Sinop Tarihi Cezaevi ve Müzesi’nin restorasyon çalışmaları başlıyor

Sinop Tarihi Cezaevi ve Müzesi’nin restorasyon çalışmaları başlıyor

Sabahattin Ali’den Necip Fazıl’a, Ziya Sertel’ten Refik Halit Karay’a birçok ünlü ismin yattığı Sinop Tarihi Cezaevi ve Müzesi’nin restorasyon çalışmaları başlıyor. Dışişleri ile Kültür ve Turizm bakanlıkları nezdinde AB hibe fonlarından kaynak sağlanan restorasyon projesine 1 milyon 600 bin avro harcanacak.

SALİHA SULTAN-KARAR

Sabahattin Ali’den Necip Fazıl’a, Ziya Sertel’ten Refik Halit Karay’a birçok ünlü ismin yattığı Sinop Tarihi Cezaevi ve Müzesi’nin restorasyon çalışmaları başlıyor. Dışişleri ile Kültür ve Turizm bakanlıkları nezdinde AB hibe fonlarından kaynak sağlanan restorasyon projesine 1 milyon 600 bin avro harcanacak.

Dışişleri ile Kültür ve Turizm bakanlıklarının girişimleriyle AB hibe fonlarından kaynak oluşturulan Sinop Tarihi Cezaevi ve Müzesi’nin restorasyon çalışmaları başlıyor. Özellikle yaz sezonunda binlerce ziyaretçiye ev sahipliği yapan tarihi mekan, müzeye çevrildiği 2000’yılından beri kentin en önemli turizm merkezlerinin başında geliyor. Çalışmaların tamamlanmasıyla farklı bir görünüme sahip olacak Tarihi Cezaevi ve Müzesi’nde Kültür ve Turizm Bakanlığınca oluşturulan proje heyeti önceki gün incelemelerde bulundu. Heyetin ziyareti sırasında açıklamalarda bulunan Sinop Valisi Erol Karaömeroğlu, Avrupa Birliği destekli 1 milyon 600 bin avro maliyetli restorasyon projesinin en kısa sürede hayata geçirilmesini planladıklarını vurguladı. Karaömeroğlu, son yaptıkları görüşmeler sonucunda projeye cezaevinin çocuk ıslah evleri ile iç kale surları bölümlerinin de eklendiğini anlattı.

Vali Karaömeroğlu, cezaevi dışında kalan tarihi buzhane binasının da proje dahilinde restore edileceğine işaret ederek, “Uzun zamandır restorasyon hazırlıkları devam eden Tarihi Cezaevi’nde en kısa sürede çalışmalar başlanacak. Amacımız tarihi mirasımıza sahip çıkarak gelecek nesillere aktarmak. Sinop Tarihi Cezaevi, yıllık ortalama 300 bin kişiye hizmet veren önemli bir merkez. Ülke turizmine hizmet veren bu tarihi mekanımız, inşallah yeni dönemde yeni görünümü ile hizmet verecek.” diye konuştu. Restorasyon çalışmalarının başlamasıyla tarihi mekanın bazı bölümlerinin de ziyarete kapatılacağı öğrenildi. Refik Halit Karay, Mustafa Suphi, Ahmet Bedevi Kuran, Refii Cevat, Hüseyin Hilmi, Burhan Felek, Zekeriya Sertel gibi birçok gazeteci, yazar ve şairin de sürgün yeri olarak bilinen Sinop Cezaevi 1997 yılında kapatılarak, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilmişti.

DIŞARDA DELİ DALGALAR, GELİP DUVARLARI YALAR

Necip Fazıl’ın ünlü ‘Zindandan Mehmet’e Mektup’ şiirini buradayken kaleme aldığı Sinop Cezaevi’nde yatanlardan biri de Sabahattin Ali. Sabahattin Ali 26 Aralık 1932-29 Ekim 1933 yılları arasından önce Konya, sonra Sinop Cezaevi’nde tutuklu olarak bulundu. Birçok kişi, tarihi Sinop Cezaevi’ni Sebahattin Ali’nin yazdığı ve Edip Akbayram’ın şarkı olarak seslendirdiği “Dışarda deli dalgalar/Gelip duvarları yalar/Seni bu sesler oyalar/Aldırma gönül, aldırma” dizelerinin yer aldığı ünlü‘Aldırma Gönül’ şiiri ile tanıdı. Şiir müzeye dönüşen cezaevinin şairin kaldığı hücrenin duvarında yer alıyor. Sabahattin Ali ayrıca ‘Duvar’ adlı öyküsünde Sinop Cezaevi’ni şu cümlelerle anlatıyor: “…Uzun zamanlar deniz kenarında ve surlar içindeki bir hapishanede kaldım. Kalın duvarlara vuran suların sesi taş oralarda çınlar ve uzak yolculuklara çağırırdı. Tüylerinden sular damlayarak surların arkasında yükseliveren deniz kuşları demir parmaklıklara hayretle gözlerini kırparak bakarlar ve hemen uzaklaşırlardı.”

AZILI MAHKUMLARIN CEZAEVİ

Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde Sinop’tan bahsederken renkhli ve abartılı bir üslubupla Sinop Zindanı’nı şöyle tanımlıyor: “Büyük ve korkunç bir kaledir. 300 demir kapısı, dev gibi gardiyanları, kolları demir parmaklıklara bağlı ve her birinin bıyığından 10 adam asılır nice azılı mahkumları vardır. Burçlarında gardiyanlar ejderha gibi dolaşır. Tanrı korusun, oradan mahkûm kaçırtmak değil, kuş bile uçurtmazlar.” Evliya Çelebi’nin anlattıklarındaki gerçeklik payını görmek için 20. Yüzyıl başlarında zindanda yatan azılı katillerin bir kaçını hatırlamak yeterlidir. Arnavut Halil Bey; 15 sene mahkumiyetle gelmiş ancak içinde 8 kişi öldürülerek 115 seneye mahkumdur. İzmirli Nazif; 130 seneye mahkumdur.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN