Türk tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, şair ve yazar Yılmaz Gruda, 94 yaşında hayatını kaybetti. ‘İşler Güçler’ dizisindeki ‘Rasim Abi’ gibi rolleriyle geniş kitlelerce tanınan Gruda’nın vefatından büyük üzüntü duyan hayranları, usta sanatçıya kendi şiirindeki ‘Şimdi bir nehirde gidiyor kara şapkası’ dizesiyle veda etti. Gruda, son yolculuğuna bugün İBB Şehir Tiyatroları Üsküdar Musahipzade Celâl Sahnesi’nde düzenlenen törenin ardından Karacaahmet Mezarlığı’ndan uğurlanacak.
Yeşilçam’ın usta oyuncusu, şair, tiyatro yazarı ve yönetmen Yılmaz Gruda 94 yaşında vefat etti. Gruda’nın, yakalandığı virüs sonrası böbrek yetmezliği ve yaşlılığa bağlı rahatsızlıkları nedeniyle tedavi gördüğü hastanede vefat ettiği öğrenildi. Sanatçının vefatını, menajeri Tümay Özokur sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımla duyurdu. Yaşamını bir süredir huzurevinde sürdüren Gruda, 13 Temmuz’da 94’üncü yaşını kutlamıştı.
Sanatçının vefatının ardından meslektaşları ve hayranları üzüntülerini sosyal medyada canlandırdığı rollerden hafızalara kazınan görüntüler ve ‘Kara Şapkalı Haydut’ şiirindeki ‘Şimdi bir nehirde gidiyor kara şapkası’ dizesini paylaşarak dile getirdi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da, paylaştığı mesajda “Sinema, tiyatro ve ekranlarımızın sevilen oyuncusu, şair, oyun yazarı ve tiyatro yönetmeni Yılmaz Gruda’yı kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz. Gruda’ya Allah’tan rahmet, kederli ailesi, sevenleri ve sanat camiamıza başsağlığı diliyorum” ifadelerini kullandı.
87 YAŞINDA YENİ BİR TİYATRO KURMUŞTU
Türk sinemasının dev isimlerinden Ayşen Gruda’nın eski eşi olan sanatçı ustalıkla canlandırdığı rollerin dışında aynı zamanda Attilâ İlhan ile beraber Türk şiirindeki ‘mavi hareketini’nin öncü şairlerdendi. 94 yıllık yaşamına birçok performans sığdıran sanatçı, 87 yaşında olduğu 2018 yılında mesleğe yeni başlayan bir oyuncu heyecanıyla ‘Çivi Kabare’ adlı yeni bir tiyatro kurmuştu. Yaşamı boyunca birçok ödüle layık görülen usta sanatçı Gruda ‘Çerçi Zeus’ isimli şiir kitabıyla 1999’da Behçet Aysan Şiir Ödülü’nün de sahibi olmuştu. ‘Kaset’, ‘Gülmeye Geldik Dünyaya’, ‘Biz Bize Benzeriz’ gibi tiyatro oyunlarının da yazarı olan Gruda, özellikle ‘Kavuklu Hamdi’ oyununda geleneksel tiyatronun öğelerini çok iyi işleyen bir tiyatrocu olarak öne çıkıyordu. Birçok reklam filmine sesi ile de hayat veren Gruda, ‘İşler Güçler’ dizisindeki ‘Rüstem Abi’, ‘Kavak Yelleri’ dizisindeki ‘Haşmet’ gibi rolleriyle de geniş kitlelerce tanınmıştı.
Usta sanatçı son yolculuğuna ise bugün İstanbul’da uğurlanacak. Gruda için ilk olarak saat 15.00’da İBB Şehir Tiyatroları Üsküdar Musahipzade Celâl Sahnesi’nde ailesinin, meslektaşlarının ve sevenlerinin katılımıyla bir tören düzenlenecek. Sanatçı, Karacaahmet Şakirin Camii’nde kılınacak ikindi namazını ardından Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verilecek.
40 YIL SONRA AYNI SAHNEDE EL ELE
Yılmaz Gruda, Türk sinemasının efsane oyuncularından Ayşen Gruda ile de evlilik yapmıştı. Ankara Meydan Sahnesi’nde tanışan ikili, 1965 yılında dünya evine girdi. Bu evlilikten Elvan adlı bir kızları olan ikili, uzun süre evli kaldıktan sonra 1976 yılında boşandı. Kendi soyadı ‘Erman’ olan Ayşen Gruda bu isimle meşhur olması ve kızının babasının soyadı olması sebebiyle eski soyadına geri dönmedi ve gönüllerimize bu isimle kazındı. Boşandıktan sonra dostluklarını sürdüren ikili, 2016’da kızları Elvan Gruda’nın uyarladığı tiyatro oyunu sebebiyle 40 sene sonra, 2016’da sahnede bir araya gelerek, el ele poz vermişti.
‘BAZEN AKSİ BİR ÇEHOV KARAKTERİYDİ’
Yılmaz Gruda’nın vefat haberinin ardından tiyatro dünyası sosyal medyada art arda başsağlığı mesajları yayınladı:
NEDİM SABAN: Yılmaz Gruda’yı kaybetmişiz. Yazar, yönetmen, oyuncu, çevirmen, şair, tiyatro hocası, gerçek bir aydın, Çehov hayranı ve hatta hatta bazen aksi bir Çehov karakteriydi. Çok özleyeceğiz.
AYŞENİL ŞAMLIOĞLU: Canım Yılmaz Gruda, en son Menajerimi Ara’da birlikte olmuştuk, ne zaman görsem gözlerinde ışıklar oynaşan, koca kahkahalı, zarif bir dost, sohbetinden haz alacağınız biriydi ve elbette çok değerli bir tiyatro insanı... Yılmaz bey bir gün gene görüşmek üzere...
YÜCEL ERTEN: Daha lisedeyken Ankara Meydan Sahnesi’nde oyunlarda izleyerek tanıdım onu. Genel Müdürlüğüm sırasında tiyatrosundaki ‘Kelaynaklar Köşesi’ne fotoğrafımı koyarak onurlandırmıştı beni. Sonraları ‘Bitmeyen Şarkı’ dizisinde birlikte oynamışlığımız var. İzmir Şehir Tiyatrosunun kuruluşunda, her zaman mesajları ve yorumlarıyla yüreklendirdi bizi. Ömrü boyunca tiyatro meselesinde pozitif enerji saçmış bir oyuncu, yazar, yönetmen, çevirmen ağabeyimizi yitirmişiz... Işıklar ve alkışlarla...
ŞAİRLİĞİ AZ BİLİNDİ
Oyunculuğu ile tanınan, ‘Camdaki Düşman’, ‘Çarmıhtaki Yeni Mehmet’, ‘Marathon-Bir Uzun Koşu’, ‘Bir Çürümüş Kent Belgeseli’, ‘Kendi ile Kendisi’ şiir kitaplarına rağmen şairliği az bilinen bir isim olan Yılmaz Gruda, Türk şiirinde ‘Maviciler’ hareketinin de öncüleri arasındaydı. Hareket, Kasım 1952’de Ankara’da yayım hayatına başlayan ‘Mavi’ adlı derginin etrafında Attilâ İlhan öncülüğünde toplanan edebi topluluktu. Garip Akımı’na ve Orhan Veli’ye karşı çıkıp şairâne bir sanat anlayışını savunan topluluk, şiirin basit olmasını değil zengin ve kapalı bir anlatımının olmasını savundu.
1954 yılında yayım hayatına ara veren dergi 1956 yılında tekrardan çıktı. Sahibinin Teoman Civelek olduğu, Özdemir Nutku’nun ise yazı işleri sorumlusu olduğu derginin yazı kadrosunda Ahmet Oktay, Bekir Çiftçi, Güner Sümer, Ülkü Arman Kıratlı, Avni Dökmeci, Ferit Edgü, Orhan Çubukçu, Oğuz Arıkanlı, Demirtaş Ceyhun, Orhan Duru gibi isimler yer almıştı. Dergide ön plana çıkan isimlerden biri de Yılmaz Gruda’ydı.
