6 Şubat depremlerinde yeğeni ve ailesine günlerce ulaşamayan avukat Erol Taslak, sosyal medya hesabından 'Devlet nerede' paylaşımı yaptı. Bir takipçisinin paylaşımını şikayet etmesi üzerine hakkında dava açılan Erol Taslak hakkında sözlerin "aşağılayıcı nitelikte olmayıp eleştiri niteliğine' olduğu belirtilerek kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.
6 Şubat depremlerinde binlerce insan hayatını kaybederken binlercesi de enkaz altında günlerce kurtarılmayı bekledi. Arama kurtarma çalışmalarının yetersizliği nedeniyle çok sayıda depremzede isyan etti.
Eski savcı ve şimdilerde avukatlık yapan Erol Taslak da, depremlerden sonra Hatay’da arama kurtarma faaliyetlerine katıldı.
Diken'den Ayşegül Kasap'ın haberine göre, Erol Taslak yeğeni ve ailesinin de bulunduğu Rönesans Rezidans’ta 10’dan fazla insanın enkazdan canlı çıkarılmasına yardım etti. Yeğeni ve ailesine günlerce ulaşamayan Taslak, 17 Şubat’ta sosyal medyadan ölüm haberlerini paylaştı.
Sahada her şeyi gözlemleyen Taslak sosyal medya hesabından 6 Şubat’ta “Herkesin sorduğu tek soru var şu anda: Devlet nerede” diye yazdı.
TAKİPÇİSİ PAYLAŞIMINI ŞİKAYET ETTİ
Bu paylaşımdan sonra emekli savcı bir takipçisi tarafından Isparta Emniyet Müdürlüğü’ne e-posta yoluyla şikayet edildi.
Şikayet üzerine Taslak hakkında ‘Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ve devletin yargı organlarını alenen aşağılama’ suçlamasıyla dosya açıldı.
Taslak 15 Şubat’ta ifade vermek için Isparta Emniyet Müdürlüğü’ne gitti ve susma hakkını kullanarak “Gerek duyulması durumunda ifademi cumhuriyet savcılığında verebilirim” dedi.
'AŞAĞILAMA YOK'
Isparta savcılığı “Devlet nerede” sorusunda “Aşağılama yok eleştiri var” diyerek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Kararda şöyle dendi: “Şüphelinin paylaşımında yer alan ‘Herkesin sorduğu tek soru var şu anda: Devlet nerede’ şeklindeki sözlerin Türk milletinin, Türkiye Cumhuriyeti devletinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin ve yargı organlarının manevi şahsiyetini aşağılayıcı nitelikte olmayıp eleştiri niteliğinde olduğu, bu nedenle bahse konu sözlerin 5237 sayılı TCK’nın 301 maddesinde belirtilen suçu oluşturmayacağı anlaşıldığından şüpheli hakkında atılı suçtan kovuşturma yapma olanağının bulunmadığı değerlendirilmektedir.”
Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 301’inci maddesinde şu hüküm yer alıyor: “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ve devletin yargı organlarını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
