Bilim dünyası, akciğer kanseri tedavisinde çığır açabilecek yeni bir gelişmeye odaklandı.
Nature dergisi tarafından yayımlanan çarpıcı bir araştırma, pandemi döneminde hayatımıza giren mRNA teknolojisi ile üretilen aşıların, immünoterapi gören hastalarda yaşam süresini ciddi oranda uzattığını ortaya koydu.
Uzmanlar, kanser tedavisi protokollerini değiştirebilecek bu bulguların, tıp tarihinde yeni bir sayfa açabileceğine işaret ediyor.
30 yıllık çalışmada sona gelindi: Meme kanseri aşısı test ediliyor!
YAŞAM SÜRESİNDE YÜZDE 75 ORANINDA ARTIŞ GÖZLEMLENDİ
Pfizer/BioNTech ve Moderna firmaları, küresel salgın sırasında geliştirdikleri aşılarla milyonlarca insanı hastalığa karşı korumayı başardı.
Bu aşıların temelini oluşturan mRNA teknolojisi, bağışıklık sistemini belirli bir süre uyararak hastalığa karşı direnç geliştirmeyi hedefliyor.
Yapılan son çalışma, bu teknolojinin sadece virüslere karşı değil, kanserli hücrelerle mücadelede de kritik bir rol oynayabileceğini gösteriyor.
Elde edilen verilere göre, söz konusu aşılar kanser hastalarında ölüm riskini yüzde 75 oranında azaltıyor.
ABD MERKEZLİ ARAŞTIRMADA ÇARPICI VERİLER
Nature dergisinde yer alan makaleye göre, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki (ABD) bilim insanları kapsamlı bir veri analizi gerçekleştirdi.
Araştırmacılar, 2015 ile 2022 yılları arasında Teksas Üniversitesi MD Anderson Kanser Merkezi'nde tedavi gören, evre 3 ve evre 4 akciğer kanseri hastalarının tıbbi kayıtlarını mercek altına aldı.
Bu yılki grip çok ağır seyredecek! H3N2'nin yeni altsoyu, ilaçlara direnç gösterebilir
AŞILI VE AŞISIZ HASTALAR ARASINDAKİ BÜYÜK FARK
İncelenen hastaların 180'i, immünoterapi tedavisine başladıktan sonraki ilk 100 gün içerisinde Moderna veya Pfizer imzalı mRNA aşısı oldu.
Bilim ekibi, bu grubu aynı ilaçları kullanan fakat aşı yaptırmayan 704 hastalık bir grupla karşılaştırdı.
Hastaların yaşı, hastalığın ilerleme durumu ve diğer değişken faktörler hesaba katılarak yapılan analizler sonucunda dikkat çekici bir tablo ortaya çıktı.
ORTALAMA YAŞAM SÜRESİ 37 AYA KADAR ÇIKTI
İstatistiklere göre aşılanan hastaların ortalama yaşam süresi 37,3 ay olarak kaydedilirken, aşılanmayan grupta bu süre 20,6 ayda kaldı.
Tedavi başlangıcından üç yıl sonra yapılan kontrollerde, aşılanan hastaların yüzde 55,7'sinin hayatta olduğu, aşılanmayanlarda ise bu oranın yüzde 30,8'e düştüğü belirlendi.
Bilim insanları bile şaşkın: Zayıflama iğneleri, kanser riskini azaltıyor!
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ BİR İŞARET FİŞEĞİ GİBİ UYARILIYOR
Uzmanlar, mRNA aşılarının vücutta adeta bir işaret fişeği görevi gördüğünü belirtiyor.
Bu mekanizma kanseri doğrudan hedef almasa da bağışıklık hücrelerini aktive ederek sistemi daha duyarlı ve uyanık hale getiriyor.
Böylece vücut, kanserli hücrelere karşı daha etkin bir savunma mekanizmaları geliştiriyor.
KANSER HÜCRELERİNİN GİZLENME YETENEĞİ KIRILIYOR
Kanser, normal hücrelerin kontrolsüzce bölünmesi ve büyümesi sonucu ortaya çıkıyor.
Tütün kullanımı, radyasyon, genetik miras veya çevresel faktörler bu süreci tetikleyen etkenler arasında yer alıyor.
Bağışıklık sistemi, virüs ve bakteri gibi dış tehditleri kolayca tanısa da kanserli hücreler vücudun kendi parçası olduğu için onları tespit etmekte zorlanıyor.
Kanser aşısı, tümör gelişimini yüzde 88'e kadar engelledi!
GELENEKSEL TEDAVİ YÖNTEMLERİNİN ZORLUKLARI
Doktorlar kanserle mücadelede genellikle cerrahi müdahale, radyoterapi veya kemoterapi gibi yöntemlere başvuruyor.
Cerrahi ve radyoterapi ile tümörler yok edilmeye çalışılıyor.
Kanserin yayıldığı durumlarda devreye giren kemoterapi ise hızlı bölünen hücreleri hedef alıyor.
Ancak bu süreçte sağlıklı hücreler de zarar görüyor ve vücut yıpranıyor.
İMMÜNOTERAPİ VE AŞILARIN GELECEKTEKİ ROLÜ
İmmünoterapi, bağışıklık sistemini kanserli hücrelere saldırması için eğitiyor.
Bilim dünyası, belirli kanser türlerine özel aşılar ve ilaçlar geliştirmek için yoğun bir çaba harcıyor.
Ancak bu süreçler hem uzun zaman alıyor hem de yüksek maliyetler gerektiriyor.
mRNA aşılarının genel bağışıklık aktivasyonu sağlaması, bu noktada vücudun kanserle savaşına önemli bir destek sunuyor.
Kanser riskini erken tespit eden DNA testi geliştirildi!
TIP TARİHİNDE DEVRİM NİTELİĞİNDE BİR DÖNÜŞÜM OLABİLİR
Bilim insanları, elde edilen bu bulguların farklı çalışmalarla da doğrulanması durumunda kanser tedavisinde devrim niteliğinde bir gelişme yaşanacağını öngörüyor.
Çalışmanın ortak yazarı Onkolog Dr. Elias Sayour, bağışıklık tepkisini harekete geçirmek için tüm hastalara uygun, evrensel ve hazır bir kanser aşısı tasarlamanın mümkün olabileceğini ifade ediyor.
GÜVENLİ VE ERİŞİLEBİLİR BİR DESTEK TEDAVİSİ
Koronavirüs (Covid-19) sürecinde milyonlarca insan üzerinde güvenlik testinden geçen mRNA aşıları, araştırmacılar için büyük bir potansiyel taşıyor.
Uzmanlar, bu aşıların geleneksel kanser tedavilerinin yanında bağışıklık sistemini güçlendirmek amacıyla düşük riskli ve düşük maliyetli bir yöntem olarak kullanılabileceğini düşünüyor.

