlikte, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan" 18 yıl hapis cezasına çarptırmış ve tutuklanmasına karar vermişti.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, 28 Aralık 2022’de yerel mahkeme kararını onadı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi de 28 Eylül 2023’te hükmü kesinleştirerek infaz sürecini başlattı.
Anayasa Mahkemesi’nin verdiği son kararla birlikte, dosya yeniden yargılama için yerel mahkemeye gönderilecek. Bu süreçte Kahraman’ın cezaevinden çıkıp çıkmayacağına dair nihai karar, yeniden yargılamayı yürütecek mahkeme tarafından verilecek.
PROF. DR. SÖZÜER: HEMEN SERBEST BIRAKILMALI
Ceza hukuku profesörü Prof. Dr. Adem Sözüer, Anayasa Mahkemesi’nin Tayfun Kahraman hakkında verdiği ihlal kararının ardından sosyal medya hesabından dikkat çekici bir değerlendirmede bulundu. Sözüer, “Eğer karar bu şekildeyse, Tayfun Kahraman’ın serbest bırakılıp tutuksuz yargılanması gerekir” dedi.
Sözüer, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Osman Kavala hakkındaki kararlarına da atıf yaparak, bu kararların uygulanması hâlinde Gezi Davası’nda mahkûm edilen tüm isimlerin serbest kalması gerektiğini vurguladı. Türkiye’de daha önce verilen AYM kararlarının, örneğin Can Atalay dosyasında olduğu gibi, gereklerinin yerine getirilmediğini hatırlatan Sözüer, şu ifadeleri kullandı:
“Kardeşlik ve Dayanışma Komisyonu çalışmaya başlamadan önce AYM/AİHM kararlarının gereklerini yerine getirmek, komisyona yönelik kimi haklı eleştiri ve kuşkuları da önemli ölçüde giderebilecektir. Her temel sorunun çözümü için ilk adım, Türkiye'nin hukuka dönmesidir.”
Sözüer’in bu açıklamaları, yeniden yargılama süreci başlarken adaletin sağlanması adına nasıl bir tutum izleneceği sorusunu da beraberinde getiriyor.
"SAKİNCE SÜRECİN BİR AN ÖNCE TAMAMLANMASINI BEKLİYORUZ"
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Tayfun Kahraman’ın, bireysel başvurusunda, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ve yeniden yargılanması gerektiği kararı ile ilgili olarak eşi Meriç Demir Kahraman da bir paylaşım yaptı.
Kahraman’ın paylaşımı şöyle:
Herkese selamlar. Telefonlara yetişmekte zorlanıyorum. Bugün Tayfun ile 171. görüş günümüzdü. Haberi görüş çıkışında öğrendim. Geç de olsa eşim @tayfun_kahraman ile yaşadığımız adaletsizliğin Anayasa Mahkemesi tarafından onaylanmasından büyük mutluluk duyuyoruz. Sakince sürecin bir an önce tamamlanmasını bekliyoruz.
