Norveç edebiyatının bahçevanından şiirler

Norveç edebiyatının bahçevanından şiirler

Norveç edebiyatının güçlü şairlerinden bahçevan ve şair Olav H. Hauge’nin ‘Elma Bahçesi’ni 2021’de Türkçeye aktaran Orhan Tekelioğlu, şimdi de ‘Erken Hasat’ı okura kazandırdı. 1984 Yayınevi tarafından basılan kitapta şairin ilk dört kitabından seçilmiş şiirler yer alıyor. Hauge şiirleri, bana göre yılın en önemli ‘şiir olayı’. Kitabın sunuş yazısı da çok değerli, dokuz sayfalık metinde sadece Hauge hakkında değil, Yeni Norveçce denilen dil hakkında da pek çok şeyi öğreniyorsunuz.

TANER AY

Olav H. Hauge ismini yıllar önce Orhan Tekelioğlu’ndan duymuştum. Ogüne kadar da ismine edebiyat dergilerinde tesadüf etmemiştim, edebiyatçılar masalarındaysa şiirinden bahsedildiğine hiç tanık olmamıştım. Orhan, şiiriyle romanıyla ‘modern’ Norveç Edebiyatı’nın Hauge’nin şiirlerindeki elma kokusundan çıktığını düşünüyordu. O günden sonraysa bana Hauge’den yaptığı çevirilerden günü gününe örnekler göndermişti. Hauge’ninki öyle ‘gürül gürül akan’ şiir değildi, ama daha ilk dizesinde sizi teslim alıyor ve o tek dizeyle bile kafanızı karıştırıyordu. Bir ara sabah yürüyüşlerime hep kafamdaki Hauge dizeleriyle başladığımı anımsıyorum, sanırım daha Yitik Ülke Yayınları’ndan ‘Elma Bahçesinden’in çıkmadığı günlerdi. Orhan’ın ‘Elma Bahçesinden’ sonra yaptığı Hauge çevirilerini de önceden okuma şansına sâhip oldum, fakat bu şiirlerin çevirilerinin asıllarıyla birlikte basılmasını bizim tüccardan yayıncılarımızın pek çoğu ‘gereksiz’ gördüğünden, ‘Erken Hasat’ın kitaplaşması hayli uzun sürdü. Sonunda 1984 Yayınevi’nden ‘Erken Hasat’ ismiyle çıkan Hauge şiirleri, bana göre yılın en önemli ‘şiir olayı’, fakat önüne çıkan herkesin ‘şâir’ tabakasına kaydedildiği bu ülkede, maalesef ‘Erken Hasat’ı okuyan bir ‘şâir’ ile de karşılaşmadığımı da belirtmeliyim. Belki 1984 Yayınevi’nin dağıtım sorunları, belki de başka şeyler ‘Erken Hasat’ın raflarda görünmesine ‘engel’ oluyor ama, internet üzerinden sipariş vermek mümkündür.

24kr02-man1.jpg

‘Erken Hasat’ın sunuş yazısı da çok değerli, dokuz sayfalık metinde sadece Olav H. Hauge hakkında değil, Yeni Norveçce denilen dil hakkında da pek çok şeyi öğreniyorsunuz. Bu sunuş yazısı ile birlikte Orhan Tekelioğlu’nun T24 sitesindeki Hauge’ye dair yazılarını da mutlaka okumanızı öneririm. Kısacası, Hauge’nin 1946-1996 tarihleri arasında çıkan ilk dört kitabından müthiş bir seçki olan ‘Erken Hasat’, okunup raflardan birine kaldırılacak türden değil, her dakika elinizin altında bulunması gereken kitaplardan biri...

ÇEVRİLMESİ ZOR BİR ŞAİR

Olav H. Hauge, 1908’de Hardanger Fiyordu’nun en uç noktalarından biri olan Ulvik’te doğmuştu. Alt sınıftan bir ailenin çocuğu olan Hauge okumayı geç sökmüş, sıkça hastalandığı için de tahsiline devâm edememiş. Ancak 21 yaşındayken bahçevanlık meslek okuluna gönderilebilmişse de, mezûniyet sınavına bir türlü giremez. O günden sonra da yaşamını hep bir ‘bahçe işçisi’ olarak sürdürecektir. Şair, dil ve imlâ açılarından tuzaklarla dolu şiirler yazar. Eski Çin şiiri, Japon haikuları ve Viking sagaları başlıca esin kaynakları olur. Kullandığı kelimelerinin pek çoğu lûgatlarda bulunmaz, bulunsa bile ancak ikinci veya üçüncü anlamlarıyla açıklanır. Bu da onun çevrilmesi pek zor bir şâir olduğuna işâret eder. Tekelioğlu’nun çevirisinin değeri ve önemi de tam da buradadır.

OKURUNU HEYECANLANDIRACAK BİR KIBRIS ANLATISI

Yanlış anımsamıyorsam Olav H. Hauge’yi hayatıma Orhan salgının başladığı günlerde sokmuştu, salgından sonraysa hayatlarımız hepten değişti. Yakınlarımızı kaybettik, başlarımıza tuhaf tuhaf işler geldi ve alışkanlıklarımız kayboldu. Örneğin, her yaz bir iki haftalığına mutlaka Kıbrıs’a giderdim, ama dört yıldır o çok sevdiğim Kıbrıs’a gidemedim. Bu yüzden de konusu Kıbrıs’ta geçen bir roman veya hikâye bulsam, okuma önceliğimi onlara vermeye başladım. Ülkü Demiray’ın ‘Cümbezin Kızı’nın (Bilge Kültür Sanat) ardından bu hafta da Yaz Kübra Erbay’ın ‘Kadın Bir Gülse’si ile (Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık), deyim yerindeyse, Kıbrıs’a ‘gidip geldim’. Romanın yazarı ile değerli dostum Cengiz Korucu sayesinde Üsküdar’daki Nadide Kütüphâne ve Kahve’de tanışmıştım. Rusya’dan sürgüne zorlanmış Kafkasyalı Gandal ailesinden olan Erbay, salgın döneminde Yeşilvadi’deki baba evine kapanıp dört roman yazmış. Diğerlerini henüz okuyamadım ama, Kıbrıs olunca hemen ‘Kadın Bir Gülse’ye başlayıp bitirdim. Romanın kahramanlarıyla birlikte 6-7 Eylül Olayları’na Beyoğlu’nda Yorgo’nun meyhânesinde yakalanıyoruz, sonra birer hayelet şehire dönen Baf’a, Lefkoşa’ya ve Girne’ye geçiyoruz. Mustafa Kemal Tanrısevdi’nin evinde Türk Mukavemet Teşkilâtı’nın kuruluşunda bulunup, EOKA ile çatışmalara dahil oluyoruz. Benden söylemesi, şu günlerde sizi heyecanlandıracak bir roman okumak istiyorsanız, ‘Kadın Bir Gülse’yi ıskalamayın.

24kr02-man3.jpg

BALKAN MUHACİRLERİNİ ANLATAN ON HİKÂYE

Bursa Günlüğü isimli dergiyi ‘Bursa Ansiklopedisi’ niyetine okuyup biriktirdiğimi daha önce de yazmıştım. M. Sedat Sert kardeşimiz ‘dergiden daha fazlasına sâhip bir dergi’ye yayın yönetmenliği yapıyor. Bursa Günlüğü’nün ‘Cumhuriyet’in 100. Yılında Bursa’ kapağıyla çıkan son sayısını da keyifle karıştırdım, bazı yazılara da okuma önceliği verdim. Örneğin, 12 Eylül için kurgulanan kanlı günlerde İsmail Gerçeksöz’ün öldürülmesi nedense aklımdan çıkmıştı, bu nedenle bir Bursa edibini bana anımsattığı için Nevzat Çalıkuşu’na müteşekkirim. Prof. Dr. Mustafa Kara’nın ‘Faik Ali Ozansoy’ ve Doç. Dr. Celil Bozkurt’un ‘Bursa Türk Ocağı’ yazıları çok kıymetli. Tahsin Yıldırım’ın ‘Ömer Rıza’nın Kaleminden Cumhuriyetin İlk Yıllarında Bursa’ ve Doğan Yavaş’ın ‘Hattat ve Sikkezen Abdülfettah Efendi’nin Bursa’daki Eserleri’ başlıklı yazılarını da keyifle okudum. Derginin eki olarak verilen ‘Çıkayım Gideyim Bursa’ya’ isimli kitapta ise Balkan muhacirlerini konu edinen on hikâye bulunuyor. Bu nefis hikâyeler, Saadet Küçük’ün, Oğuz Mutlu’nun, Seval Özdemir’in, Nilar Gök’ün, Hatice Öztop Büber’in, Saliha Nur Yazar’ın, Tamer Kütükçü’nün, Çise Gezer’in, Berrin Yelkenbiçer’in ve Dursaliye Şaban’ın kaleminden çıkmışlar. Ayrıca parayla satılmayan yüz yirmi sekiz sayfalık ‘Çıkayım Gideyim Bursa’ya’ için Bursa Günlüğü dergisi ile iletişim kurmanız gerekiyor. Dijital halini okumak isteyenler ise ‘bursagunlugu.com’ adresinden okuyabilir.

24kr02-man5.jpg

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN