Sosyal medyada hızla yayılan bazı aşırı trendler, gençlerin sağlığını riske atıyor. Bu trendlerden biri, Mart ayında Efecan Kültür'ün hayatını kaybetmesiyle gündeme gelen “Mukbang” olarak bilinen, kamera karşısında aşırı miktarda yemek yeme alışkanlığı.
Sosyal medya platformlarında gençler arasında hızla yayılan aşırı yeme alışkanlığı, endişe yaratıyor. Türkiye’de, 24 yaşındaki Efecan Kültür’ün, kamera karşısında aşırı miktarda yemek tükettiği sırada dikkatleri üzerine çekmesi, bu trendin tehlikelerini ortaya koydu. TikTok'ta büyük bir izleyici kitlesi edinen Efecan, sağlığını kaybetti ve aşırı kilo nedeniyle hareket edemez hale geldikten sonra hastanede geçirdiği aylar sonunda Mart ayında yaşamını yitirdi. Aşırı yeme alışkanlıkları ve diğer tehlikeli davranışlar, günümüzde birçok gencin acil servisleri ziyaret etmesine yol açıyor.
Peki, sosyal medyada kamera karşısında yemek yemenin izlenmesi gerçekten eğlenceli mi? İnsanları aşırı eğilimlere çeken nedenler nelerdir? Beğenilme hırsı mı insanları aşırılıklara sürüklüyor? Fulda Üniversitesi'nden Profesör Christina Holzapfel, bunun bir tür rekabet olduğunu ve bu rekabette aşırılıklara yönelmenin yaygın olduğunu belirtiyor. Ayrıca, Münih Teknik Üniversitesi'ndeki "Kişiselleştirilmiş Beslenme ve Elektronik Sağlık" araştırma grubunun yöneticisi olan Holzapfel, bu tür trendlerin doğru analiz edilmediğinde ya da küçümsendiğinde çok tehlikeli olabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.
GÜNEY KORE KÖKENLİ MUKBANG
DW Türkçe'de yer alan habere göre, kamera karşısında yemek yeme trendi, Güney Kore kökenli "Mukbang" olarak biliniyor. “Muk” yemek, “bang song” ise yayın anlamına geliyor ve bu kelimeler birleşerek Mukbang’ı oluşturuyor. Trend, 2000’li yıllarda bir tesadüf sonucu doğdu. Güney Kore’nin popüler yayın platformlarından AfreecaTV’de bir oyuncunun acıkıp kameranın önünde makarna yemesi büyük ilgi topladı. Ardından, bu davranışı taklit edenlerin sayısı hızla arttı.
Mukbang’ın Güney Kore’de ortaya çıkması rastlantı değildir. Konfüçyüsçülük öğretisinin önemli bir yer tuttuğu geleneksel Kore kültüründe öğünler genellikle toplumsal birlikteliği yansıtan bir anlam taşır. Ancak son yıllarda hızla modernleşen ülkede, yemek yeme alışkanlıkları da değişmeye başladı. Genç beyaz yakalılar, iş temposu nedeniyle hızla hazırlanan “fast food” ürünlerine yöneliyor ve yemeklerini genellikle yalnız başlarına bilgisayar ekranı karşısında yiyorlar.
Alman Federal Beslenme Merkezi'nden uzman Harald Seitz, yemek yemenin sosyal bir etkinlik olduğuna ve birlikte yenilen yemeklerin psikolojik avantajlar sağladığına dikkat çekiyor. Ancak bilgisayar başında yalnız yemek yemenin, ekranın diğer tarafındaki izleyicilerin varlığıyla sağlanan birliktelik duygusu, zamanla bir yarışa, daha fazla beğeni alma hırsına dönüşebiliyor.
TAKLİT ETME TEHLİKESİ
Uzmanlar, aşırı yeme videolarında taklit etme riskinin yüksek olduğuna dikkat çekiyor. Profesör Holzapfel, bu tür videolarda sıkça karşılaşılan yüksek kalorili öğünlerin vücuda zararlı olabileceği uyarısında bulunuyor. “Bu miktarda yemek, vücut için alışılmadık bir durumdur. Doyma hissi ötesinde yemek yemek mide bulantısı, şişkinlik, gaz hatta kusmaya neden olabilir” diyor. Harald Seitz de bu tür videoların gerçekliğini sorgulayarak, “Hiçbir insan normalde bu kadar büyük porsiyonları yiyemez. Vücut, eninde sonunda bu kadar fazla yemeği kaldıramaz” şeklinde açıklamada bulunuyor. Ayrıca, bu tür videoların bazen gerçek dışı olduğunu vurguluyor.
Mukbang gibi aşırı yeme alışkanlıkları, gençler üzerinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir ve bu trendin tehlikeleri hakkında toplumsal farkındalık artırılmalıdır.