Gençler evlenmiyor, yaşlılar boşanıyor, kimse mutlu değil!

Gençler evlenmiyor, yaşlılar boşanıyor, kimse mutlu değil!

Kır saçlı boşanma trendi, özellikle 50 yaş ve üstü bireylerin evliliklerini sonlandırmasıyla tüm dünyada artıyor. Uzayan yaşam süresi ve tatmin edici olmayan evliliklere tahammülsüzlük gibi faktörler bu artışın nedenleri arasında gösteriliyor. İşte detaylar...

Kır saçlı boşanma olarak adlandırılan trend, 50 yaş ve üzeri bireylerin evliliklerini sonlandırma eğilimindeki belirgin artışı ifade ediyor.

Bu toplumsal olgu, özellikle Batı ülkelerinde uzun yıllardır süregelen bir değişim yaşatırken, son dönemde Asya ve diğer bölgelerde de hız kazanmış durumda.

ABD'de genç çiftler arasındaki boşanma oranları düşerken, orta yaş ve üzeri yetişkinler bu alanda öne çıkıyor.

Bugün (2024 verilerine yakın dönem), boşanan kişilerin yaklaşık yüzde 40'ı 50 yaş ve üzerinde.

Bu oran, 1990 yılında yalnızca yüzde 8,7 seviyesindeydi.

Ayrıca, 65 yaş ve üzeri yetişkinler, boşanma oranı artan tek yaş grubu olarak dikkat çekiyor.

Araştırmacılar, bu artışın temel nedenleri arasında ortalama yaşam süresinin uzamasını gösteriyor.

İnsanların geçmişe göre daha uzun ve sağlıklı yaşamaları, tatmin edici olmayan evlilikleri sürdürme isteğini azaltıyor ve bireylere hayatlarına yeni bir yön verme fırsatı sunuyor.

Türkiye'de de bu durum bir trend olarak yükselişte.

Verilere göre, 50 yaş ve üzeri kişilerdeki boşanma sayısı son beş yılda yüzde 44,53'lük önemli bir artış göstererek 2024 itibarıyla 55.595'e ulaştı.

KIR SAÇLI BOŞANMA YALNIZCA ABD'YE ÖZGÜ DEĞİL

BBC Türkçe'de yer alan habere göre, ileri yaşta boşanma eğilimi, yalnızca ABD ile sınırlı kalmayıp, yaşlanan nüfusa sahip pek çok ülkede de görülüyor.

Örneğin, Güney Kore'de 2000'li yıllardan itibaren yaşlı çiftler, tatmin edici olmayan evliliklerini sonlandırmak için hwang-hon (alacakaranlık) boşanmasına yöneldi.

Ortalama yaşam süresinin 80 yılın üzerinde olduğu Güney Kore'de, 50'li ve 60'lı yaşlardaki bireyler, önlerinde uzun bir yaşam dilimi olduğunu görerek, kır saçlı boşanmayı yeni bir başlangıç fırsatı olarak değerlendiriyor.

Japonya'da da 1990'dan bu yana 'olgun boşanmalar' artış gösterdi ve günümüzde ülkedeki boşanmaların yüzde 22'si bu kategoriye giriyor.

BOŞANMANIN YETİŞKİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Boşanmanın küçük çocuklar üzerindeki etkileri uzun yıllar incelenmiş olsa da, ebeveynleri ileri yaşta ayrılan yetişkin çocuklar üzerindeki sonuçları genellikle göz ardı edilmişti.

Oysa 1980'lerin sonlarında yapılan çalışmalar, yetişkinlerin de ebeveynlerinin boşanmasına karşı öfke, şok ve 'kalıcı bir hüzün' ile tepki verdiğini ortaya koyuyor.

Güney Callifornia'da evlilik ve aile terapisti Carol Hughes, yetişkin çocukların bu durumu, "Büyüdüğüm destek sistemim deprem fay hattının içine çekilmiş gibi hissettirdi" şeklinde ifade ettiğini aktarıyor.

Carol Hughes, yazdığı 'Ev Bir Daha Asla Eskisi Gibi Olmayacak: Kır Saçlı Boşanmalardaki Yetişkin Çocuklar İçin Bir Rehber' (Home Will Never Be the Same Again: A Guide for Adult Children of Grey Divorce) kitabında, anne babaları boşanırken, yetişkin çocukların hayatlarının temelinin sarsılmış gibi hissettiklerini vurguluyor.

Bu çocuklar, geçmişteki mutlu aile anılarının bir yanılsama olup olmadığını sorgulayabiliyor, kimlik ve özsaygılarını dahi sorgulama eğilimi gösterebiliyor.

HAKSIZLIK EDEN EBEVEYNE KARŞI TARAF TUTMA BASKISI

Pennsylvania'daki Kutztown Üniversitesi sosyoloji profesörü Joleen Greenwood, ebeveyn boşanmasının her yaşta birey için zorlu bir deneyim olduğunu, ancak geçiş biçiminin farklılaştığını belirtiyor.

Prof. Dr. Joleen Greenwood'a göre yetişkin çocuklar, 'haksızlık eden' olarak gördükleri ebeveyne karşı duygusal veya sosyal destek sağlama, hatta hukuki konularda yardımcı olma yükümlülüğü hissedebiliyor.

Prof. Dr. Joleen Greenwood'un 40 yetişkin boşanma çocuğu ile yaptığı görüşmelerde, sıkışıp kalma hissi yaygın bir temaydı.

Ebeveynler, çocuklarını akran veya sırdaş olarak görebilir ve onları iki taraf arasında 'ortada' bırakabilir.

Araştırmalara göre, bu süreçte kız çocukları, erkeklere kıyasla ebeveynlerine daha fazla duygusal destek sağlama eğiliminde.

Ayrıca, boşanma sonrası ebeveynler, yetişkin çocuklarla flört ya da cinsel yaşamları hakkında tavsiye isteme gibi küçük çocuklarla asla yapılmayacak konularda sınırlar koymakta zorlanabiliyor.

BABALAR SOSYAL İZOLASYON RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA

Rutgers Üniversitesi kamu politikası profesörü Jocelyn Elise Crowley'nin 'Kır Saçlı Boşanma: Orta Yaşta Yaşanan Ayrılıklardan Kaybettiğimiz ve Kazandığımız Şeyler' (Gray Divorce: What We Lose and Gain from Mid-life Splits) kitabına dayanan araştırmasına göre, geç yaşta yaşanan bir ayrılık ebeveynlerle ilişkiyi kökten değiştirebiliyor.

Prof. Dr. Jocelyn Elise Crowley, kadınların genellikle çocuk bakımı nedeniyle iş hayatına ara verdikleri için boşanma sonrası 'ekonomik ceza' yaşarken, erkeklerin 'sosyal ceza' ile karşılaştığını gözlemliyor.

Kadınlar genellikle aile bağlarının koruyucusu olduğundan, erkekler boşanma sonrası sosyal ağlarını kaybedebiliyor ve çocuklarıyla daha az görüşebiliyor.

Bu durum, çocukların çoğunlukla anneye yönelmesi eğilimiyle (matrifokal eğilim) de destekleniyor.

BABA-ÇOCUK İLİŞKİLERİNDE ZAYIFLAMA GÖZLEMLENİYOR

Farklı ülkelerde ve onlarca yıl boyunca yapılan çalışmalar, yetişkin çocuklarda da kır saçlı boşanmalarda babadan uzaklaşma eğiliminin sürdüğünü gösteriyor.

Örneğin, Almanya'da 2024 yılında yayımlanan bir araştırma, kır saçlı boşanmanın çocukları annelerine daha fazla yaklaştırırken, baba ile bağlarını zayıflattığını ortaya koydu.

Araştırmaya göre, boşanma sonrası anne-çocuk dayanışması artarken, baba-çocuk dayanışması azaldı.

Bu durum, özellikle ebeveynlerle görüşme sıklığında belirginleşiyor ve babaları sosyal izolasyon riskiyle karşı karşıya bırakıyor.

İleri yaş boşanmalarında boşanma talebini daha çok kadınların açması ve yeniden evlenme olasılıklarının daha düşük olması da dikkat çekici veriler arasında.

Hatta baba maddi destek sağlasa bile, boşanma sonrası ilişki zayıflayabiliyor.

930 ileri yaşta boşanmış bireyle yapılan bir çalışma, ebeveynlerin yüzde 7'sinin en az bir çocukla hiç görüşmediğini gösterdi.

Bu tür kopuşlar, hem ebeveynlerin hem de çocukların ruhsal sağlığını olumsuz etkileyebiliyor.

YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN