Kur’an meallerine Diyanet denetimi getiren yasal düzenleme henüz yasalaşmadan, uygulama fiilen başladı. Prof. Dr. Mustafa Öztürk’ün meal çalışmalarına, daha önce defalarca bandrol verilmesine rağmen bu kez Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Diyanet’ten onay alınması” şartı getirildi. Bazı yayınevleri, Diyanet İşleri Başkanlığı'yla temasa geçtiğinde ise “İncelemeye en erken altı ay içinde alabiliriz, onay çıkarsa bandrol verilebilir” cevabını aldı. Bu gelişme, düzenlemenin henüz Meclis’te görüşülme aşamasındayken fiilen sansür mekanizmasına dönüştüğü eleştirilerine yol açtı.
İlahiyatçı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, Kur’an meallerinin Diyanet denetimine açılmasına ve "sakıncalı" bulunanların toplatılıp imha edilmesine olanak tanıyan yeni düzenlemeye sert tepki gösterdi. YouTube kanalında yayınladığı videoda, henüz yasa çıkmadan kendi mealine bandrol verilmediğini açıklayan Öztürk, “Ben mealimi gönüllü olarak yakıyorum. Bu da tarihe not olsun” diyerek yaşadığı hayal kırıklığını gözler önüne serdi.
Diyanet’e ‘uygun olmayan eserleri’ imha yetkisi: Meallere müdahale mi edilecek?
“KUR’AN MEALLERİ SAKINCALI MI OLUR?”
Meclis Genel Kurulu’nda görüşmeleri süren teklif, Kur’an-ı Kerim meallerinin Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından “İslam’ın temel niteliklerine aykırı” bulunması halinde, ilgili yayınların toplatılmasını, imha edilmesini ve dijital ortamlardan kaldırılmasını öngörüyor. Prof. Dr. Mustafa Öztürk, bu düzenlemenin yalnızca düşünce özgürlüğünü değil, Kur’an’ın farklı yorumlanabilme zenginliğini de tehdit ettiğini savundu.
Öztürk, “Devlet artık Kur’an meallerini sakıncalı ve sakıncasız olarak ayıracak. Diyanet bu mealleri denetleyecek. Bu, modern zamanların ilmî engizisyonudur” diyerek tepkisini dile getirdi. Kendi mealinin de Diyanet tarafından daha önce hedef alındığını ve mahkeme süreciyle toplatılmaktan kurtulduğunu hatırlatan Öztürk, “Elimde yok ama Ankara Okulu Yayınevi’ne yazdım, ‘Ne kadar varsa yakın’ dedim” sözleriyle dikkat çekti.
SIRA DİĞER MEALLERE GELEBİLİR
Öztürk, sadece kendi eseriyle sınırlı kalmayacağını öne sürdüğü uygulamanın, daha önce Diyanet’in mesafeli yaklaştığı Mustafa İslamoğlu, Muhammed Esed, Edip Yüksel gibi isimlerin meallerine de yönelebileceğini iddia etti. Sürecin, belirli bir Sünni yorum dışında kalan tüm yaklaşım ve yorumlara baskı anlamına geldiğini savundu.
“LANET OLSUN GEÇEN YILLARIMA”
Prof. Dr. Mustafa Öztürk, videonun sonunda meal çalışmasına harcadığı yıllar için “Lanet olsun” diyerek duygusal bir çıkış yaptı. “Ben sizin resmi dininizden zaten el çekmiştim. Şimdi de mürekkep izlerimi silmek istiyorsunuz. O hâlde önce ben silineyim” diyen Öztürk, iktidarın önde gelen isimlerine de sitem etti:
“Numan Kurtulmuş, Efkan Ala, Cemil Çiçek, Naci Bostancı, Ömer Çelik, İbrahim Kalın… Siz tarihe geçin. Bu da tarihe not olarak kalsın.”
NE OLMUŞTU?
AK Parti tarafından Meclis’e sunulan düzenleme, Diyanet’e Kur’an meallerini “re’sen inceleme ve sakıncalı bulunanları toplatma, imha etme” yetkisi veriyor. Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan geçen teklif, tepki çekmişti. İlâhiyatçılar, düzenlemenin engizisyon uygulamalarını andırdığını ve dinî çoğulculuğu tehdit ettiğini savunmuştu. Teklif ayrıca, erişim engeli ve dijital ortamdan silme gibi maddelerle de dikkat çekmişti.
İnfaz paketi Meclis'te: 19 bin 800 kişi tahliye edilecek
MECLİS GÜNDEMİNE DE GELMİŞTİ: BU TEKLİF, BİLGİYE SANSÜRDÜR
Söz konusu düzenlemeye ilişkin ilk itirazlardan biri, İstanbul Bağımsız Milletvekili Mustafa Yeneroğlu’ndan gelmişti. Yeneroğlu, “İslam’ın temel nitelikleri” gibi ucu açık bir ifadenin kanun metnine girmesini eleştirerek, bu durumun ilahî kelâmın yorumunu bir bürokratik heyetin tekeline bırakmak anlamına geleceğini ifade etmişti. Geçmişte üç ayrı mealin toplatıldığını hatırlatan Yeneroğlu, “Yarın onlarca eserin yakıldığına tanıklık edebiliriz” demişti.
CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp de Meclis’te yaptığı konuşmada iktidarı uyararak, “Tarihe Kur’an meallerini toplatan ve imha eden bir iktidar olarak geçmeyin” çağrısında bulunmuştu.
