Siyasetin kodları değişti... İşte Yüzde 9'un sırrı

Siyasetin kodları değişti... İşte Yüzde 9'un sırrı

İstanbul seçimi siyasal davranışlarda değişikliği tetikledi. AK Parti’den CHP’ye oy geçişkenliği yaşandı. Orta sınıf/muhafazakârlar ideolojik tutum yerine demokrasiden yana tavır koydu. CHP’nin muhafazakâr seçmene ve Kürtlere açılma stratejisi sonuç verirken, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin tutumu da oy hareketinde belirleyici oldu. Eğitim, yaş, gelir seviyesi ve etnik kimlikten bağımsız olarak her kesimin kutuplaştırıcı dil ve iptal kararı karşısında yer alması da 9 puanlık farkı getirdi.

23 Haziran hem seçim öncesi süreçleri hem de sonuçları itibarıyla Türkiye’nin yeni siyasi hayatının değişen kodlarına da sahip bir sandık deneyimi oldu. 2002’de ‘yenilikçi’ söylemle siyasete giren AK Parti 17 yıllık iktidarının en ağır yenilgisini aldı.

19-06/25/mans.png

YSK’nın verilerine göre CHP adayı Binali Yıldırım ile AK Parti adayı Ekrem İmamoğlu arasındaki oy farkı Anadolu’daki bir çok ilin toplam nüfusunu da aşan bir rakama, 806 bine ulaştı. İstabul gibi Türkiye’nin ekonomik, siyasi, kültürel başkenti konumundaki megakentteki sonuçlar siyasetin değişen yönünü, seçmenin beklentilerini anlamak için de önemli veriler sunuyor.

31 Mart yerel seçimlerinde 4 gün süren oy sayım ve itirazların sonucunda 13 bin oy farkla CHP adayı İmamoğlu ipi önde tamamlamıştı. Ancak AK Parti ve MHP’nin sandık kurullarının oluşumunu gerekçe göstererek yaptığı başvuruyu hala tartışılan bir kararla 7’ye karşı 4 oyla kabul eden YSK’nın seçimleri iptal edip ve İmamoğlu’na verilen mazbatayı da geri alması siyasetin sıkıntılı havasını daha da puslu hale getirmişti.

‘Demokrasi’nin en önemli unsuru olan sandık sonuçlarının bu kadar tartışmalı hale getirilmesi siyasetteki ciddi gerginlik 23 Haziran sürecini daha da kritik bir noktaya taşıdı. 31 Mart sürecini AK Parti - MHP ittifakının beka söylemi ve CHP-İYİ Parti ittifakına yönelik oldukça sert ifadeleriyle istim üzerinde geçiren siyaseti 23 Haziran’a da bu sert rüzgarların etkisinde girdi. 83 gün süren yüksen tansiyon sandıklar da büyük patlamaya dönüştü. 31 Mart’ta 13 bin olan iki aday arasındaki oy farkı 23 Haziran’da tam 59 kat artarak 806 bin yükseldi.

AK PARTİ’NİN KALELERİ DÜŞTÜ: Son 35 yılın seçimlerinin rekorunu kıran İmamoğlu sadece oy farkını açmakla kalmadı aynı zamanda 31 Mart’ta MHP ve AK Parti’nin kazandığı 25 ilçeden 14’ünde üstünlük sağlamayı başardı. AK PArti sadece 11 içde birinci olurken buralarda da Esenler hariç iki aday arasındaki fark oldukça küçük oldu. AK Parti’nin kaybettiği ilçeler arasında Fatih, Eyüp, Bahçelievler gibi kritik üç ‘kale’si de var. Örneğin Fatih’te merkez sağ 35 yıl sonra ilk kez ikinci parti konumuna düştü.

HARİTANIN DEĞİŞEN RENGİ: İstanbul’un ilçe bazında haritasının da değiştiği ilçe seçim sonuçlarında haritanın ‘sarı’ kalan yerlerinde de durum AK Parti lehine olumlu değildi. AK Parti’nin yarışı önde tamamladığı 11 ilçede de ezici bir çoğunluk oluşmadı. İki aday arasındaki fark Esenler hariç hiç bir ilçede ezici bir üstünlük sağlayamazken AK Parti bir çoğunda da 31 Mart’taki oylarının gerisine düştü. Yine bu ilçelerde İmamoğlu’nun bir önceki seçimlere göre oylarını artırdığı da gözlendi.

EĞİTİMLİ MUHAFAZAKARLARIN SEÇİMİ: 23 Haziran seçim sonuçlarını değerlendiren siyasi analistler oldukça kritik bir noktaya dikkat çekiyor: Seçim sonuçları Türkiye siyasetinin değişen denklemine dair önemli bir sinyal. Uzmanların altını çizdiği değişimin en önemli ayağı CHP adayı İmamoğlu’nun adaylığında birleşen farklı siyasi çizgiler ve bunların talepleri. Özellikle geleneksel olarak CHP’ye uzak duran muhafazakar kitlenin İmamoğlu ile birlikte CHP’ye oy vermesi önemli bir veri olarak değerlendiriliyor. Eğitimli orta sınıf muhazakarların seçimlerde tehdit altında hissettikleri demokrasiden yana tavır alarak CHP’ye oy verme eğilimi göstermesi de en dikkat çekici sonuçlardan biri olarak değerlendiriliyor.

MİLLİYETÇİ TABANDA İYİ PARTİ ETKİSİ: Kentli milliyetçi kesimin ‘sol’ adaya oy verme eğilimi de bir diğer önemli veri. İYİ Parti’nin kanalize ettiği bu kesimin yine demokrasi ve haklar noktasında CHP’ye oy vermesini, geleneksel milliyetçi tabandan gelen destek ve kaymaları da yeni bir durum olarak değerlendiren uzmanlara göre bu da önümüzdeki dönem siyasetinin üzerinde durup yeni değerlendirmeler yapması gereken bir sonuç.

KÜRT OYLARI CHP’YE AKTI: 31 Mart’ta CHP-İYİ Parti ittifakına dışarıdan verilen en büyük destek hiç şüphesiz Kürt oyları oldu. Tarihsel olarak CHP ideolojisine mesafeli ve milliyetçi tabanın yeni adresi olma iddiasındaki İYİ Parti’den dolayı desteğin sandığa yansımayacağı iddiasında olanlar kaybetti, İstanbul’da yüzde 12 bandındeki HDP seçmeni büyük oranda iki seçimde de yine Millet İttifakı yönünde tercih yaptı. Alevi seçmen de yine tercihinde geri adım atmadı ve İmamoğlu’nun galibiyetinde önemli bir pay sahibi oldu.

SP KENDİ YOLUNDA İLERLEDİ: Türkiye’de muhazakar siyasetin kurucu geleneği olan Milli Görüş’ün taşıyıcı Saadet Partisi de 23 Haziran’ın dikkat çekici politikalarını benimsedi. 31 Mart öncesi Cumhur İttifakı’nın oldukça sert eleştirilerine maruz kalan parti 23 Haziran’da da tavrından geri adım atmadı ve kendi adayıyla seçimlere katıldı. Bir önceki seçime göre oyları 70 bin azalan SP’nin tüm bu süreçte verdiği mesaj da yeni dönemin siyasi algılarına yönelik ipuçları taşıdı.

19-06/25/i.png

İmamoğlu’nun en fazla oy artışı yaptığı ilçeler: Küçükçekmece 33 bin, Ümraniye 25 bin, Kağıthane 24 bin, Bağcılar 23 bin, Üsküdar 23 bin, Maltepe 22 bin, Bahçelievler 21 bin, Pendik 21 bin, Esenyurt 19 bin, Kartal 18 bin oldu.

FATİH’TE TARİHİ DEĞİŞİM

Sancaktepe’nin yanı sıra AKP’nin kalesi olarak görülen Fatih, Beykoz, Üsküdar gibi 11 ilçede daha benzer bir durum yaşandı. İmamoğlu’nun 31 Mart’ta AKP’nin adayı Binali Yıldırım’ın gerisinde kalıp bu seçimde Yıldırım’dan daha fazla oy aldığı 12 ilçe şöyle oldu: Bahçelievler, Bayrampaşa, Beykoz, Beyoğlu, Çekmeköy, Eyüpsultan, Fatih, Gaziosmanpaşa, Sancaktepe, Şile, Üsküdar
Buna karşılık Binali Yıldırım’ın 31 Mart’ta ikinci sırada yer alıp da 23 Haziran’da öne geçtiği hiçbir ilçe olmadı. Yıldırım ayrıca Sultangazi dışındaki tüm ilçelerde oy kaybetti. Yıldırım Sultangazi’de ise oyunu 155 arttırdı.

PARTİLERİN ÇIKARMASI GEREKEN 3 MESAJ

Seçim sonuçlarını analiz eden uzmanlar da kentin değişen sosyolojisine ve partilerin bu yeni duruma adaptasyonuna dikkat çekerek sonuçların bu iki veri ışığında değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor. Son araştırmasıyla sonucu neredeyse bire bir bulan Konda Araştırma Genel Müdürü Bekir Ağırdır euronews Türkçe’ye yaptığı açıklamada, seçim sonuçlarından üç mesaj çıkarılması gerektiğini belirtti. “AK Parti seçmeninin adalet ve vicdan duygusu zedelenmişti. CHP ve İyi Parti seçmeni ilk kez kazanabilme duygusunu tadarak moral üstünlüğü ele geçirdi. İstanbul’un seçmen kitlesinin üçte biri 30 yaş altı gençlerden oluşuyor ve bu gençler de keyfi uygulamalara itirazlarını oylarıyla göstermek istediler” diyor Ağırdır. Ağırdır’a göre, AK Parti açısından seçimlerde yaşanan oy kaybı, partinin beyni ile bedeni, örgütlerle yerel yönetimler arasındaki ilişki koptu: “AK Parti’nin bundan sonra örgütsel yenilemeyi başarıp başaramayacağı belirleyici olacak.” Ancak, Ağırdır, 31 Mart’ta Ekrem İmamoğlu’nun aldığı oylarda belirleyici unsurun kendisinin vaatleri değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli’nin muhalefete karşı kullandığı dil olduğunu düşünüyor: “Şimdi yeni eklenen oylar ise, gençlerden, HDP’li ve CHP’li olan ancak bir önceki seçimlerde seçimi kazanma umudu olmayıp sandığa gidenler ve az bir kısım da MHP’li seçmenlerdendi.”  Ağırdır’a göre, İmamoğlu’nun başarısının ardından ortaya çıkan potansiyeli kaldıraca dönüştürmede CHP’nin atacağı adımlar önümüzdeki dönemde kritik önemde. “CHP’nin artık yeni bir başarı üretme şansı var. Karşımızda bölünmüş, kutuplaşmış üç adet Türkiye var. Muhafazakarlar, Kürtler ve sekülerlerden oluşan bu üç Türkiye’nin de ihtiyaçları, talepleri var. Bir ütopyaya, bir ideale ihtiyaç duyuyorlar. Üç Türkiye’nin de bir arada yaşayabildiği bu toplumsal uzlaşıyı kim üretirse artık o parti kazanacak” diyor Ağırdır.

CHP'NİN İTTİFAKI DAHA KAPSAYICIYDI

İbn Haldun Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Talha Köse’ye göre, bu sonuçlardan her iki partinin de alacağı dersler var. “Başkanlık sistemine geçilmesiyle birlikte, siyasetin genel işleyiş şekli değişti. CHP ve oluşturmuş olduğu ittifak, İstanbul açısından daha kapsayıcı ve yeni sisteme daha uygun bir ittifakla seçime girdi,” diyor Dr. Köse. Köse’ye göre Ekrem İmamoğlu’nun muhafazakar kesime hitap edebilen bir adayla çıkmış olması, CHP’nin oyunu değiştiren bir etmen oldu ve tekrarlanan seçimlerle de bu durum teyit etmiş oldu. “Seçimlerin tekrarlanması, vatandaşta adalet açısından olumsuz bir his oluşturdu, kararsız kitle seçimlerin tekrarlanma gerekçelerine ikna olmadı. Tüm bu süreçte yapılan açıklamalar ters tepti,” diyor Köse ve ekliyor: “AK Parti ve MHP tabanından daha önce sandığa gitmeyen seçmen, her ne kadar parti tercihlerini genel anlamda değiştirmemiş olsalar da, bu sefer sandığa giderek İmamoğlu’na oy verdi.” AK Parti’nin seçimlere sayılı gün kala Kürt seçmeninin oylarını alma çabaları çok fazla tartışmaya konu olmuştu. Köse, son dönemde yapılan tüm bu açıklamalara rağmen Kürt seçmenin büyük oranda Ekrem İmamoğlu’ndan yana oy kullandığına da dikkat çekiyor. “İlk seçimde kullanılan beka söylemi Kürtleri ötekileştirmiş, Ekrem İmamoğlu tarafına kaydırmıştı. İkinci seçim sürecinde bu söylem kullanılmamış olsa da, Kürt seçmen geri kazanılamadı” diyor Köse.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN