Pratik ve güvenli kabul edilen şişelenmiş su, yapılan son bilimsel araştırmalarla birlikte büyük bir tartışma konusu haline geldi. Uzmanlar, genellikle 18 ay ile 2 yıl arasında değişen tüketim tarihinin aslında suyun değil, şişenin plastik yapısının bozulma süresini gösterdiğini vurguluyor. Concordia Üniversitesi'nden çevre yönetimi uzmanı Sara Sajedi ve diğer bilim insanları, zamanla parçalanan plastiklerden suya geçen mikroplastik parçacıkların, insan sağlığı için "ciddi bir risk" oluşturduğunu belirterek acil farkındalık çağrısı yaptı.
PLASTİK ŞİŞELERİN ÖMRÜ TÜKENİYOR
Şişelenmiş suyun son kullanma tarihi geçtiğinde suyun tadında minimal değişiklikler olsa da, asıl tehlike görünmeyen boyutlarda yer alıyor. Uzmanlar, plastik polimerlerin zamanla parçalanarak mikroplastik adı verilen, gözle görülmesi imkânsız (yaklaşık iki mikrometre) parçacıklara ayrıştığını belirtiyor. Bu parçacıkların yutulması durumunda kısırlık, beyin hasarı ve bağırsak kanseri gibi ciddi rahatsızlıklarla ilişkilendirilebileceği ifade ediliyor.

VÜCUDUN HER YERİNDE MİKROPLASTİK İZLERİ
Yapılan son araştırmalar, mikroplastik kirliliğinin ne kadar yaygın olduğunu çarpıcı bir şekilde ortaya koydu. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ile çalışan Dr. Sherri Mason, bu sentetik kimyasalların kanser vakalarındaki artış, sperm sayısındaki düşüş, DEHB ve otizm gibi nörolojik durumlarla bağlantılı olabileceğini dile getirdi. Analizler, dünyadaki popüler şişe suyu markalarının yüzde 90'ından fazlasında mikroplastik tespit edildiğini gösterirken, şişelenmiş su tüketen bir kişinin yılda ortalama 90.000 parçacığı farkında olmadan vücuduna aldığı tahmin ediliyor.
SAKLAMA KOŞULLARI KRİTİK ROL OYNUYOR
PET (polietilen tereftalat) plastikten üretilen şişelerin saklama koşulları, mikroplastik riskini doğrudan etkiliyor. Uzmanlar, şişelerin güneş ışığı, yüksek sıcaklık veya kimyasal maddelerle temas eden ortamlarda saklanmasının, plastiğin bozulma sürecini hızlandırdığını belirtiyor. Ayrıca plastik "nefes alabilen" bir yapıya sahip olduğu için, zamanla dışarıdaki kirleticilerin suyun içine sızma riski de artıyor.

BAĞIRSAK MİKROBİYOMU TEHDİT ALTINDA
Avustralyalı bilim insanları tarafından yürütülen ilk insan çalışması, mikroplastiklerin sadece sindirim sistemini değil, bağırsak mikrobiyomunun aktivitesini de değiştirdiğini kanıtladı. Uzmanlar, sağlıklı bireylerde bile görülen bu değişikliklerin, depresyon ve bağırsak kanseri gibi ciddi hastalıklarla ilişkilendirilen örüntüleri yansıttığını ve mikroplastiklerin psikolojik sağlık üzerinde bile etkili olabileceğini vurguluyor. Bu nedenle Concordia Üniversitesi’nden Sara Sajedi, musluk suyu tüketenlere kıyasla yılda 900.000 daha fazla mikroplastik alan şişe suyu tüketicilerine daha fazla farkındalık çağrısında bulunuyor.
