Spor yapanların düştüğü en büyük tuzaklardan biri, harcanan eforu abartarak kendini aşırı ödüllendirmektir. Bir saatlik yoğun bir antrenman sonrası "Artık bunu hak ettim" diyerek yenilen şekerli bir tatlı, yağlı bir hamur işi veya büyük porsiyonlu bir ana yemek, o antrenmanda yaktığınız kaloriden çok daha fazlasını almanıza neden olabilir.
Uzman diyetisyen Ece Eyüpoğlu uyardı: Fenomenlerin diyet çayları ve kahveleri tehlike saçıyor!
Bu durum, sadece kilo verme hedefinizi baltalamakla kalmaz, aynı zamanda vücudun toparlanması için ihtiyaç duyduğu doğru besinleri almasını da engeller. Sonuç olarak hem emeğiniz boşa gider hem de kendinizi daha yorgun hissedersiniz.

İKİNCİ BÜYÜK HATA: "HİÇBİR ŞEY YEMEMEK"
Özellikle kilo vermeyi hedefleyenlerin yaptığı bir diğer yaygın hata ise, yakılan kaloriyi boşa harcamamak adına spordan sonra uzun süre aç kalmaktır. Bu, sonuç almanızı sağlayan değil, tam tersine engelleyen bir durumdur.
Antrenman sırasında kaslar, enerji depoları olan glikojeni tüketir ve kas liflerinde mikro yırtıklar oluşur. Eğer spordan sonra vücuda doğru yakıtı vermezseniz, kaslar kendini onaramaz, enerji depoları boş kalır ve metabolizmanız yavaşlar. Bu da uzun vadede kas kaybına ve yağ yakımının durmasına neden olur.

ALTIN KURAL: SPORDAN SONRAKİ 1 SAAT İÇİNDE PROTEİN + KARBONHİDRAT
Uzmanların "altın saatler" veya "anabolik pencere" olarak adlandırdığı, spordan sonraki 30 ila 60 dakikalık zaman dilimi, vücudunuzun besinleri en verimli kullandığı andır. Bu sürede yapmanız gereken, vücudunuza hem kas onarımı için protein hem de boşalan enerji depolarını doldurmak için sağlıklı karbonhidrat içeren küçük bir öğün sunmaktır.
İdeal Seçenekler:
Bir bardak süt ve bir muz
Bir kase yoğurt ve birkaç adet badem
Bir dilim tam buğday ekmeği ve bir haşlanmış yumurta
Sade bir protein tozu içeceği
Bu basit kural, kaslarınızın daha hızlı toparlanmasını, bir sonraki antrenmanda daha enerjik olmanızı ve en önemlisi, spor salonunda döktüğünüz terin karşılığını almanızı sağlar.

