İlk bahara geçişte, kış mevsiminde sakin ve durgun bir göl gibi olan vücudumuzun metabolizma dengesi mevsimsel şoklar yaşayabilir. Bir de ilkbaharda oruç ayı Ramazan da başlamışsa, bu şoklar daha da şiddetlenebilir. Bu geçiş döneminden etkilenmemek, ciddi sağlık sorunları yaşamamak ve orucun manevi ikliminden de istifade edebilmek için bazı hususlara özellikle dikkat etmek gerekiyor.
DYT. NUR ŞAHİN
Oruç ayında; sahur ve iftar vakitlerinde vücudumuzun dinginliğini bozmamak için öncelikle yediklerimizin ne olduğuna, miktarına ve yeme hızımıza çok dikkat etmeliyiz. Sahur ve iftar sonrasında ise hemen uyuma isteği yaşıyorsak, bilin ki bunun nedeni karbonhidratların kan şekerimizi yükseltmesidir. Kan şekerimizin dengeli olarak yükselmesi ve düşmesini sağlayan insülin hormonu ve uykuyu tetikleyen serotonin hormonu birbiriyle bağlantılı iki hormondur.
Uzun süreli bir açlığın ardından oturduğumuz iftar sofralarımızda, fazla karbonhidrat içeren besinler tükettiğimizde vücudumuzda serotonin hormonu artar. Bu nedenle de uyuklar hatta oturduğumuz yerde uyuyakalabiliriz. Ayrıca, uzun süreli bir açlığın ardından büyük porsiyonlar tüketildiğinde kişideki yorgunluk hissi de daha fazla artar. Yani, iftarda ne yediğimiz kadar porsiyon miktarı da çok önemlidir. Ramazan ayı boyunca bu uyku halini önlemek adına, yemeklerde basit karbonhidratlardan çok mevsim sebzeleri, tavuk, balık ve çiğ kuruyemişlerin tüketimine özen göstermemiz gerekir.
Özellikle karaciğer yağlanması olan bireylerin, sahur-iftar ikileminde hayatlarında yapacakları bazı değişiklikler, bu süreçte daha sağlıklı bir vücuda kavuşmalarını da sağlar. Bu da, fast-food tarzı yiyeceklerden uzak durarak, kızartmalara veda etmek, mevsiminde; taze sebze-meyve yiyerek, kırmızı et yerine de sindirimi daha kolay olan tavuk, balık eti tercih ederek mümkün. Ve yemeklerde katı yağlar yerine zeytinyağı gibi sıvı yağ tüketimini benimsemeliyiz.
Ramazan ayında da fiziksel aktiviteyi de mutlaka beslenmeyle birlikte yönetmeliyiz. İdeal kilomuza ulaşmaya gayret gösterirken, kendimiz için en uygun olan spor türlerine spor eğitmenlerinden de yardım alarak başlayabiliriz.
ARA ÖĞÜNLER OLUŞTURUN
Unutmayın, Ramazan ayında öğün tüketim düzenimizin de değişecek olması metabolizma hızımızı etkileyen en önemli nedenlerden biridir. Bu yüzden ana öğün olarak benimsediğimiz sahur ve iftar aralığında ara öğünler de oluşturmak şart. İftar ve sahur arasında 2 ara öğün düzeni ile beslendiğimiz takdirde, kış boyu aldığımız fazla kilolardan bu süreçte arınabilir, ideal kilomuza kolaylıkla yaklaşabiliriz.
