Çoğumuz, etrafımızdaki dünyayı net ve ayrıntılı bir şekilde görme yeteneğimizin farkındayız.
Ancak bu yeteneğin arkasındaki mekanizmalar ve insan gözünün kapasitesi, bilim insanları ve meraklılar için her zaman bir soru işareti oluşur.
Dijital kameraların megapiksel cinsinden ifade edilen çözünürlükleri, insan gözü için de bir karşılaştırma noktası oluşturur.
Ancak göz, bir kameradan çok daha karmaşık bir yapıya sahip.
Bu nedenle, insan gözünün çözünürlüğünü net bir sayı ile ifade etmek mümkün olmasa da, yapılan araştırmalar bu sayının yaklaşık olarak 576 megapiksel olduğunu gösterir.
Bu tahmin, bir görüntünün görüş alanımızın tamamını kaplaması durumunda elde edilecek netliği temel alarak yapılır.
Yani, 576 megapiksellik bir görüntü, insan gözünün en ayrıntılı şekilde yorumlayabileceği maksimum netliği temsil eder.
GÖZÜN ÇALIŞMA PRENSİBİ KAMERADAN FARKLI
Donanimhaber'de yer alan habere göre, gözlerimiz, sabit bir sensör gibi çalışmaz.
Aksine, sürekli olarak hareket eden ve tonlarca görsel bilgiyi anlık olarak yakalayan dinamik bir organdır.
Beynimiz, gözlerimizden gelen bu parçalı bilgileri birleştirerek, tek ve tutarlı bir görüntü oluşturur.
Bu süreçte, iki gözden gelen veriler birleştirilerek çözünürlük ve derinlik algısı artırılır.
Ancak, gözlerimiz tüm görsel bilgileri eşit bir şekilde işlemez.
En yüksek çözünürlüğe sahip olan kısım, retinanın merkezinde yer alan ve fovea olarak adlandırılan küçük bir bölge.
İnsanlar, sadece fovea'dan gelen yaklaşık 7 megapiksellik bilgiyi ayrıntılı bir şekilde sindirirken, görüş alanının geri kalanı için yaklaşık 1 megapiksellik ek bilgi yeterli olur.
Bu da, 576 megapikselin tüm görüş alanına eşit olarak dağılmadığını, en yüksek çözünürlüğün merkezi görüşte olduğunu ortaya koyar.

GÖZ VE KAMERA ARASINDAKİ 10 FARK
İnsan gözü ile dijital kameralar arasında birçok benzerlik bulunsa da, aralarındaki temel farklar gözlerimizi benzersiz kılar.
Aşağıdaki tabloda, bu iki optik sistem arasındaki 10 temel fark özetlenir:
Lens ve Odak
İnsan Gözü: Doğal kristal lens, anında şekil değiştirerek odaklanır.
Kamera: Mekanik otomatik odaklama sistemine sahiptir.
Diyafram ve Işık
İnsan Gözü: İris, göz bebeği boyutunu dinamik olarak ayarlar.
Kamera: Diyafram, ayarlanabilir f-stop değerlerine sahiptir.
Işık Hassasiyeti
İnsan Gözü: Ortamdaki parlaklığa/karanlığa zamanla uyum sağlar.
Kamera: ISO ayarları ile hassasiyet kontrol edilir, sınırlıdır.
Çözünürlük
İnsan Gözü: Yaklaşık 576 megapiksel (merkezde en keskin).
Kamera: Sensör boyunca eşit dağılmış 40-60+ megapiksel.
Renk Algısı
İnsan Gözü: Koni hücreleri ile ~10 milyon renk görür.
Kamera:RGB sensör filtreleri ile renk yakalar, daha az nüanslıdır.
Dinamik Aralık
İnsan Gözü: Gölgelere ve vurgulara gerçek zamanlı uyum sağlar.
Kamera: HDR modları veya son işlem gerektirir, sınırlıdır.
Hareket Takibi
İnsan Gözü: 30-60 FPS görür; beyin boşlukları doldurur.
Kamera: 120-240 FPS'e kadar çekim yapar, keskin netlik sağlar.
Güç Kaynağı
İnsan Gözü: Vücut tarafından doğal olarak çalıştırılır.
Kamera: Şarj veya pil gerektirir, kullanım süresi sınırlıdır.
Taşınabilirlik
İnsan Gözü: Kompakt, her zaman kullanılabilir ve anında odaklanır.
Kamera: Lensler ve donanımla ağırlık yapar, kolay taşınabilir değildir.
Dayanıklılık
İnsan Gözü: Bir dereceye kadar kendini onarır, ancak hassastır.
Kamera: Dış hasara açıktır, dayanıklılığı sınırlıdır.
GÖRME SÜRECİMİZ VE FPS KAVRAMI
İnsan gözü, dijital kameraların aksine sabit kare hızlarında (FPS) çalışan bir sistem değil.
Görme sistemimiz, sürekli bir bilgi akışını beynimizin tutarlı bir deneyime dönüştürdüğü karmaşık bir süreç.
Çoğu uzman, insan gözünün 30 ila 60 FPS arasında bir hızda görsel bilgiyi işlediğini belirtse de, bazı durumlarda bu hız 200 FPS'e kadar çıkabilir.
Özellikle savaş pilotları üzerinde yapılan çalışmalar, yanıp sönen bir görüntüyü saniyenin 1/220'sinde (220 FPS) algılayabildiklerini gösterir.
Bu durum, insan gözünün hareket algılama yeteneğinin oldukça yüksek olduğunu kanıtlar.
Ancak, bu, dünyayı ayrı ayrı karelerde gördüğümüz anlamına gelmez; daha çok beynimizin görsel bilgiyi çok hızlı bir şekilde işleyebildiğini gösterir.
İNSAN GÖZÜ NE KADAR UZAĞI GÖREBİLİR?
İnsan gözünün ne kadar uzağı görebileceği sorusu, aslında sonsuz.
Açık bir günde, atmosferin ve Dünya'nın eğriliğinin izin verdiği ölçüde ufuk çizgisini görebilirsiniz.
Ancak, geceleri gökyüzüne baktığınızda milyonlarca kilometre uzaktaki yıldızları görmeniz mümkün.
Bir nesnenin uzaklığı, parlaklığına, boyutuna ve kişinin görme yeteneğine bağlı olarak değişir.
Sağlıklı bir görüşe sahip olmak, büyük ve parlak nesneleri (Ay, Güneş, yıldızlar vb.) daha uzak mesafelerden bile görmemizi sağlar.
