Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 10 Ocak 2015 tarihinde YÖK üyeliğine seçildi. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi multidisipliner araştırma topluluğunda başkan yardımcılığı görevini yürüttü. Peki Prof. Dr. Zeliha Tufan Koçak kimdir? Hayat hikayesi karar.com’da…
ZELİHA TUFAN KOÇAK KİMDİR?
Zeliha Tufan Koçak, 1977 yılında Almanya’nın Wedel şehrinde dünyaya gelmiştir. 1994 yılında başladığı Hacattepe Üniversitesi Tıp Fakültesinde Lisans eğitimini 1999 yılında tamamladı. 1999-2002 yılları arasında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği bölümünde yüksek lisans yaptı. 2003-2009 yılları arasında Ankara Eğitim ve Araştıma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji alanında uzmanlı eğitimi aldı.
2007 yılında Hollanda Leiden Üniversitesi’nde moloküler yöntemler üzerine çalışan Koçak, Macaristan Szeged Ünversitesi’nde anaerob referans laboratuvarı ile Oxford Üniversitesinde kemik ve eklem enfeksiyonları bölümünde observer olarak yer aldı.
Zeliha Tufan Koçak, doçentlik unvanını 2012 yılında aldı. Şu an Yıldırım Beyazıd Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Enfeksiyon hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği’nde çalışıyor.
10 Ocak 2020 tarihinde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından Koronavirüs Bilim Kurulu Üyeliği’ne atanan Prof. Koçak, 10 Ocak 2020 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından YÖK üyeliğine seçilmiştir.
KOÇAK: KAYIPLAR ARTABİLİR
Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeliha Tufan Koçak, Çin ve İtalya’daki salgına ait verileri değerlendirerek, şu an tam anlatmak istediğinin bu olduğunu, hastalığın pek çok kişide iyi seyirli olduğunu ama hasta sayısı yoğunlaştıkça gerekli sağlık yardımlarının verilemeyeceğini, bu nedenle de kayıpların artabileceğini söyledi.
Koronavirüs önlemi kapsamında sürekli kolonya kullanılmaması gerektiğine değinen Koçak, sürekli kolonya kullanma ile virüsten kurtulmuş olunmayacağını, el hijyeni uygulama ve kirli ellerle yüze dokunmamak gerektiğini belirtti.
Koçak, virüsün hastaların öksürmeleri ile saçılan damlacıkların solunması ve bunlarla kirlenmiş yüzeylere dokunduktan sonra ellerin yıkanmadan yüze götürülmesi ile bulaşabileceğine dikkat çekerek, elden kana geçmediğini söyledi.
