Yürütülen yeni bir çalışmaya göre, babasında Alzheimer hastalığı bulunan bireylerde bu nörolojik rahatsızlığa yakalanma riski daha yüksek olabilir. Yedi yıl süren araştırmada, ailesinde Alzheimer öyküsü olan sağlıklı kişiler takip edilerek genetik etkiler mercek altına alındı.
Kanadalı bilim insanlarının yeni bir araştırması, Alzheimer hastalığının genetik aktarımında babaların rolünün sanılandan daha büyük olabileceğini ortaya koydu.
Montreal'deki McGill Üniversitesi bilim insanlarının elde ettiği bulgular, babadan geçen genetik faktörlerin hastalık riskinde sanıldığından daha büyük bir rol oynayabileceğini öne sürüyor. Araştırmacılar, annesinde Alzheimer bulunmayan bireylerin, babalarında hastalık olanlara kıyasla daha düşük risk taşıdığını vurguladı.
BABADAN GELEN AKTARIM
Uzun ömürlü olmaları nedeniyle kadınların Alzheimer'a daha yatkın olduğu düşünülse de, bu çalışma babaların da hastalığın aktarımında önemli bir faktör olabileceğini ortaya koyuyor. Araştırmada, hastalığın erken uyarı işaretleri olarak bilinen biyobelirteçlerin, Alzheimer riski taşıyan kişilerin beyinlerinde daha yoğun şekilde bulunduğu gözlendi.
Uzmanlar, bu bulguların erken tanı açısından değerli olduğunu ancak babada Alzheimer bulunmasının tek başına hastalığa yakalanılacağını göstermediğini, yalnızca riskin arttığına işaret ettiğini ifade ediyor.
ALZHEİMER’IN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Zamanla ilerleyen bu hastalığın bazı erken işaretleri şöyle sıralanabilir:
İlk evre:
-Yakın zamana ait olayların unutulması
-Zaman ve yer karıştırma
-Günlük görevlerde zorlanma
-Kelimeleri hatırlamada zorluk
-Eşyaların yanlış yerlere konulması
İleri evre:
-Konuşma ve anlama güçlüğü
-Yutma ve yürüme gibi temel motor becerilerde kayıplar
-Tam bakım gereksinimi
Alzheimer’a karşı genetik mirasın etkisini daha iyi anlamak için uzun vadeli araştırmalar devam ediyor.
