Astroloji dünyasında bazı burçlar vardır ki, duygusal dalgalanmaları adeta bir okyanus fırtınasını andırır. Gözyaşı bezleri, mutluluktan hüzne, empatiden öfkeye kadar her türlü yoğun duyguda 'alarm' verir. Onlar için ağlamak, bir zayıflık değil, duygusal dünyalarının derinliğini ifade etme biçimidir. Peki, bu denli yoğun ve hassas bir iç dünyaya sahip olan, hayatı adeta "ağlamak için doğmuşlar" dedirten o meşhur üç burç hangileri?

YENGEÇ
Su elementinin kraliçesi veya kralı olan yengeçler, duygusal zekaları ve derin empatileriyle tanınırlar. Genellikle içe dönük bir yapıları olsa da, bu durum onların duygusuz olduğu anlamına gelmez; tam tersine, içlerinde fırtınalar kopar.
Yengeçler, çevrelerindeki duygusal enerjiyi bir sünger gibi emerler. Sadece kendi acılarıyla değil, sevdiklerinin hatta tanımadıkları insanların acılarıyla bile derinden yaralanabilirler. Bu yoğun empati, onları zaman zaman duygusal tükenmişliğe iter. Bir yengecin gözyaşları, genellikle ifade edemedikleri o büyük, koruyucu sevginin ve taşıdıkları sorumluluk yükünün bir dışavurumudur. Onlar için ağlamak, omuzlarındaki duygusal yükü hafifleten bir deşarj yöntemidir.

BALIK
Zodyak'ın son burcu olan balıklar, derin bir empati ve sınırsız bir hayal gücüyle donatılmışlardır. Onlar, gerçeklik ve rüya arasındaki o ince çizgide yaşar. Balıklar, etraflarındaki olumsuzluklardan, haksızlıklardan ve dünyanın kederinden çok çabuk etkilenirler.
Onların gözyaşları, bir nevi sanatsal ifadedir. Bir film sahnesi, içten bir şarkı veya dokunaklı bir hikaye bile balık burcunu derinden etkilemeye yeter. Duygusal yoğunlukları o kadar yüksektir ki, bazen neşeden, bazen de sadece "çok güzel" olduğu için ağlayabilirler. Balıklar için gözyaşı, duygusal akışın doğal bir parçasıdır; duygularını gizlemektense, onları olduğu gibi kabul eder ve serbest bırakırlar.

AKREP
Listenin üçüncü sırasında, güçlü ve gizemli yapılarıyla bilinen akrep burcu yer alıyor. İlk bakışta soğuk ve mesafeli görünen akreplerin, iç dünyasında bir volkan patlaması yaşanır. Onlar duygularını en derinde, kimsenin görmediği bir yerde saklamayı tercih etseler de, bu duygusallıklarının olmadığı anlamına gelmez. Aksine, akrepler inanılmaz derecede tutkulu ve duygusal bağları güçlü bireylerdir.
Akrebin gözyaşları, kolay kolay dökülmez. Ancak döküldüğünde, bu genellikle büyük bir ihanetin, derin bir kırgınlığın ya da yaşanmış güçlü bir değişimin göstergesidir. Onlar için ağlamak, kontrolü kaybetme korkusunu tetikler, bu yüzden gözyaşlarını saklamaya çalışırlar. Fakat bir kez yalnız kaldıklarında, iç dünyalarındaki fırtınaları gözyaşlarıyla serbest bırakırlar. Bu, onların ruhsal ve duygusal bağlarının ne kadar güçlü olduğunun kanıtıdır.
