Tuz, kimyasal adıyla sodyum klorür, vücudumuzdaki sıvı dengesini korumak, sinir sisteminin düzenli çalışmasını sağlamak ve kas kasılmalarını yönetmek için elzem bir mineraldir. Ne var ki, son yıllarda tuzun yüksek tansiyon ve kalp hastalıkları üzerindeki olumsuz etkileri o kadar çok konuşuldu ki, birçok insan tuzu tamamen beslenme düzeninden çıkarmaya yöneldi. Ancak uzmanlar bu durumun, sanılanın aksine, vücut için pek de faydalı olmadığını vurguluyor.

SODYUM EKSİKLİĞİ (HİPONATREMİ) NEDİR?
Vücutta sodyum seviyesinin anormal derecede düşmesi durumuna hiponatremi denir. Bu durum, özellikle sporcular ve aşırı terleme yaşayan kişilerde görülebilir. Vücut, terleme yoluyla sodyum kaybettiği için, yeterli tuz alımı yapılmadığında bu eksiklik daha belirgin hale gelir. Hiponatremi, başlangıçta baş ağrısı, yorgunluk ve bulantı gibi hafif semptomlarla kendini gösterse de, ileri durumlarda kafa karışıklığı, kas krampları, nöbetler ve hatta komaya neden olabilir.
TUZSUZ DİYETİN BEYİN SAĞLIĞINA ETKİSİ
Beyin ve sinir hücreleri, elektriksel sinyalleri iletmek için sodyum iyonlarına ihtiyaç duyar. Sodyum seviyesi düştüğünde, sinir iletimi bozulur. Bu da odaklanma sorunları, hafıza zayıflığı ve bilişsel fonksiyonlarda gerileme gibi sorunlara yol açabilir. Özellikle yaşlı bireylerde, tuz eksikliğinden kaynaklanan bilişsel bozukluklar, demans benzeri semptomlar gösterebilir ve yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir.

KALBE VE DAMARLARA ETKİLERİ
Yüksek tuz alımının kalp üzerindeki zararları herkes tarafından bilinse de, tuzsuz bir diyetin de kalbe zarar verebileceği bir gerçek. Düşük sodyum seviyeleri, vücudun kolesterol ve trigliserit seviyelerini yükseltmesine neden olabilir. Yapılan bazı araştırmalar, tuz kısıtlamasının insülin direncini artırarak tip 2 diyabet riskini yükseltebileceğini de gösteriyor. Bu durum, uzun vadede kalp krizi ve inme riskini artırabilir.
TUZ VÜCUDUN SIVIYI TUTMASINI SAĞLAR
Tuz, vücudun su tutma kapasitesini doğrudan etkiler. Yeterli tuz alınmadığında, vücut aşırı sıvı kaybeder. Bu durum, özellikle sıcak havalarda veya yoğun egzersiz sonrasında dehidrasyona (vücudun susuz kalması) yol açabilir. Dehidrasyon, baş dönmesi, bayılma hissi, böbrek fonksiyonlarında bozulma ve ciddi durumlarda organ yetmezliğine kadar gidebilen tehlikeli bir durumdur.
PEKİ, NE KADAR TUZ TÜKETMELİYİZ?
Uzmanlar, aşırı tüketimin zararlı olduğu gibi, tuzu tamamen kesmenin de riskli olduğunu belirtiyor. Sağlık otoriteleri, sağlıklı bir yetişkinin günlük tuz tüketimini 5 gram (bir çay kaşığı) civarında tutmasını öneriyor. Bu miktar, vücudun temel ihtiyaçlarını karşılamak ve olası risklerden korunmak için yeterlidir. Unutmayın, dengeli ve ölçülü bir yaklaşım her zaman en doğrusudur. Sağlığınız için, aşırılıklardan kaçının ve her zaman uzman bir doktora danışın.
