Dünya genelinde artan obezite vakaları ekonomiyi tehdit ediyor

Dünya genelinde artan obezite vakaları ekonomiyi tehdit ediyor

Obezite oranlarındaki hızlı yükseliş, sağlık sistemleri kadar küresel ekonomiyi de ağır bir yük altına sokuyor. Uzmanlar, işlenmiş gıda tüketimi, hareketsizlik ve çevresel faktörlerin obeziteyi tetiklediğine dikkat çekiyor.

Dünya genelinde obezite vakalarının hızla artması, yalnızca bir sağlık sorunu olmaktan çıkarak ekonomik istikrara yönelik küresel bir tehdit haline geliyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, 1990’dan bu yana yetişkinlerde obezite oranı iki kattan fazla, ergenlerde ise dört kat arttı.

Her yıl 4 milyondan fazla ölümün fazla kilo ve obezite ile ilişkilendirildiği tahmin ediliyor. DSÖ verileri, 2021 yılında kanser, diyabet ve kalp-damar hastalıkları gibi bulaşıcı olmayan rahatsızlıklardan ölen 3,7 milyon kişinin hayatını kaybetmesinde obezitenin de rol oynadığını gösteriyor.

EKONOMİK YÜK TRİLYON DOLARLARI BULUYOR

Obezite, yalnızca sağlık sorunlarıyla değil, ekonomiye getirdiği maliyetlerle de dikkat çekiyor. 2022 yılında dünya genelinde 2,5 milyardan fazla yetişkinin fazla kilolu olduğu, bunların yaklaşık 890 milyonuna obez tanısı konduğu bildirildi.

DSÖ, doğrudan sağlık harcamaları ile üretkenlik kayıpları ve erken ölümlerden kaynaklanan dolaylı maliyetlerin 2030’da 3 trilyon dolara, 2060’a kadar ise 18 trilyon doların üzerine çıkabileceğini öngörüyor.

DSÖ sözcüsü, “Üretkenliği, eğitimi, sosyal güvenlik sistemlerini ve altyapıyı etkileyerek hükümetler için zincirleme mali yük yaratıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Dünya Obezite Federasyonuna göre ise artan obezite vakaları, küresel gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYİH) yüzde 2’sinden fazlasına mal oluyor. Bu oranın 2060’a kadar yüzde 3’ü aşması bekleniyor.

UZMANLAR: BİREYSEL TERCİHLER DEĞİL, YAPISAL FAKTÖRLER ETKİLİ

Obezite uzmanları, bu artışın yalnızca kişisel seçimlerden kaynaklanmadığını, sosyal ve ekonomik koşulların da belirleyici olduğunu vurguluyor. Yoğun şekilde pazarlanan işlenmiş gıdalar, hareketsiz yaşam biçimleri, sağlıklı beslenmeye erişimin kısıtlılığı ve yeşil alanların yetersizliği öne çıkan etkenler arasında.

Kuzey Carolina Üniversitesi Beslenme Profesörü Barry Popkin, “Obezite ve buna bağlı komplikasyon oranları oldukça yüksek. Dünya genelinde tek bir ülkede bile belirgin düşüşe rastlanmadı.” dedi.

Atıştırmalık ve işlenmiş gıdaların bağımlılık yaratacak şekilde formüle edildiğini belirten Popkin, “Tekerlekli sandalyelerle dolaşan insanların oranı artacak. Aynı zamanda daha genç yaşlarda diyabet, hipertansiyon gibi hastalıklarda artış göreceğiz. Uzun vadeli sağlık maliyetleri katlanarak büyüyecek.” uyarısında bulundu.

“OBEZİTE BİR HASTALIK OLARAK KABUL EDİLMELİ”

Dünya Obezite Federasyonundan Angie Jackson-Morris, şirketlerin yoğun şekilde işlenmiş gıda pazarlaması yaptığını vurgulayarak, “Dünya olarak şirketlerin yüksek oranda işlenmiş gıdaları pazarlamasına ve böylece herkesin onları istemesine izin verdik.” ifadesini kullandı.

Jackson-Morris, obezitenin yalnızca bireysel bir durum olarak değil, bir hastalık olarak kabul edilmesi gerektiğini vurguladı:

“Toplumların kentsel ortamları yeniden tasarlaması gerekiyor. Obezitenin bir hastalık olarak kabul edilmesi, yeni ilaçlara, psikososyal desteğe ve sağlık hizmetlerine erişimin geliştirilmesi gerekiyor.”

Ekonomik etkisine de dikkat çeken Jackson-Morris, “Birkaç yıl içinde maliyetler yönetilemez hale gelecek.” dedi.

KÜRESEL ÇÖZÜM İÇİN POLİTİKALAR DEVREYE GİRİYOR

Bazı ülkelerde uygulanan politikalar ise obezite ile mücadelede olumlu sonuçlar veriyor. Latin Amerika ülkelerinin öncülüğünde şekerli içeceklere getirilen vergiler, tüketimi azaltırken Şili’de satışların yüzde 24 düşmesini sağladı. Japonya’da orta yaş yetişkinler için bel ölçümü ve yaşam tarzı danışmanlığı zorunlu hale getirildi. Norveç ve Finlandiya’da okul yemekleri, vergilendirme ve pazarlama kısıtlamaları sayesinde artış yavaşlatıldı.

Jackson-Morris, dünya genelinde 90’dan fazla ülkede şekerli içeceklerin vergilendirildiğini hatırlatarak, “Bu durumu küresel bir mesele olarak ele almanın yolları var.” sözleriyle hükümetleri harekete geçmeye çağırdı.

YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN