Aşk hormonu iş başında! Evliler yatağa resmen ışınlanıyor, bekarlar ise koyun sayıyor

Aşk hormonu iş başında! Evliler yatağa resmen ışınlanıyor, bekarlar ise koyun sayıyor

'Uyku Araştırması' sonuçları, İstanbul'da yaşayanların yüzde 57,7'sinin uykuya dalmakta zorluk çektiğini gösterdi. Çalışmaya göre, evli bireyler, bekar olanlara kıyasla daha rahat uykuya dalıyor. Uzmanlar bunun 'aşk hormonu' oksitosin ile ilişkili olduğunu belirtiyor. Ayrıca, kadınlar ve daha önce ruhsal sorun yaşamış olanlar, uyku sorunları açısından daha yüksek risk altında. İşte detaylar...

İstanbul merkezli Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi'nin Haziran 2025'te İstanbul genelinde 500 katılımcıyla gerçekleştirdiği 'Uyku Araştırması' çarpıcı veriler ortaya çıkardı.

Farklı sosyoekonomik seviyelerden ve 25-65 yaş aralığındaki kişilerin katıldığı bu güncel çalışma, kent sakinlerinin uykuyla mücadelesini gözler önüne serdi.

Araştırmaya göre, katılımcıların büyük bir çoğunluğu, tam olarak yüzde 57,7'si, uykuya dalmakta çok ciddi güçlük çektiğini belirtti.

Daha da önemlisi, her 5 kişiden neredeyse biri (yüzde 19,7) bu zorluğu sıklıkla yaşadığını ifade etti.

İlginç bir bulgu olarak, evli bireylerin, evli olmayanlara kıyasla daha kolay uykuya daldığı gözlemlendi.

İSTANBUL'DA UYKU SORUNLARI ALARM VERİYOR

T24'te yer alan habere göre, Haziran 2025'te tamamlanan 'Uyku Araştırması', İstanbul'da ikamet eden farklı demografik özelliklere sahip 500 kişiyle yürütüldü.

Kolayda örneklem yöntemiyle yapılan bu kapsamlı araştırma, 25 ila 65 yaş arasındaki bireyleri hedef aldı ve katılımcıların yüzde 57,2'sinin kadın, yüzde 42,8'inin erkek olduğu görüldü.

Eğitim seviyelerine bakıldığında, katılımcıların yüzde 60'ının üniversite ve yüksek lisans mezunu olması dikkat çekti.

UYKUYA DALMAKTAN ZORLUK ÇEKENLERİN ORANI YÜKSEK

Araştırma sonuçları, uykuya dalma güçlüğünün yaygın bir sorun olduğunu teyit etti.

Katılımcıların yüzde 57,7'si uykuya dalmakta büyük zorluk yaşadığını rapor ederken, bu kişilerin 5'te 1'i (yaklaşık yüzde 20) bu zorluğu sık sık yaşadığını belirtti.

Özellikle kadınlarda bu güçlüğün erkeklere göre yaklaşık 2 kat daha fazla yaşanması, cinsiyetler arası belirgin bir farkı işaret ediyor.

Psikiyatri Uzmanı Dr. Melis Dağtekin, bu sorunların tek bir nedene bağlı olmadığını, altta yatan başka rahatsızlıkların da olabileceğini vurgulayarak, uyku sorunu yaşayanların mutlaka profesyonel yardım almasını tavsiye etti.

Tedavideki başarı oranlarının yüksek olduğunun altını çizdi.

EVLİ OLMAK UYKU KALİTESİNİ ARTIRIYOR

Araştırmanın dikkat çeken bir diğer sonucu ise medeni durumun uykuya dalma üzerindeki etkisi oldu.

Evli olmayan bireylerin, evli olanlara kıyasla uykuya dalmakta 2 kat daha fazla güçlük çektiği tespit edildi.

Dr. Melis Dağtekin bu durumu, eşlerin birlikte uyumasının aşk hormonu olarak bilinen oksitosin hormonu seviyesini yükseltmesiyle ilişkilendirdi.

Uzman, sağlıklı birlikteliklerde kurulan güven ve huzur dolu bağların, oksitosin salınımını artırdığını, bunun da uykuya dalmayı, sürdürmeyi ve genel uyku kalitesini olumlu yönde etkilediğini ifade etti.

RUHSAL SORUNLAR UYKUYA DALMAYI 3 KAT ZORLAŞTIRIYOR

Daha önce ruhsal bir sorun deneyimlemiş olan kişilerin, ruhsal bir sorun yaşamamış olanlara göre uykuya dalmakta 3 kat daha fazla güçlük çekme riski taşıdığı belirlendi.

Ayrıca, katılımcıların yarısından fazlasının geceleri sık sık uyandığı ve tekrar uykuya dalmakta zorlandığı görüldü.

Dr. Melis Dağtekin'in aktardığına göre, ruhsal semptomları olan kişilerin, semptomu olmayanlara göre uyandıktan sonra tekrar uykuya dalmakta 2,5 kat daha fazla problem yaşadığı tespit edildi.

Benzer şekilde, kadınlar uykudan uyandıktan sonra tekrar dalmada erkeklere oranla 1,5 kat daha fazla zorluk yaşadıklarını belirtti.

ERKEN UYANMA ŞİKAYETİ VE YAŞ GRUBU DAĞILIMI

Çalışmaya katılanların yüzde 56'sı, istedikleri saatten daha erken uyandıklarını ifade etti.

Her 5 kişiden 1'i bu erken uyanma durumunu sıklıkla yaşadığını belirtti.

Erken uyanma şikayetinde evli ve bekar bireyler arasında belirgin bir fark saptanmazken, daha önce ruhsal semptomlar yaşamış kişilerin 1,5 kat daha fazla erken uyanma şikayetine sahip olduğu belirlendi.

Dr. Melis Dağtekin, 25-65 yaş aralığında uyku problemlerinin eşit dağılım gösterdiğini ve bu durumun, uyku sorununun her yaşta karşılaşılabilecek yaygın bir sağlık meselesi olduğuna işaret ettiğini belirtti.

UYKU BOZUKLUĞU TEK BİR SORUN DEĞİL

Psikiyatri Uzmanı Dr. Melis Dağtekin, uyku bozukluğunun tek bir sorun olarak ele alınmaması gerektiğini vurguladı.

Uykuya dalmakta, uykuyu sürdürmekte veya planlanandan erken uyanmakta yaşanan güçlüklerin farklı uyku sorunları olduğunu ve hayat kalitesini ciddi şekilde etkilediğini söyledi.

Dr. Melis Dağtekin, uykunun bilişsel seviyemizi, günlük işlevselliğimizi, sosyal ilişkilerimizi, fiziksel ve zihinsel sağlığımızı etkileyen temel bir ihtiyaç olduğunu hatırlattı.

Yetersiz ve kalitesiz uykunun ilerleyen dönemlerde depresyon, anksiyete gibi psikiyatrik rahatsızlıklara neden olabileceği, hatta beyin tarafından yönetildiği için farklı hastalıkların habercisi olabileceği uyarısında bulundu.

UYKU PROBLEMİ NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Dr. Melis Dağtekin, uyku problemlerinin gizlenen depresyon, anksiyete bozukluğu, bipolar bozukluk, demir eksikliği, tiroid rahatsızlıkları gibi hem psikiyatrik hem de organik hastalıkların öncü belirtisi olabileceğini belirtti.

Bu nedenle, uyku sorunu yaşayan ve hayat kalitesi düşen kişilerin farkındalık oluşturarak uyku EEG'si gibi testlerle problemin kaynağını bulmasını ve profesyonel destek almasını şiddetle önerdi.

Tedavideki başarı oranlarının yüksek olduğunu aktaran Dağtekin, hafif vakalarda davranışsal teknikler ve haftada en az 3 gün 30-40 dakika spor gibi yöntemlerin, orta-ağır vakalarda ise gerekli testler sonrası ilaç tedavisinin başarıyla uygulandığını sözlerine ekledi.

Sporun serotonin ve endorfin gibi mutluluk hormonlarını artırarak uyku ve yaşam kalitesini iyileştirdiğini vurguladı.

YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN