Rus hançeri

Rus hançeri

Şam’ın sivil katliamına karşı diplomasi arayışlarını defalarca reddeden Putin, Ankara İdlib masasına Batı’yı da oturtmaya çalışırken alçak planı işletti. Rus jetleri, rejime tanınan süre beklenirken Türk askerlerini vurdu. Akar’ın “Birliklerimizin bulunduğu nokta önceden koordine edildi. İkinci uyarımıza rağmen saldırı durmadı” sözleri Moskova’nın hedef gözeterek vahşi bombardımanı düzenlediğini ortaya koydu.

İdlib’de Rusya’nın hava saldırısında 33 mehmetçik şehit oldu. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar yaptığı açıklamada Rusya’nın askerlerin bulunduğu konumu bildiğini ve buna rağmen hava saldırısının düzenlendiğini açıkladı. 33 şehidin acısı Türkiye’yi yasa boğdu. Şehitler için ilk tören Hatay’de düzenlendi. Askeri törenin ardından İdlib şehitleri toprağa verilmek için mamleketlerine son kez uğurlandı. Toprağa düşen fidanların bazıların hikayeleri ise yürekledi dağladı. Yüzbaşı Süleyman Şahin: Afyonkarahisarlı olan şehit Piyade Yüzbaşı Süleyman Şahin’in acı haberi, Ankara’da bulunan ailesine verildi. Şehit Şahin’in Yasemin (2) ve Mehmet Selim (6) adında iki çocuğunun olduğu öğrenildi. Şehidin anne ve babasının Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesinde yaşadığı ve bir hafta önce torunlarını ziyaret etmek üzere Ankara’ya geldikleri de öğrenildi. Şahin’in, 15 gün önce kayınvalidesinin hayatını kaybetmesi nedeniyle izne geldiği ve cenazenin ardından tekrar Suriye’ye döndüğü öğrenildi.

Teğmen Bayram Olgun: Şehit 26 yaşındaki Olgun’un acı haberi memleketi Konya’daki ailesine verildi. Şehit Olgun’un, 2 ay önce mahalledeki berber arkadaşına tıraş olurken ‘’Arkadaşlarım orada çatışıyor. Ben cenaze için geldim. Belki bu son tıraşım olur’’ diyerek sohbet ettikten sonra da o gece birliğine döndüğü öğrenildi. Uzman Onbaşı İbrahim Tüzel: Şehit İbrahim Tüzel’in, Mersin’deki baba ocağına acı haber ulaştı. Haberi alan şehidin babası Şuayip ve annesi Gülten Tüzel’i yakınları teskin etmeye çalıştı. Baba Tüzel, oğluyla en son 3 gün önce telefonla görüştüğünü anlattı.

Uzman Onbaşı Mehmet Orhan: 25 yaşındaki Adıyaman şehidi Orhan’ın acı haberini ailesine yetkililer verdi. 4 kardeşi olan Mehmet Orhan’ın yaklaşık üç yıldır Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yaptığı belirtildi.

3 KARDEŞİ DE ASKER

Uzman Onbaşı Ahmet Saygılı: Henüz 23 yaşında olan Kahramanmaraş şehidinin evine de yas çöktü. 7 kardeş olan Saygılı’nın 3 kardeşinin de Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu olarak çeşitli yerlerde görev yaptığı belirtildi. Uzman Onbaşı Ali Taşöz: 24 yaşındaki Ali Taşöz’ün de Kayseri’deki ailesine acı haber verildi. Bekar olan şehit Taşöz’ün görev yerine 10 ay önce gittiği ve 2 kardeşi olduğu belirtildi. Uzman Onbaşı Turgut Burkay Korkmaz: Şehit Korkmaz’ın acı haberi Antalya’ya ulaştı. Uzman Çavuş Tolga Can Yılmaz: Bursa şehidi Yılmaz’ın acı haber ailesinin yüreğini yaktı. Uzman Onbaşı Emre Baysal: Şehit Baysal’ın acı haberi ise İstanbul Sancaktepe’deki evine kor gibi düştü. Şehidin cenazesi bugün Pendik’te defnedilecek.

KAHRAMANMARAŞ’TA İKİ ATEŞ DÜŞTÜ

Astsubay Kıdemli Çavuş Akif Akçadağ: Akçadağ’ın Kahramanmaraş’taki babaevine şehadet haberi ulaştı. Babası Bekir ve annesi Serpil Akçadağ’ın Hatay’a gittiği, çocuklarının şehadet haberini de orada aldığı belirtildi. Uzman Çavuş Ali Turgut: Şehitlerden 39 yaşındaki Turgut’un acısı da Uşak’a düştü. Sözleşmeli er Cuma Bağatur: Bağatur’un şehit haberi Batman Sason’daki baba evine ulaştı. Astsubay Çavuş Muharrem Öğütcü: Bingöllü Öğütcü’nün babasıyla 3 gün önce telefonda görüştüğü ve “Baba üzerimize yağmur yağıyor, ateşin içindeyiz” dediği öğrenildi.

EŞİ DÖRT AYLIK HAMİLEYDİ

Uzman Çavuş Adem Akın: Akın’ın Tokat’taki babaevine acı çöktü. Bekar olan Akın’ın 10 kardeşin en küçüğü olduğu öğrenildi. Uzman Çavuş Osman Ak: Mersin şehidi Ak’ın ailesi acı haberle yıkıldı. Uzman Çavuş Emin Yıldırım: Yıldırım’ın acı haberini alan Hatay’daki ailesi yasa boğuldu. Uzman Onbaşı Güven Kurtulmuş: 23 yaşındaki şehdin şehadet haberi, Tokat’ın Güroymak ilçesindeki ailesine verildi. 4 aylık evli ve eşi hamile olan Kurtulmuş, köyünde toprağa verildi.

BABA YARALI DİYE GİTTİ CENAZEYİ ALDI

Uzman Çavuş Batuhan Tank: Osmaniyeli şehitlerden 23 yaşındaki Uzman Çavuş Batuhan Tank’ın acı haberi Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde yaşayan ailesine verildi. Kısa süre önce Nida Demirezer ile nişanlanan oğlunun yaralı olduğunu öğrenip, Hatay’a giden baba Ahmet Turan Tank, aldığı acı haberle Kadirli’deki evine döndü. Şehit Batuhan Tank’ın dedesi Yaşar Tank’ın da 1977 yılında Kadirli’de bekçilik yaptığı sırada bombalı saldırı sonucu şehit olduğu kaydedildi.

TEKİRDAĞ’DA ÜÇ FİDAN DEVRİLDİ

Tekirdağ şehitleri Onbaşı Nihat Kara, Onbaşı Recep Bekir ve Sözleşmeli er Birhan Er’in acıları Tekirdağ’a düştü. Uzman Onbaşı Ahmet Alpaslan: 23 yaşındaki İstanbul şehidinin baba evine acı haberi kor gibi düştü. Şehidin acılı babası İbrahim Alpaslan “En son 2-3 hafta önce konuştuk, ‘Beni merak etmeyin iyiyim’ dedi” diye konuştu.

MOSKOVA'NIN EN KANLI YALANI

dlib’de haftalardır yükselen tansiyonda korkulan korkulan oldu. Rusya, İdlib’de TSK noktalarını vurdu. Hava saldırısında 33 asker şehit düştü, 36’sı da yaralandı. Yaralılardan 9’unun durumu kritik. Türkiye’yi sarsan gelişme önceki gece yaşandı. Türkiye’nin Astana süreci ve Soçi anlaşmaları kapsamında kurduğu gözlem noktalarından biri olan İşteberak yakınlarında bulunan bir Türk birliği savaş uçaklarının hedefi oldu. Acı haberi gece yarısı Hatay Valisi Rahmi Doğan açıkladı: 33 şehit, 36 yaralı.

GECE YARISI OLAĞANÜSTÜ TOPLANTI

Şehit haberleri Ankara’yı da hareketlendirdi. Gece yarısından sonra Beştepe’de Milli Savunma Bakanı, MİT Başkanı ve kuvvet komutanlarının da katıldığı olağanüstü güvenlik zirvesi yapıldı. İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Türkiye’nin hem bu saldırıdan hem de yüz binlerce Suriyelinin öldürülmesinden sorumlu olan gayrimeşru Esad rejimine karşılık verdiğini ve vermeye devam edeceğini belirterek, rejimin mevzilerinin hem havadan hem de karadan hedef alındığını bildirdi.
Türkiye’nin Astana Süreci’ne dahil olan bütün taraflara ve uluslararası topluma sorumluluklarını yerine getirmeleri çağrısında bulunduğunun altını çizen Altun, şöyle devam etti: “Geçmişte Ruanda ve Bosna’daki gibi soykırımların İdlib’de de yaşanmasına izin verilemez. Kahraman askerlerimizin kanlarını yerde bırakmayacağız. Askerlerimizi şehit edenler, yaptıklarının bedelini ödeyene kadar Suriye’deki operasyonlarımız devam edecek. Katil rejim, Astana Süreci’nde verdiği taahütleri yerine getirmeyi reddediyor. Türkiye ise meşru müdafaa hakkını kullanıyor ve İdlib’de insani bir felaket yaşanmasını önlemeye yönelik operasyonlarında uluslararası hukuka uygun olarak hareket ediyor.”

Esad rejiminin etnik temizlik yaptığını ve milyonlarca Suriyeliyi İdlib’den çıkarmayı hedeflediğini vurgulayan Altun “Bu insanlar Türkiye’ye ve Avrupa’ya kaçmaya çalışacaklar. Halihazırda 4 milyona yakın mülteciyi barındıran Türkiye’nin, bir milyon Suriyelinin daha ülkeye girmesine izin verecek kapasitesi ve kaynağı yoktur” ifadesini kullandı.

ANKARA’DAN UÇUŞ YASAK BÖLGE TALEBİ

Uluslararası toplumun, sivilleri korumak ve uçuşa yasak bölge oluşturmak için harekete geçmesi gerektiğini belirten Fahrettin Altun, şunları kaydetti: “Astana Süreci’nin garantörleri olan Rusya ile İran, İdlib’de şiddetin ve çatışmaların azaltılması için verdikleri taahütleri yerine getirmezlerse bütün güvenilirliklerini yitirirler. Bir suç ağı gibi hareket eden ve kendi halkına terörü yaşatan Esed rejimi hem ulusal güvenliğimiz hem bölge hem de Avrupa için bir tehdit durumunda. Bütün bu olanları durup hiçbir şey yapmadan izleme lüksümüz yok. Bizden Suriyelileri terk etmemizi bekleyenler kendilerinden utanmalıdır.”

309 SURİYE ASKERİ ÖLDÜRÜLDÜ

İkinci açıklama da Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’dan sabaha doğru geldi. Beraberineki kuvvet komutanlarıyla geceyi sınırın sıfır noktasındaki komuta kontrol merkezinde geçiren Akar, İdlib’deki hain saldırı sonrasında uçak, SİHA ve kara ateş destek vasıtalarıyla 200’den fazla rejim hedefinin ağır şekilde ateş altına alındığını, 5 helikopter, 23 tank, 10 zırhlı araç, 23 top ve obüs, 5 mühimmat kamyonu, bir SA-17, bir SA-22 hava savunma sistemi, 3 mühimmat deposu, 2 malzeme deposu, 1 karargah binası ve 309 rejim askerinin etkisiz hale getirildiğini bildirdi.

AKAR: AMBULANSLARI BİLE VURDULAR

Akar, şunları söyledi: “Birliklerimizin bulunduğu yerler önceden Rusya Federasyonu’nun sahadaki yetkilileri ile koordine edilmesine rağmen bu saldırı gerçekleştirilmiş, ilk atışa müteakip bir kez daha uyarı yapılmasına rağmen maalesef saldırı devam etmiştir. Bu hava saldırıları sırasında ambulanslar dahi vurulmuştur. Ayrıca bu saldırı sırasında birliklerimizin etrafında hiçbir silahlı grubun da bulunmadığını burada belirtmek isterim.”

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER: TEK YOL SİYASİ ÇÖZÜM

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres: “Yaşananları endişeyle takip ediyoruz. İdlib’de derhal ateşkes ilan edilmeli. Artan askeri gerginlik siviller için teşkil ettiği risk özellikle endişe verici. Acil harekete geçilmezse gerginliğin her saat başı daha fazla artma riski var. Suriye’deki krize askeri çözüm bulunamaz. Sürdürülebilir tek yol BM denetiminde siyasi çözümdür.”

AVRUPA BİRLİĞİ: HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALACAĞIZ

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell: Gerginlik acilen durdurulmalı. Gerginliğin uluslararası açık bir askeri çatışmaya dönüşme riski bulunuyor. AB tüm taraflara itidal çağrısında bulunuyor ve tüm can kayıplarından dolayı üzüntü duyuyor. AB güvenlik çıkarlarını korumak için her türlü tedbiri göz önünde bulunduracaktır.”

ABD: REJİM İDLİB’TEN GÜÇLERİNİ ÇEKMELİ

Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Kelly Craft: “İdlib’den son günlerde gelen haberler, mide bulandırıcı. İnsani krizin son bulması için Rusya’nın uçaklarını derhal indirmesi ve rejimin İdlib’den güçlerini çekmesi gerek.” ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon): ”ABD’nin, Türkiye ve uluslararası toplumla birlikte çalışmasının yollarını arıyoruz.” ABD Dışişleri Bakanlığı: “NATO müttefiki Türkiye’nin yanındayız ve Esad rejimi, Rusya ve İran destekli güçleri, bu alçak saldırılara derhal son vermeye çağırıyoruz.” Cumhuriyetçi senatör Lindsey Graham: “İdlib’de uçuşa yasak bölge ilan edilmeli. Dünya hiçbir şey yapmadan İdlib’in Esad, İran ve Rusya tarafından yok edilmesini izliyor.” ABD’nin NATO Daimi Temsilcisi Kay Bailey Hutchison: “Umarım Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, bizim onların geçmişinin ve geleceğinin müttefiki olduğumuzu ve S-400’ten vazgeçmeleri gerektiğini görür. Suriye’de şu an yaşananlar Türkiye ve Rusya arasında yaşanan her şeye ağır basması gerek.”

NATO: TÜRKİYE’YE DESTEK VERİYORUZ

Türkiye’nin talebiyle 4’üncü madde gündemiyle Konsey acil toplandı. Toplantının ardından NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg açıklama yaptı: “Müttefikler, İdlib’deki saldırı sonucu hayatını kaybeden askerler için başsağlığı dileklerini iletti ve Türkiye ile tam dayanışma içinde olduklarını ifade etti. Müttefikler, Suriye rejimi ve Rusya’nın İdlib’de devam ettirdiği hava saldırılarını kınıyor ve bu saldırıları durdurmaları, uluslararası hukuka uygun davranmaları ve Birleşmiş Milletlerin (BM) barışçıl çözümünü desteklemeleri çağrısında bulunuyor. Bu tehlikeli duruma bir son verilmeli ve 2018’deki ateşkese acilen geri dönülmeli. Bu bölgede kötüye giden durumun önüne geçilmeli. İdlib’de mahsur kalanlara ulaşım sağlanmalı. Türkiye çok değerli bir NATO müttefikidir ve Türkiye aynı zamanda Suriye’deki çatışmadan en derin şekilde etkilenen NATO müttefikidir. Türkiye’nin hava savunma sistemine destek verdik. NATO halihazırda Türkiye’ye destek veriyor. Müttefikler, Türkiye için daha fazla ne yapılabileceğine bakıyor. Sadece bugün yaptığımız toplantı bile NATO dayanışmasını ve müttefiklerin Türkiye’ye desteğini açık biçimde göstermektedir.”

İTTİFAK'IN KRİTİK SINAVI

NATO 4. MADDE: “Taraflardan herhangi biri, taraflardan birinin toprak bütünlüğü, siyasi bağımsızlığı ya da güvenliğinin tehdit edildiğini düşündüğü zaman, tüm taraflar birlikte danışmalarda bulunacaklardır.”

NATO 5. MADDE: “Taraflar, Kuzey Amerika’da veya Avrupa’da içlerinden bir veya daha çoğuna yöneltilecek silahlı bir saldırının hepsine yöneltilmiş bir saldırı olarak değerlendirileceği ve eğer böyle bir saldırı olursa BM Yasası’nın 51. Maddesinde tanınan bireysel ya da toplu öz savunma hakkını kullanarak, Kuzey Atlantik bölgesinde güvenliği sağlamak ve korumak için bireysel olarak ve diğerleri ile birlikte, silahlı kuvvet kullanımı da dahil olmak üzere gerekli görülen eylemlerde bulunarak saldırıya uğrayan taraf ya da taraflara yardımcı olacakları konusunda anlaşmışlardır. Böylesi herhangi bir saldırı ve bunun sonucu olarak alınan bütün önlemler derhal Güvenlik Konseyi’ne bildirilecektir. Güvenlik Konseyi, uluslararası barış ve güvenliği sağlamak ve korumak için gerekli önlemleri aldığı zaman, bu önlemlere son verilecektir.”

NATO 6. MADDE: “Madde 5 açısından, taraflardan bir ya da daha çoğuna karşı silahlı saldırı, aşağıdakileri de kapsar: - Tarafların Avrupa ya da Kuzey Amerika’daki topraklarına, Türkiye topraklarına veya taraflardan herhangi birinin egemenliği altında olan ve Yengeç Dönencesi’nin kuzeyinde yer alan adalara yapılan silahlı saldırı; - Bu topraklarda ya da bu toprakların üzerindeki hava sahasında bulunan, ya da Antlaşma’nın yürürlüğe girdiği tarihte taraflardan herhangi birinin işgal kuvvetlerinin üslenmiş bulunduğu herhangi bir Avrupa toprağında veya Akdeniz’de, ya da Yengeç Dönencesi’nin kuzeyindeki Kuzey Atlantik bölgesinde bulunan tarafların herhangi birine ait kuvvetlere, gemilere, ya da uçaklara yapılan silahlı saldırı.”

ŞİMDİ HEDEFTE ADANA MUTAKABATI VAR

Türkiye’yi ayağa kaldıran saldırı sonrası Moskova’dan garip açıklamalar geldi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Türk askerlerin İdlib’de yalnızca gözlem noktalarının dışında hayatını kaybettiklerini ve bunun teröristlerin saldırısı sırasında gerçekleştiğini iddia etti. Rusya Güvenlik Konseyi toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Peskov şu ifadeleri kullandı: “Türk askerlerin hiçbiri, gözlem noktalarında hayatını kaybetmedi. Bu noktalardaki askerler ne yaralandı ne de bir tehlikeyle karşı karşıya kaldı. Türk askerlerinin hayatını kaybettiği trajik olaylar, eski Sovyet ülkelerinin vatandaşları da dahil çok sayıda yabancı paralı askerin bulunduğu terör gruplarının saldırı düzenlediği yerlerde gerçekleşti. Talebimize rağmen Türk tarafı, orada Türk askerlerinin bulunduğunu bize bildirmedi.”

ADANA MUTABAKATI 5 KM DERİNLİĞİ KAPSIYOR

Türkiye’yi Soçi mutabakatının gereklerini yerine getirmemekle suçlayan Peskov şöyle devam etti: “Rusya, sınır boyunca Türkiye’nin güvenliğinin sağlanması için gereken tüm önlemleri almıştı. Ancak Rus tarafının çabaları sayesinde oluşturulan fiili güvenlik bölgesinin derinliği, Adana Mutabakatı’nda belirtilen 5 kilometrelik hattı önemli derecede aşıyor ve de facto olarak 30 kilometreyi buluyor” ifadelerini kullandı.
Moskova’dan bir diğer açıklamada Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’dan geldi. Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn ile görüşmesinin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Lavrov “Rusya hem Suriye’de hem de Libya’da ilgili ülkenin tüm siyasi güçleri arasında kapsamlı bir diyalog kurulmasını destekliyor, tüm dış aktörlerden bu ülkelerin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermesini bekliyor. Elbette teröristlerle hiçbir uzlaşma yapılmamasından yanayız” dedi. Lavrov, Erdoğan ve Putin arasındaki görüşmenin Ankara’nın inisiyatifiyle gerçekleştiğini belirtti. Rus Bakan, Suriye ordusunun İdlib’deki teröristlerle mücadele etme hakkına sahip olduğunu ifade etti.

LAVROV: NATO’YA GEREKÇE OLAMAZ

Lavrov, İdlib’deki durumun NATO’nun, kuruluş belgelerine uygun olarak ortak savunma maddelerini referans alması için bir gerekçe oluşturmadığını söyledi. NATO’ya acil toplantı çağrısı yapmanın her İttifak üyesinin hakkı olduğunun altını çizen Lavrov, “Suriye’de yaşananların Washington Sözleşmesi’nin ortak savunma önlemleri alınmasıyla ilgili maddelerinde belirtilen durumlar kapsamında olduğunu düşünmüyorum” diye ekledi. Ayrıca Rusya Genelkurmay Başkanı Valery Gerasimov ve ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley telefonda İdlib’de meselesini görüştü.

BOĞAZDAN İKİ RUS FÜZE GEMİSİ GEÇTİ

Türk askerlerini hedef alan saldırının ardından Rus Interfax ajansında yer alan habere göre Kalibr adlı seyir füzeleri taşıyan iki Rus gemisi daha Türk boğazlarından geçerek Suriye’ye gönderildi Sivastopol’daki Rus deniz üssünden yola çıkan gemilerin isimlerinin Amiral Grigorovich ve Amiral
Makarov olduğu da öne sürüldü.

RUS KONSOLOSLUĞUNDA PROTESTO GÖSTERİSİ

Rusya tarafından İdlib’de Mehmetçiğe yönelik yapılan hain saldırıda 33 askerimiz hayatını kaybetti. Saldırı sonrası vatandaşlar İstanbul Rus Konsolosluğu önüne akın etti. Beyoğlu İstiklal Caddesi’ndeki Rusya’nın İstanbul Başkonsolosluğu önünde toplanan grup “Şehitler ölmez vatan bölünmez”, “Mehmetçiğe uzanan eller kırılsın”, “Katil Rusya, katil Putin”, “Katil Putin hesap verecek”, “Şehitlerin hesabı sorulacak”, “Suriye Rusya’ya mezar olacak” sloganları attı.

TELEFON ZİRVESİNDEN 'NORMALLEŞME' ÇIKTI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya lideri Vladimir Putin ile telefonda görüştü. Kremlin Basın Ofisi’nden yapılan yazılı açıklamada “Her iki taraf da, Suriye’nin kuzey-batısındaki (İdlib) durumun normalleştirilmesi adına ek tedbirler alınması gerektiğinin altını çizdi” ifadeleri yer aldı. Telefon görüşmesinde, İdlib’deki gerilimin dindirilmesi adına Rusya ve Türkiye’nin ‘ilgili kurumları arasındaki istişalelerin yoğunlaştırılması’na karar verildiği belirtildi.

Ayrıca Kremlin’in açıklamasına göre Rusya ve Türkiye liderlerinin ‘en yakın zamanda bir araya gelmeleri ihtimali üstünde çalışılması konusunda anlaşıldı.’ İdlib’deki gerilim nedeniyle ciddi anlamda endişe duyulduğunun,’ telefon görüşmesinde her iki lider tarafından da dile getirildiği kaydedildi. Görüşmende, Rusya ve Türkiye savunma bakanlıkları üstünden yapılan koordinasyonun verimini artırmanın önemli olduğu da kaydedildi. Liderler, Rusya ve Türkiye arasında Suriye’ye ilişkin 2018 ve 2019’da imzalanmış olan anlaşmaların hayata geçirilme aşamalarını da ele aldı. Terörist gruplarla mücadelenin bir öncelik olduğu kaydedildi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin’le telefon görüşmesinde iki liderin en kısa sürede yüz yüze görüşmeleri kararlaştırıldı” açıklamasını yaptı.

Görüşmenin ardından Ankara’da bulunan Rus heyeti üçüncü kez Türk heyeti ile biraraya geldi. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, bugünkü görüşme, Rus tarafından gelen talep üzerine yapıldı. Rus tarafına, derhal sürdürülebilir bir ateşkes ilan edilmesi, gerginliğin azaltılması ve rejimin Soçi Mutabakatı sınırlarına çekilmesi gereği vurgulandı.

ERDOĞAN, TRUMP VE MERKEL İLE İDLİB'İ GÖRÜŞTÜ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ve Almanya Başbakan’ı Angela Merkel ile telefonda görüştü. Görüşmede, ikili meselelerin yanı sıra İdlib’de yaşanan son gelişmeler başta olmak üzere bölgesel konular ele alındı. Görüşmede, Türkiye’nin İdlib’de Soçi Muhtırası ile belirlenen alanın rejim unsurlarından temizlenmesi kararlılığını teyit etti. Erdoğan ve Trump, İdlib’deki insanlık dramının önüne geçilmesi için ilave adımların vakit kaybetmeden atılması hususunda mutabık kaldı. Trump ve Merkel Türk askerine yönelik saldırıyı kınadı.

CHP’DE ACİL DURUM SEFERBERLİĞİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İdlib’deki saldırı nedeniyle Ankara dışındaki tüm programlarını iptal etti. Kılıçdaroğlu, İdib’deki saldırı haberi üzerine gece boyu kurmaylarıyla toplantı yaptı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara dışındaki tüm programlarını iptal ettiği bildirilirken, CHP MYK ise olağanüstü toplantıya çağırıldı. Toplantının ardından gündemi değerlendiren CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, İdlib’de yaşanan saldırıyı değerlendirmek üzere TBMM’nin hızla olağanüstü toplanmamasının düşünülemeyeceğini belirterek “Böyle bir toplantının Meclisin olağan takvimine uydurulması yaşananları sıradanlaştırmaktan başka bir işe yaramaz” dedi. Öztrak, konuşmasının ardından basın mensuplarından soru almadı ve “Bu konuda sorulara cevap vermesi gereken makam hala sustuğundan bugün de soru almayacağım” dedi.

Öztrak “Yılın en kısa ayında en uzun geceyi yaşadık. Milletimizin ocağına ateş düştü. İdlib’de 33 Mehmetçiğimiz şehit oldu, 32 askerimiz de yaralandı. Kayıplarımız büyük, acımız tarifsiz. Bugün devam eden toplantımızda dün akşam başladığımız değerlendirmeye devam ettik. TBMM’yi bu konuyu görüşmek üzere kapalı oturumla toplantıya çağırma kararı dün gece almıştık. Bugün de grup başkanvekillerimiz TBMM Başkanlığı’na başvurdu. Bu toplantı çağrımız anayasamızdaki gerekçelere dayanmaktadır” dedi.

10 MADDELİK ACİL EYLEM PLANI

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 33 askerin şehit olduğu İdlib saldırısı sonrası yaptığı açıklamada Suriye’de yaşanan çatışmaların durdurulması ve kalıcı bir düzenin oluşturulması için sunduğu eylem planının maddelerini sıraladı. Davutoğlu, ‘Türkiye sadece şehit geldiğinde yas tutan bir üle konumundan çıkmalı’ ifadelerini kullanarak “Türkiye, Suriye’deki insanlık dramını durdurmak dışında hiçbir amaç gütmediğini göstermek üzere kalıcı bir siyasi düzen oluşturma ile ilgili bir çözüm planını dünya kamuoyuna duyurmalıdır. Biz sadece bize saldırıldığında tepki veren, askerlerimizin şehit edildiğinde yas tutan bir ülke konumundan çıkmalı ve Suriye ile kalıcı bir düzenin oluşmasını sağlayacak bir eylem planını dünyaya duyurmalıdır” şeklinde konuştu. Davutoğlu, devreye sokulması gereken eylem planının maddeelerini ise şöyle sıraladı;

1-) Kalıcı bir ateşkesin BM gözetiminde sağlanması. 2-) Ülkede bütün kesimlere güven verecek, bütün etnik, dini ve mezhebi unsurları kapsayan yeni bir güvenlik yapısının oluşturulması. 3-) Bu yapılanmaya paralel olarak ülkedeki bütün silahlı grupların dağıtılması, yabancı silahlı grupların ülkeyi terk etmesinin BM denetiminde sağlanması. 4-) Güvenlik teminatı sağlanmış bölgelere mültecilerinin dönüşümünün aşamalı bir şekilde başlatılması. 5-) BM denetiminde ve takvime bağlanmış kalıcı bir anayasal düzenin oluşmasına dönük siyasi müzakerelerin derhal başlatılması. 6-) Bu müzakerelere paralel olarak çözüm halinde mültecilerin rehabilitasyonu ve Suriye’nin yeniden imarı konusunda uluslararası bir destek fonunun oluşturulması. 7-) Siyasi çözüm ile birlikte bütün mültecilerin uluslararası garantilerle güvenli bölgelerden iç savaş önceki yerlerine dönmesi. 8-) Bu sürecin ilerlemesi ile birlikte Suriye’de Türkiye, Rusya, ABD, Fransa, İran ve düzenli ordu unsuru barındıran ülkelerin bu unsurları çekmesi. 9-) Türkiye ile Suriye arasında 2010 yılında güncelleştirilen Adana Protokolü’nün geçerliliğinin korunması sağlanmalıdır. 10-) Yeni anayasanın devreye girmesine müteakip bütün ülkelerin Suriye ile ilişkilerini normalleştirmesi ve geliştirmesi sağlanmalıdır.

KARA VE HAVA OPERASYONU ŞART

MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin, hükumetin alacağı siyasi ve askeri her kararın bedeli ne olursa olsun yanında duracağını ve destekçisi olacağını belirtti. Yazılı açıklama yapan Bahçeli “Acımız çok büyüktür. Bundan sonra hiçbir bahanenin, hiçbir sözün itibarı, iradesi ve inandırıcılığı kalmamış, bütün ezberler bitmiş ve tükenmiştir” ifadelerini kullanarak şöyle devam etti: “Rusya Federasyonu bizim tarafımızdan malum olan menfur ve meşum yüzünü bir kez daha göstermiş, Türkiye’ye karşı beslediği gizli husumeti açıkça ifşa etmiştir. Suriye hava sahasının Rusya tarafından açılıp açılmaması hükmünü tümden kaybetmiş, artık güç ve zor kullanmak kaçınılmaz bir mecburiyet haline gelmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi, hükumetin alacağı siyasi ve askeri her karar, her uygulama, her tasarrufun bedeli ne olursa olsun yanında duracak, destekçisi olacaktır. Düşman görüldüğü yerde ezilmelidir. İdlib’e kara ve hava operasyonu süratle icra edilmelidir. Sınır kapılarının açılması da isabetli bir hamledir.” Gelişmelerin silahlı çatışmadan sıcak savaşa dönüşme konusunun Türkiye’nin meselesi olmaktan çıktığına işaret eden Bahçeli “Sonunu hazırlayan şerefsiz Esad hain ve hunhar saldırılarının karşılığını en ağır şekilde almalı” ifadelerini kullandı.

MECLİS KAPALI OTURUMDA TOPLANACAK

AK Parti 33 şehidin olduğu İdlib’de yaşananları değerlendirmek ve milletvekillerini bilgilendirmek için TBMM Başkanlığı’na Salı günü kapalı oturum yapılmasına ilişkin teklif verecek. AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı “Salı günü kapalı oturum yapılması ve Milli Savunma Bakanının Meclisi bilgilendirmesini teklif edeceğiz” dedi. Gazetecilerin sorularını cevaplayan Bostancı, yeni bir tezkereye ihtiyaç olmadığını belirterek, toplantının bilgilendirme amaçlı yapılacağını ifade etti. Soçi mutabakatı ve Astana sürecinin devam edip etmeyeceğine ilişkin soruları da cevaplayan Bostancı “Anlaşmanın mürekkebi kurumadı. Anlaşmalar ertesi gün yırtılmak üzere mi yapılır? Uluslararası alanda anlama yapmanın mantığı ne?” cevabını verdi. Montrö Boğazlar Anlaşması çerçevesinde, boğazların Rusya’nın gemilerine kapatılacağı yönünde iddiaların sorulması üzerine ise Bostancı “Doğmamış çocuğa don biçmek uygun değil. Halihazırda ortada bir durum var. Olası senaryolarla ilgili çevreler düşünür. Ama bunları kamuoyunda speküle etmek uygun bir yöntem değil” dedi.

DEMİRTAŞ'TAN BAŞSAĞLIĞI MESAJI

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Instagram hesabından, Suriye’nin İdlib kentinde düzenlenen hava saldırısında 33 askerin hayatını kaybetmesiyle ilgili bir mesaj paylaştı. Demirtaş mesajında “İdlib’deki saldırıda yaşamını yitiren güvenlik personellerine Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyor, acılarını, üzüntülerini yürekten paylaşıyorum. İçerde ve dışarda sürdürülen savaş, çatışma, gerilim politikalarının daha fazla yıkıma ve acıya yol açmamasını diliyorum. Her koşulda barışı, diyalogla sorunların çözümünü savunmak en onurlu, erdemli tutumdur. Savaş çığlıklarını değil, barış sesimizi yükseltelim” dedi.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN