İzmir’in Bergama ilçesi, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, zengin kültürel mirasıyla tanınan bir bölge olarak bilinir. Ancak, bu kadim topraklarda yaşayan bir sanatkar, yaşanan tüm değişimlere rağmen geleneksel bir mesleği yaşatmaya çalışıyor. O isim, Bergama’nın son sepet ustası Mustafa Pancar. Yüzyıllardır süregelen sepetçilik geleneğini 60 yıldır yaşatan Pancar, bu mesleği geleceğe taşımaya çalışıyor.
60 YILDIR BU MESLEKTE
Bergama'nın son sepet ustası Mustafa Pancar, bu mesleğe 7 yaşında babasından öğrenmeye başladığı zaman, aslında sadece bir sanatla değil, bir yaşam biçimiyle tanışıyordu. 60 yıl boyunca yaptığı sepetleri seyyar olarak satarak hayatını kazanan Pancar, mesleğin yok olmaması için var gücüyle mücadele ediyor. Bugün, hala evinin önünde ilmek ilmek sepet örmeye devam eden Mustafa Pancar, Bergama'da bu sanatı yaşatan son kişi olmanın sorumluluğunu taşıyor.

BABASINDAN ÖĞRENDİĞİ MESLEĞİ YAŞATIYOR
Mustafa Pancar, mesleğinin kökenlerinin derinlere dayandığını anlatıyor. Dedesinin tütün küfeleri ve kağnı sepetleri yaptığını, bu işin başına ise 7 yaşında babasının yanında oturarak geçtiğini belirtiyor. "Okula hiç gitmedim, ama bu mesleği öğrenmek için derede hayıt kesmeye gidip, babama yardımcı oldum. Eskiden tütüncülük çok meşhurdu ve babam da tütün küfesi yapıyordu. Onlara yardımcı olarak bu sanatı öğrendim" diyen Pancar, mesleğini sürdüren tek kişi olarak büyük bir mirası yaşatmaya devam ediyor.

BERGAMA’DA MESLEĞİN SON TEMSİLCİSİ
Bergama’daki sepetçilik mesleği, ne yazık ki zamanla yok olmaya yüz tutmuş. Yıllar içinde bu mesleği yapan usta sayısının giderek azalması, Pancar’ı mesleğinin son temsilcisi konumuna getirmiş. Mustafa Pancar, "Eskiden burada çok sepet ustası vardı, ama artık bir ben kaldım" diyor. Geçmişte Bergama'da kurslar verildiğini ve bir dönem çıraklar yetiştirdiğini belirten Pancar, "Bergama'da halk eğitim merkezinde 10 yıl kurs verdim. Öğrencilerim oldu, ama bir sepet ustası olmak için en az 6-7 yıl çaba göstermek gerekir. Bu meslek öyle hemen öğrenilebilecek bir iş değil" şeklinde konuşuyor.

“BU MESLEK ÖLMEMELİ”
Mustafa Pancar, sepetçiliğin artık eskisi gibi rağbet görmediğini, ancak yine de bu mesleğin yaşatılması gerektiğini savunuyor. "Bu meslek ölmemeli. Poşetler sağlıksız, sepet ise doğal ve mis gibi kokar" diyen Pancar, geleneksel sepetçiliğin doğayla iç içe bir sanat olduğunu vurguluyor. Ancak, Pancar bu sanatın yaşatılması için ne yazık ki yeterli desteği bulamadığından şikayetçi.

SEPETÇİLİĞİ YAŞATMAK İÇİN EĞİTİM VE DESTEK ŞART
Pancar, sepet yapabilmek için dağ, bayır gezilmesi gerektiğini, söğüt ve hayıt ağaçlarından dalların tek tek kesilerek motorla eve taşındığını belirtiyor. Ancak bu işi daha iyi yapabilmek için sepet atölyesinin olması gerektiğini vurguluyor. İzmir'den gelip, bu sanatı öğrenmek isteyen birçok kişinin olduğunu söyleyen Pancar, maalesef yer sıkıntısı nedeniyle onlara eğitim veremediğini belirtiyor.
Mustafa Pancar’ın yaşatmaya çalıştığı bu meslek, bir yandan yok olmanın eşiğine gelirken, diğer yandan ona ve onun gibi sanatkarlar sayesinde ayakta kalmaya devam ediyor. Yine de bu sanatın yaşatılması için toplumsal destek, eğitim ve özel atölyelerin kurulması büyük önem taşıyor.
