Milli Eğitim Bakanı Tekin, 22 özel okulun fahiş fiyat politikaları nedeniyle uyarıldığını ve üçüncü uyarı alırlarsa kapatılma cezasıyla karşılaşabileceklerini belirtti. Bakanlık, denetimlerin devam ettiğini ve hukuka aykırı uygulamalara karşı gerekenin yapılacağını vurguladı.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, özel okulların fahiş fiyat politikalarına yönelik incelemeler sonucunda 22 okulun yüksek fiyat uyguladığını tespit ettiklerini açıkladı. Tekin, bu okullara şu ana kadar iki kez uyarı yapıldığını ve üçüncü uyarı almaları halinde kapatılma cezasıyla karşı karşıya kalabileceklerini belirtti.
Birçok okulda çok dikkat çekici oranlarda fahiş fiyat olduğunu belirten Bakan Tekin, "Onun dışındakilerde böyle bir talep yok. Ancak bu 22 okulun bu şekilde bir yok izlemesi diğer kurumları rahatsız ediyor. O özel okullarımız da bizimle iş birliği yapmaya açıklar. Ben hem velilerimiz hem özel okullarımız bizimle iş birliği yaparlarsa bu tür hukuk dışı uygulamaları bizimle paylaşırlarsa biz gereğini yaparız" dedi.
"KAPATMAYA KADAR GİDER"
Özel okullar ile ilgili 700'ün üzerinde soruşturma olduğunu vurgulayan Bakan Tekin, "Cezai yaptırımları uygularız" ifadelerini kullandı.
Şu ana kadar yüksek fiyat politikası izleyen okullara 2 kez uyarı yapıldığını aktaran Tekin, 'Eğer 3'üncü uyarı olursa kapatmaya kadar gidecek cezai durum söz konusu' diye konuştu. Milli Eğitim Bakanı, özel okullara, 'Kapatmaya kadar gider' uyarısında bulundu.
Tekin, 12 bin özel okulun açılan soruşturmalar kapsamında denetlendiğini açıklayarak, şunları bildirdi:
''Onun dışındakilerde böyle bir talep yok. Ancak bu 22 okulun bu şekilde bir yok izlemesi diğer kurumları rahatsız ediyor. O özel okullarımız da bizimle iş birliği yapmaya açıklar. Ben hem velilerimiz hem özel okullarımız bizimle iş birliği yaparlarsa bu tür hukuk dışı uygulamaları bizimle paylaşırlarsa biz gereğini yaparız.
Eğer 3'üncü uyarı olursa kapatmaya kadar gidecek cezai durum söz konusu. Dolayısıyla özel okullar da bu konuda hassas davranıyorlar. Eğer bizim hassasiyetlerimizi suiistimal eden birileri varsa gereken yaptırımları uygularız.''
TEKİN DAHA ÖNCE DE UYARMIŞTI
Özel okullarda fahiş fiyat uygulayan, öğretmenlerine hak ettikleri özlük haklarını vermeyen, velilerden kayıt dışı ücret talep eden kurumların sektöre zarar verdiğini belirten Bakan Tekin, “Benim sizden isteğim şu; bu süreci birlikte yürütelim. Siz de kendi içinizde bu tür kötü örnekleri ya kendi içinize çözün ya da bize ulaştırın, biz gerekeni yapalım. Birlikte çalışmak ancak bu şekilde mümkündür. Ben tekrar söyleyeyim. Siz yapmadığınız sürece bunu biz yapacağız. Bizim yaptığımız yaptırım gücümüzün içinde hem cezai müeyyideler var ekonomik anlamda hem kapatmaya kadar gider, çekinmeyiz. Çünkü burada hukuk devleti ilkesiyle temel hak hürriyetlere sıkıntılı durumlar ortaya çıkıyor. Bizim görevimiz de bu sıkıntıları oradan kaldırmak" demişti.
TEKİN: YKS İLE İLGİLİ BİR DEĞİŞİKLİK GÜNDEMİMİZDE YOK
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Ben vatandaşın çocuğunu emanet edeceğim öğretmen yetiştireceğim, bana "Mülakat yapma' diyorsunuz, kusura bakmayın. Benim ödevim, adalete uygun, hak yemeden bir sınav yapmak ve buna göre vatandaşımızın çocuğunu emanet edebileceğimiz öğretmenler istihdam etmek. Ben dahil hiçbir kişi mülakatlara müdahale edemez" dedi.
Bakan Tekin bir televizyon programında soruları yanıtladı. Öğrencilerden birinin eğitim alanında yapılan değişiklikleri sorması üzerine, eğitimde kılı kırk yararak karar almak gerektiğine dikkati çeken Tekin, "Aldığınız karar hep birileri tarafından eleştiri konusu olabiliyor, bir kısmı tasvip ediyor, bir kısım karşı çıkıyor. İki tane yolumuz var. Bir, doğru bildiklerinizi yapacaksınız. Ülkenin çocuklarını, gençlerini, ülkemizin geleceğini sağlam yetiştirmek için doğru adımlar atmak lazım. İkinci seçenek, kendi siyasi kariyerimizi düşünüp popülist adımlar atmak. Sizin beni seveceğiniz, 'Çokça tatil yapın, gezin, okul önemli değil.' tarzından... Biz birincisine talip olduk. İnanın gecemizi gündüzümüze katıp sizin için çaba sarf ediyoruz" diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığının değişime en hızlı adapte olması gereken bakanlık olduğunu anlatan Tekin, şunları kaydetti:
"Dünyada çocuklar artık bilgiyi edinmekte sıkıntı yaşamıyorlar, bilgiye ulaşabiliyorlar. Yani çocuğa okulda verilen bilgi gündelik hayatta beceriye dönüşüyor mu, dönüşmüyor mu? İhtiyaç duyduğumuz şey bu. Biz de bunu yaptık. Şimdi bize diyorlar ki 'Niye değiştiriyorsunuz?' Ben de diyorum ki 'Siz bu çocukların iyiliğini mi, kötülüğünü mü düşünüyorsunuz?' Bizim kitaplarımız hala çocuğa bir tanımı ezberletiyor, bir bilgiyi veriyor. Nerede kullanacağını, ne işine yarayacağını söylemeden bunları onlara vermek içinde yaşadığımız çağda doğru değil."
"ÇOCUKLARIMIZIN ÖNCE TÜRKÇEYİ, ANA DİLLERİNİ ÖĞRENMELERİ LAZIM"
Bir öğrencinin, öğretmenlerin teknolojiye adaptasyonuyla ilgili soru yöneltmesi üzerine Bakan Tekin, Milli Eğitim Akademisinin önemine dikkati çekmek gerektiğini belirtti.
Bakan Tekin, sözlerine şöyle devam etti:
"Biz 'Üniversiteler bilim insanı yetiştirsin.' dedik. Yetiştirdiği kişilerden 'Ben öğretmen olmak istiyorum.' diyen kişi, Milli Eğitim Akademisinin sınavına girsin, 14 ay boyunca gerek teorik olarak gerekse uygulama olarak staja gönderelim. Bizde şu anda formasyon dersleri alırken 90 saat civarında uygulama eğitimi alıyorlar ama bu Batı ülkelerinde ortalama 400-500 saat. Milli Eğitim Akademisiyle diyoruz ki üniversiteler alanında uzman arkadaş yetiştirsinler, bunlar öğretmen olmak istiyorsa biz onlara bir miktar teorik ders, bir miktar da dünya ortalamalarına yakın, 400-500 saat uygulama yaptıralım, ondan sonra çocuklarımızın karşısına öğretmen olarak çıkartalım."
İngilizce eğitiminde gösterilen konu başlıklarıyla alakalı bir ekleme ya da değişiklik planlanıp planlanmadığının sorulması üzerine de Tekin, yabancı dil mantığında bir problem olduğunu ifade etti.
Tekin, "Çocuklarımızın önce Türkçeyi, ana dillerini öğrenmeleri lazım. Çok trajikomik. Kendi ana dilini 100 kelimeyle konuşan bir çocuktan 500 kelimelik, 1000 kelimelik yabancı dilde konuşmasını beklemeniz mümkün mü? Çocuklarımızın ana dil becerilerinin gelişmesi, sadece ana dil açısından değil, diğer akademik branşlar için de çok önemli. Artık gramer değil, çocuklarımızın kendilerini ifade edebileceği bir yabancı dil bilgisi öğretmek istiyoruz." dedi.
"NEYE İHTİYACINIZ VARSA OKULUMUZDA VERİYORUZ"
Bir öğrencinin YKS ile ilgili değişiklik yapılıp yapılmayacağını sorusuna Tekin, şöyle yanıt verdi:
"YKS ile ilgili bir değişiklik gündemimizde yok ancak bu YKS'deki şu andaki sorular mevcut müfredata göre. Şimdi 9'uncu sınıflarda Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'yle başlayan arkadaşlarımızın soruları bu müfredata göre olacak. Bu müfredat yeni, dışarıda, merdiven altında kurs veren, öğretmen olduğunu iddia eden bir kişi bunu bilmiyor. Sizi kandırmasına müsaade etmeyin, neye ihtiyacınız varsa biz okulumuzda veriyoruz. Ders kitaplarını biz yeni yazıyoruz, adam Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ne göre YKS kitabı yazmış. Bu kadar sahtekarlık olmaz, inanmayın."
Bakan Tekin, eğitim süreci boyunca veli desteğinin önemli olduğuna ancak velilerin öğretmenlik yapmamaları gerektiğine dikkati çekti.
"Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'yle haftalık yükünüz hafifleyecek"
Bir başka öğrencinin de mülakatlarla ilgili yönelttiği soruya Bakan Tekin, "36 aydan itibaren çocuğunuzu emanet ettiğiniz kişinin mülakatla alınması en doğru yöntem. Öğretmenliği çok kutsal ve önemli bir meslek olarak gördüğümüz için, en önemlimizi emanet ettiğimiz kişi öğretmen olduğu için mülakata devam ettik" karşılığını verdi.
"Mülakatlarda olası torpilin önüne nasıl geçileceğinin" sorulması üzerine Tekin, alacakları adayın 3 katı aday çağırdıklarını, bir kod numarasıyla mülakata gidildiğini, komisyondakilerin kişi hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadıklarını kaydetti.
Bakan Tekin, öğrencilere mülakattaki her süreci, alınan tedbirleri sırasıyla anlattı.
Mülakata karşı olduğunu söyleyenlere seslenen Tekin, şunları dile getirdi:
"Siyasetçilere de söylüyorum, kendi partinize çaycı alıyorsunuz, mülakat yapıyorsunuz. Ben vatandaşın çocuğunu emanet edeceğim öğretmen yetiştireceğim, bana 'Mülakat yapma.' diyorsunuz, kusura bakmayın. Benim ödevim, adalete uygun, hak yemeden bir sınav yapmak ve buna göre vatandaşımızın çocuğunu emanet edebileceğimiz öğretmenler istihdam etmek. Ben dahil hiçbir kişi mülakatlara müdahale edemez."
Devamsızlık affı gibi bir durumun söz konusu olmadığını kaydeden Tekin, öğrencilerin okula gitmelerini istediklerini belirtti.
Ders saatlerinin uzunluğuna ilişkin yöneltilen eleştiriler konusunda da Tekin, müfredatın içeriğini 3'te 1 oranında hafiflettiklerini vurgulayarak, "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli yerleştiğinde sizin haftalık yükünüz hafifleyecek" diye konuştu.
Bakan Tekin, Türkiye'nin eğitimde sürekli yukarılara doğru çıktığını sözlerine ekledi.