Sinemanın çöküşü: Kalitesizlik ve pahalılık sinemayı bitirdi! Patlamış mısır artık evde güzel

Sinemanın çöküşü: Kalitesizlik ve pahalılık sinemayı bitirdi! Patlamış mısır artık evde güzel

Pandemi sonrası sinema salonlarının eski büyüsünü neden yitirdiğini hiç düşündünüz mü? Artan bilet fiyatları, sosyal medya alışkanlıkları ve dijital platformların yükselişi, sinema izleme deneyimini derinden etkiliyor. Peki, bir zamanların bu popüler kültürel etkinliği neden düşüşte? İşte detaylar...

Bir zamanlar gişe rekorları kıran filmlerin kapalı gişe oynadığı sinema salonları, günümüzde eski ihtişamını yitirmiş durumda.

Kültürel bir etkinlik olarak sinemanın popülaritesindeki düşüşün ardında birçok sebep yatıyor.

Bu değişim, yalnızca Türkiye'de değil, küresel çapta gözlemleniyor.

ENFLASYONUN ETKİSİ VE BİLET FİYATLARI

Eksiseyler'de yer alan habere göre, sinema salonlarına giden izleyici sayısındaki azalmanın temel nedenlerinden biri, dünya genelinde artan enflasyonun bilet fiyatlarına yansıması.

Özellikle Türkiye gibi yüksek enflasyon oranlarına sahip ülkelerde bu etki çok daha belirgin hissediliyor.

Eskiden uygun fiyatlı bir eğlence aracı olarak görülen sinema, artık aileler için bile bütçeyi zorlayan bir harcama kalemi haline geldi.

Sinema, hane halkının harcamalarını kısmaya karar verdiğinde ilk vazgeçilen kalemlerden biri olabilen esnek bir talebe sahip.

SOSYAL MEDYANIN YÜKSELİŞİ VE DİKKAT SÜRESİ KISALMASI

2004 yılında Facebook'un kuruluşu, sosyal medya çağının başlangıcı olarak kabul edilebilir.

O yıllarda, 'Yüzüklerin Efendisi' ve 'Matrix' gibi epik hikayeler sinemada büyük ilgi görürken, günümüzde durum farklı.

Sosyal medyada geçirilen zamanın artmasıyla birlikte, tüketilen içeriklerin kısalığı dikkat sürelerini ciddi şekilde etkiledi.

Tiktok, Reels ve Shorts gibi kısa video formatlarının popülerleşmesi, uzun süreli bir salonda oturma tahammülünü azalttı.

Bu durum, birçok kişinin dikkat eksikliği sorunları yaşamasına veya bağımlı hale gelmesine yol açarak sinema deneyimini olumsuz etkiledi.

DİJİTAL PLATFORMLARIN YÜKSELİŞİ

Son 10 yıldır hızla büyüyen dijital platformlar, sinema sektöründe önemli bir dönüşüme neden oldu.

Aylık abonelik sistemiyle çalışan ve geniş film/dizi arşivleri sunan bu platformlar, orijinal yapımlarıyla da dikkat çekiyor.

Ev konforunda film izleme imkanı sunmaları, sinema salonlarına giden kişi sayısını dramatik bir şekilde azalttı.

Netflix, Disney Plus, Amazon Prime Video gibi platformlar, izleyicilere esneklik ve çeşitlilik sunarak geleneksel sinema deneyimine güçlü bir alternatif oluşturdular.

SİNEMANIN 'DEMODE' OLMASI ALGISI

Sinema, bazıları için hala büyülü bir sanat dalı olsa da, genel algıda popülerliğini yitirmiş gibi görünüyor.

Özellikle 1950'ler, 60'lar ve 70'lerdeki sinema salonlarının doluluğu ve toplumsal etkileşimi günümüzle kıyaslandığında, sinemanın eski cazibesini kaybettiği söylenebilir.

O dönemlerde evlerde televizyon ve telefon gibi imkanların kısıtlı olması, sinemayı önemli bir sosyal aktivite haline getiriyordu.

Günümüzde ise her türlü eğlence ve bilgiye anında erişim imkanı bulunması, ailelerin sinemaya gitme isteğini azalttı.

ORİJİNAL SENARYO SIKINTISI

Sinema tarihinde yüz yılı aşkın süredir sayısız hikaye anlatıldı. Bu durum, yeni ve orijinal senaryo bulma konusunda bir kıtlık yaratmış durumda.

2024'ün en çok gişe yapan filmlerinin önemli bir kısmının devam filmleri veya yeniden çevrimlerden oluşması, bu durumu gözler önüne seriyor.

Nitelikli ve daha önce beyazperdede yer almamış orijinal hikayelerin azlığı, izleyicilerin sinemaya olan ilgisini azaltan faktörlerdendir.

Günümüz gişe filmlerinde orijinal senaryoya sahip yapım bulmak giderek zorlaştı.

EV SİNEMA SİSTEMLERİNİN GELİŞİMİ

Evlerde kullanılan televizyon ekranlarının büyümesi ve 4K gibi yüksek çözünürlüklü projeksiyon sistemlerinin yaygınlaşması, ev sinema deneyimini üst seviyeye taşıdı.

Artık yüksek kaliteli film izlemek eskisi kadar pahalı değil. Ayrıca, gelişmiş ses sistemleriyle evde oluşturulan atmosfer, birçok küçük sinema salonunun sunduğu deneyimi geride bırakabiliyor.

Özellikle filmdeki karanlık sahnelerin anlaşılması gibi sorunlar, evde daha kaliteli bir sistemle çözülebilmekte ve bu da izleyicileri salonlardan uzaklaştırdı.

SİNEMA SALONLARINDAKİ UYGUNSUZ DAVRANIŞLAR

Sinema salonlarındaki izleyici davranışları, birçok kişinin film keyfini baltalayan önemli bir sorun.

Telefon ışığıyla Instagram'da gezenler, yüksek sesle konuşanlar, horlayanlar, koltuklarına sürekli çarpanlar veya aşırı sesle yemek yiyenler gibi uygunsuz davranışlar, duyarlı izleyicileri salonlardan soğutuyor.

Özellikle yeni vizyona giren ve çok beklenen filmlerin kalabalık seanslarında bu tür durumlarla karşılaşma olasılığı daha yüksek.

Bu durum, pek çok kişinin sinema deneyiminden keyif almasını engelliyor.

SİNEMA SALONLARININ KALİTE SORUNLARI

Türkiye'de, özellikle büyükşehirlerdeki sinema salonları arasında büyük kalite farkları bulunuyor.

Koltukların konforu, perdenin kalitesi, ses sistemi, temizlik ve genel atmosfer gibi unsurlar, sinema deneyimini doğrudan etkiliyor.

Düşük bilet fiyatlı salonlarda karşılaşılan karanlık beyazperde, kötü koltuklar, pis zemin ve kötü koku gibi sorunlar, izleyiciler için adeta bir eziyete dönüşüyor.

Ne yazık ki, kötü kalitenin normalleşmesi, izleyicilerin sinema salonlarına olan güvenini azalttı.

FANTASTİK SÜPER KAHRAMAN FİLMLERİNİN ETKİSİ

Son 15 yılda fantastik ve süper kahraman filmlerinin yoğunluğu, izleyici algısını önemli ölçüde değişti.

Artık birçok izleyici, ödediği paranın karşılığında tamamen görsel efektlere dayalı ve devasa bütçeli yapımlar izlemek istiyor.

Bu durum, orta bütçeli filmlerin pazar payını azaltarak sinema sektöründe ya çok büyük bütçeli gişe filmlerinin ya da bağımsız/düşük bütçeli art-house filmlerinin egemen olmasına yol açtı.

Orta bütçeli filmlerin talep düşüklüğü nedeniyle birer birer batması, sektördeki bu bozulmanın geri dönülmez olduğunu düşündürüyor.

FİLMLERİN SÜRELERİNİN AŞIRI UZAMASI

Eskiden filmlerin ortalama süresi 1,5 ila 2 saat arasında değişirken, günümüzde bu süre 2,2 ila 3 saate hatta daha fazlasına çıktı.

IMAX veya 3D gibi yüksek fiyatlı biletlerin satın alınmasıyla birlikte, izleyiciler filmin en az 2,5 saat olması gerektiği gibi bir beklenti içine girdi.

Ancak bu uzun süreler, modern çağın hızına ve dikkat süresine ters düşüyor.

Zaman maliyetinin artması, potansiyel izleyicilerin sinemaya gitme kararını etkilemekte ve kendi programlarına uygun seans bulmalarını zorlaştırıyor.

Bu durum, filmlerin bütünsel hazzını deneyimlemeyi engellemekte ve izleyiciyi sinema salonlarından uzaklaştırıyor.

YORUMLAR (1)
1 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN