İstanbullu kadında meme kanseri riski iki kat fazla

İstanbullu kadında meme kanseri riski iki kat fazla

Meme kanserinde Türkiye’nin doğusu ve batısındaki kadınlar arasında ciddi farklar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Levent Yeniay, “Batıdaki bir kadının, doğudaki bir kadına göre 2,5 kat daha fazla meme kanseri riski var. Sebeplerin başında doğumsal faktörler geliyor. Batıda doğum sayıları düşüyor, doğum yaşı yükseliyor. Çevresel kanserojenler artıyor” dedi.

Meme kanseri riski açısından Türkiye’nin batısı ve doğusu arasındaki kadınlar arasında ciddi fark olduğunu söyleyen Ege Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı’nda görevli Prof. Dr. Levent Yeniay, “ Türkiye’nin batısındaki bir kadının, doğusundaki bir kadına göre yaklaşık 2,5 kat daha fazla meme kanseri olma olasılığı var. Bunun tek bir sebebi yok. Pek çok meme kanseri riskini artıran durum bir araya geliyor ve bu sıklık farkını oluşturuyor. Batıda yaşıyorsak biraz daha dikkatli olmamız lazım” dedi.

Prof. Dr. Yeniay, “Sebeplerin başında doğumsal faktörler geliyor. Batıda doğum sayıları düşüyor, doğum yaşı yükseliyor. Dolayısıyla emzirme sıklığı azalıyor. Çevresel kanserojen faktörler artıyor. Stres, obezite, beslenme farklılıkları da diğer katkıda bulunan durumlar. Bunların hepsi bir araya geldiğinde bu farkı meydana getiriyor” diye konuştu.

PANDEMİ ERKEN TANIYI VURDU

Prof. Dr. Yeniay, pandeminin meme kanseri vakalarında olumsuz sonuçları beraberinde de getirdiğine de değinerek, şunları aktardı: “Pandemi, vatandaşı doğrudan olduğu gibi dolaylı olarak da etkiledi. Başta meme kanseri olmak üzere erken tanının önemli olduğu hastalıklarda hastalarımızın çok büyük bir kısmı, rutin taramalarını yaptıramadılar. Şikayetleri olsa bile kontrole gitmediler. Tanıda bu yüzden gecikmeler yaşandı. Oldukça fazla hastamız bize bu öyküyle geldi. Pandemi nedeniyle taramalarını yaptıramadıklarını söylediler. Maalesef, bunların bir kısmı erken evre aşamasını geçmiş hastalarımızdı. Hala bunun etkileri sürüyor.”

VAKTİNDE MÜDAHALEDE BAŞARI ORANI YÜZDE 90

Meme kanserinin çok sık görülen hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Yeniay, her 8 kadının 1’inde bu türün görüldüğünü kaydetti. Tüm kadınların meme kanserine ilişkin bulguları ve erken tanının önemini bilmeleri gerektiğini söyleyen Yeniay, “Sık görülen bir kanser türü olmasına rağmen tedaviyle çok iyi yanıtları alabildiğimiz için özellikle erken aşamada neredeyse yüzde 90’a varan başarı oranlarıyla tedavi edebildiğimiz şanslı bir hastalık. Meme kanseri, çoğunlukla yavaş ilerleyen bir hastalık. Saptanabilir düzeye gelmesi için en az 3-5 yıl süre geçiyor. Eğer bu dönemde meme ile ilgili hiçbir şikayet olmamasına rağmen mamografi taramaları yaparsak küçük tümörleri saptayabiliyoruz” ifadelerini kullandı.

‘ÇOĞUNDA AİLE ÖYKÜSÜ YOK’

Prof. Dr. Yeniay, kanserin aile öyküsü olmayanları da tehdit ettiğini kaydederek, şunları aktardı: “Meme kanseri hastalarımızın yüzde 10-15’inde aile öyküsü var. Çok büyük bir çoğunluğunda herhangi bir aile öyküsü yok. Böyle yanlış bir güvene kapılmamamız lazım. 30’lu yaşların üzerindeysek artık düzenli meme kontrollerini yaptırmamız gerekiyor. Genel riske sahip kadınlarda 30’lu yaşlardan itibaren düzenli kontrolleri öneriyoruz.”

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN