İmamoğlu’ndan savcılara uyarı: Tehlikeli bir yol açıyorsunuz... 'Kamu ihalelerine giren firmaları zan altında bırakıyorsunuz'

Ekrem İmamoğlu, Ankara'daki konuşmasında çalışanlara yurt dışı yasağı getirilmesini ve iş insanlarının mal varlıklarına tedbir konmasını eleştirerek, “Türkiye’nin çok sayıda büyük şirketi var. Devlet ihalelerine giren iş insanları da birbirini tanıyor, bakanları tanıyor” dedi. Savcılara seslenerek, “Tehlikeli bir yol açıyorsunuz, kamu ihalelerine giren bütün firmaları zan altında bırakıyorsunuz” ifadelerini kullandı.

CHP'nin ön seçimle belirlenecek Cumhurbaşkanı aday adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ön seçim çalışmaları kapsamında Ankara'da konuştu.

İmamoğlu'nun konuşmasında öne çıkanlar şu şekilde:

"CHP kayıtsız şartsız millete inanmanın partisidir. Yapacağımız ön seçim işte bu anlayışın ifadesidir. Nasıl ki ülkenin tek sahibi milletse, partinin de tek sahibi üyelerdir. 23 Mart'ta da siz ne derseniz o olacak. Cumhuriyet ve demokrasi adına yapılacak en doğru şeylerden birini yapıyoruz; partimizin cumhurbaşkanı adayını ön seçimle belirliyoruz. Ön seçim partimizin geleneklerinde ve ruhunda vardır. Sandıktan kaçanlar partilerini saraydan yönetenler yapacağımız ön seçimi istismar etmeye, kendilerine fayda çıkartmaya çalışıyorlar ama onlara bu fırsatı vermeyeceğiz. Çünkü bizim partimiz demokrasi devrimi yaptı. Bu devrime imza atan Özgür Özel'e onun nezdinde MYK üyelerimize genel sekreterimize, genel başkan yardımcılarımıza, parti meclis üyelerimize ve CHP'nin TBMM grubuna teşekkür ediyorum.

'DEMOKRASİ TARİHİMİZİN EN GENİŞ KATILIMLI ÖN SEÇİMİNİ YAPACAĞIZ'

Demokrasi tarihimizin en geniş katılımlı ön seçimini yapacağız, partimizi ve tüm muhalefeti büyüteceğiz, güçlerimizi birleştireceğiz. Bu sandıktan tek bir üyeyi bile eksik bırakmadan yol almaya hep beraber çalışacağız. Milletten kaçanlara korku salacağız, milletimize umut kaynağı olacağız. Biz 23 Mart'ta kullanacağınız her oy ile saraydakine haddini bildireceğiz. Ön seçimde hep birlikte ona "Bak Erdoğan bu sandıktır, bu mühür. Mühür kendini sultan zannedenlerin değil milletindir. O sandıktan o mühürden kaçamayacaksın onu diyeceğiz.

Bizler 23 Mart'ta tek yumruk halinde bu mesajı vereceğiz. Ülkedeki kara bulutları dağıtıp göndereceğiz. İstediğimiz bu ülkenin bütün cumhuriyetçileri demokratları yurtseverleri Atatürk sevdalıları adım adım birleşip bütünleşecek.

Elbette yolumuz zor bir yol, yolumuz taşlı bir yol. Hedefe ulaşmak kolay olmayacak. Bundan sonra da bedel ödemek zorunda kalabiliriz. Kim umutsuzluğu düşerse onu kolundan tutup ayağa kalkacağız. Milletimize cesaretimizi kararlılığımızı göstereceğiz. Biz umudu geleceğe örgütlemiş bir partiyiz. Birbirimize olan ilişkimizdeki o güçlü bağlardan vazgeçmeyeceğiz.

Sevgili dostlar, hepimiz biliyoruz ki bu gün Türkiye'de iki ayrı hukuk geçerli. İktidarın kanatları altındakileri en ağır suçları bile işlese yargılanmıyorlar, hak ettikleri hiçbir cezayı almıyorlar. Hatta sorgulayan bile yok. Ama başta CHP'liler olmak üzere iktidarı eleştirenlere hakkını arayanlara, adalet isteyenlere düşman hukuku uygulanıyor. Çünkü iktidarın eli de kolu da yargının içinde. Bundan en çok yüce Türk yargısının namuslu hakimleri, savcıları üzgün. Yargıyı en az güvenilen kurumu haline getirdiler.

CHP'nin İstanbul'da 3 belediye başkanını gece karanlığında alıp hapse attılar. Buradan Ahmet Özere, Rıza Akpolat ve Alaattin Köseler'e selam olsun. Onların özgürlükleri için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bunların tek derdi sandıkta yenemedikleri ve asla yenemeyecekleri CHP'ye yargı eliyle diz çöktürmek istiyorlar. Bunlar ön seçim kararı aldıktan sonra savcılar ve medyaları partimize karşı taarruza geçtiler. Partimize ve bana yönelmiş olan bu yargı taarruzunun altında tek bir savcı var aslında. Ergenekon davaları sırasında ben CHP'nin Beylikdüzü'ndeki ilçe başkanıydım, ilçe örgütümüzle birlikte kumpas davalarına karşı güçlü mücadeleler verdik. O günleri yaşayanlar iyi bilirler malum savcı o günden bu güne türlü türlü renge boyandı, birileri tarafından hep aldatıldı. Ben ise siyasi duruşumu hiç değiştirmedim. Ve hala aynı malum savcıya karşı mücadele ediyorum. Yılmıyorum, korkmuyorum bir adım geri atmıyorum atmayacağım.

Hakkımda neler planladıklarını duyuyorum, biliyorum. Sosyal medyadaki trolleri, kendi saray gazetecileri ve onun gibi olan tetikçileri televizyonda konuşuyorlar, çalışanlarımıza yurt dışı yasağı koyuyorlar, yol arkadaşlarımıza tanıdığımız tanımadığımız iş insanlarının mal varlıklarına tedbir koyuyorlar. Savcılığa hayırdır diye soranlara örgüt diyorlar. Anlıyoruz ki bir kaç kişinin birbirini tanıyor olmasından örgüt çıkartmaya çalışıyorlar.

SAVCILARA SERT UYARI: TEHLİKELİ BİR YOL AÇIYORSUNUZ

Bu iş insanları da birbirini tanıyor, aynı özel uçakla yurtdışına gidiyor, aynı teknede bir araya geliyorlar. Ertesi gün milyarlarca dolar değerinde devlet ihalelerinin her biri ayrı ayrı şirketleriyle giriyor. Hep beraber giriyorlar. İhale aldıkları bakanlıkları isimleri kamu kuruluşlarının başındaki yetkilileri tanıyorlar. Sosyal medyada fotoğrafları var. Bakanlığı döneminde ihaleler kazanılan şirkete, bakanlığı sonrası yönetim kurulu üyesi olarak alınan bakan var.

Şimdi savcılara sesleniyorum: Tehlikeli bir yolda yürüyorsunuz, tehlikeli bir yol açıyorsunuz. Türkiye’de kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine giren tüm firmaları, o kurumların yöneticilerini de zan altında bırakıyorsunuz ve onları da bir örgüt şeklinde bir tasarımın içine dahil ediyorsunuz Sizin Ekrem İmamoğlu alerjiniz başka kapılar açıyor.

Kamudan ihale alan tüm iş insanlarına sesleniyorum. Çok büyük bir yol açılıyor. Emsal olacak işler açılıyor. Bu hukuksuzluk son bulmazsa bundan sonra Türkiye’de ne bir kamu yetkilisi ne de kim olursa olsun hiçbir iş insanı başına ne geleceğini bilemeyeceği günlere gebeyiz. Bugün olmaz yarın olur. Bu gayrimeşru uygulamalara maruz kalmak istemeyen, bu kötü akla müdahale eder. Ekrem İmamoğlu’nun itibarını zedelemek isteyenler, bana kumpas kurmak isteyenler bilsin ki dönüşü olmayan bir yola giriyorlar. Bu tarihi uyarıyı da Türkiye'nin kalbi Ankara'dan onlara yapıyorum.

'TÜRKİYE MUZ CUMHURİYETİ DEĞİLDİR'

Bu davaların bu soruşturmaların hepsi temelsiz, kanıtsız, zorlama iddialar. Tüm uyduruk iddiaların bir araya getirecekleri tek şey İmamoğlu'nun etrafında toplanmış çıkar amaçlı bir örgüt icat etme çabası. Bunu kimi ihaleleri bahane ederek yapacaklar, etrafımdaki kişilere de kurdukları bu kirli hesap düzeniyle onları suçlu ilan etmeye çalışacaklar. Bu ülkeyi karıştırmaya hazırlanıyorlar. Tek dertleri ön seçim olmadan İmamoğlu'nun işini bitirelim. Rüyaları içi bomboş iddialarla kumpas yapmak. Turpun büyüğü diyerek heyben örgüt çıkarmak. İmamoğlu'nu hapse atmaktan bile bahsediyorlar, köşe yazılarında bunlar var. Burası muz cumhuriyeti değil, bu topraklarda namerte yer yok."

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN