Denizden 940 metre yüksekliğinde, Munzur, Hel, Sülbüs, Zel ve Yılan dağları arasında bulunan Tunceli, doğal güzellikleri ile görenleri büyülüyor. Saf doğası ve dikkat çeken çeşitli bitki örtüsüyle kamp yapmak isteyenlerin uğrak noktası oluyor.
Denizden 940 metre yüksekliğinde, Munzur, Hel, Sülbüs, Zel ve Yılan dağları arasında bulunan Tunceli, doğal güzellikleri ile görenleri büyülüyor. Saf doğası ve dikkat çeken çeşitli bitki örtüsüyle kamp yapmak isteyenlerin uğrak noktası oluyor.
Kentte hava sıcaklıklarının yükselmesiyle birlikte dağlarda eriyen karlar ise görenlere bahardan kalma günleri anımsatıyor. Pülümür ilçesinde bulunan 3 bin 500 rakımlı Elmalı Yaylası da yamaçlarda eriyen karları ve renk renk bitkileriyle görsel şölen yaşatıyor. Yaylada çok sayıda buzul gölü de bulunması fotoğrafçıların dikkatini çekiyor.
Yörede 'Şavaklılar' olarak bilinen göçer aileler de burayı hayvanlarıyla birlikte konaklama alanı olarak kullanıyor.
Ziyaretçilerden Beşir Ercan, çocukluğunun Elmalı Yaylası'nda geçtiğini belirterek "Biz hayvanlarımızla Elazığ'ın Karakoçan ilçesinden buradaki Bağırpaşa Dağı'na yaylaya geliyorduk. 1974 yılında ben burada kuzu çobanlığı yapıyordum. Buranın havası, suyu ve toprağı çok güzel. Yaylanın havası serin olduğu için uykusu da çok güzel oluyor. Herkesin gelip bu yaylanın güzelliklerini görmesini isterim" dedi.
Doğaseverlerden İdris Tan da yılda 3-4 kez Elmalı Yaylası'na geziler düzenlediklerini ve kamp yaparak doğada mantar, çiriş otu ve ışkın topladıklarını anlattı.
Yaylanın her mevsim farklı güzelliklere büründüğünü dile getiren Tan, "Buranın doğal güzellikleri hoşumuza gittiği için Elazığ'dan buraya geliyoruz. Yemyeşil çayırların arasında çadır kurduk. Arkamızda kar kütleleri, yanı başımızda ise buz gibi akan çeşmeler vardı. Bu yayla yazın yaşanılacak bir yer. Burada hastalık ya da iş akla gelmiyor. Biz, Pülümür'den yola çıkıp bu yaylaya vardığımız zaman her şeyi geride bırakıyoruz" ifadelerini kullandı.