Son dakika! Reza Zarrab tanık sandalyesinde: Cezaevinden çıkmak için işbirliği yaptım

Son dakika! Reza Zarrab tanık sandalyesinde: Cezaevinden çıkmak için işbirliği yaptım

Son dakika! İran asıllı Türk işadamı Reza Zarrab ile başlayan Halkbank eski Genel Müdürü Yardımcısı Hakan Atilla davasında ilk duruşma sona erdi. Türk asıllı FBI tercümanı Bülent Bulut'tan sonra Zarrab tanık sandalyesine çıktı. Elleri ve ayakları kelepçeli şekilde salona getirilen Zarrab, "(ABD ile) işbirliği yapmak sorumluluğu kabul etmek ve cezaevinden çıkmak için en hızlı yoldu" ifadesini kullandı. Zarrab, Türkiye'de rüşvet verdiğini ileri sürdü.

ABD’de İran yaptırımlarının ihlal etmekle suçlanan eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın yargılandığı davada ilk duruşma yapıldı. Savcıyla işbirliği anlaşması imzalayan Reza Zarrab da ilk kez tanık olarak ifade veriyor. Amerikan gizli servisi FBI’ın tercümanı Bülent Bulut’un dinlenmesinin ardından yargıç Richard Berman, 2 dakika ara verdi. Bu sırada jüri yan odaya alındı.

KELEPÇELİ GETİRİLDİ

Zarrab mahkeme salonuna cezaevi kıyafetiyle, elleri ve ayakları kelepçeli getirildi. Zarrab, savcının sorularını yanıtladı.

İLK İFADELERİ... CEZAVİNDE RÜŞVET VERDİM

Rıza Sarraf, ifadesinin başında, savcılık makamıyla yaptığı işbirliği kapsamında üç yükümlülüğü olduğunu söyledi. Bunları, “Tam olarak doğruyu anlatmak, Amerikan hükümetiyle işbirliği yapmak ve bundan sonra suç işlememek” olarak sıraladı.

Zarrab, dünkü duruşmada Hakan Atilla’nın avukatlarının cezaevinde infaz koruma memuruna rüşvet vererek alkol ve cep telefonu temin ettiği iddialarını doğruladı. Sarraf, rüşvet karşılığı infaz koruma memurunun cep telefonunu kullandığını söyledi. Sarraf ayrıca otel odasında olduğu iddialarını reddederken cezaevinde tutulduğunu belirtti.

Zarrab, 2016 yılında Miami'ye gidişine ilişkin, "Neyle karşılacağımı bilmiyordum. Uzun bir seyahatin ardından şoke olmuştum. Doğru yanıtları veremedim. Endişeliydim" dedi. 

HAKAN ATİLLA'YI ARADIM

Zarrab, İran'ın gaz ve petrol satışlarından elde ettiği geliri kullanamadığını söylerken, yaptırım kuralları konusunda en iyi bilgiye sahip kişinin Hakan Atilla olması nedeniyle onu aradığını söyledi.

Zarrab, 2010 ve 2011 yıllarında eski İran Merkez Bankası Başkanı Mahmud Bahmani ile iki kez doğrudan toplantı yaptığını söyledi. Zarrab, İran merkez bankasına doğrudan nakit teslimatı yapmak için anlaşma yaptığını belirtti. 

İŞTE ZARRAB'IN SORULARA VERDİĞİ YANITLAR

Zarrab tanık olarak yaptığı konuşmasına, İran Tahran doğumlu olduğunu ve 1.5 yaşına kadar orada yaşadığını söyleyerek başladı. Daha sonra Türkiye’de ve bir süre de Dubai’de kaldığını, ana dilinin Türkçe olduğunu evli ve bir kızı olduğunu söyledi.

Zarrab “ABD’ye neden geldiniz?” sorusuna, “ABD’ye tahkim ve kızımı Disneyland’a görtürmek için geldim. Gelince FBI beni tutukladı” yanıtını verdi.

Zarrab “ifadenizde tamamen doğru cevaplar verdiniz mi?”, “Hayır, çünkü korktum neyle karşı karşıya olduğumu bilmiyordum” yanıtını verdi.

Reza Zarrab, İkinci sorgusunda da doğru cevaplar vermediğini ve New York’a getirilip hapishaneye götürüldüğünü ifade etti.

“Daha önce FBI ile bir araya geldiğiniz mi?” sorusuna ise “İş birliğine karar verdikten sonra görüştüm” diye karşılık verdi.

Zarrab, “İş birliğine karar verdiğinizde Hakan Atilla tutuklu muydu?” sorusuna “evet” yanıtını verdi.

7 SUÇU KABUL ETTİM

“Bana yüklenen 7 suçu da kabul ettim” diyen Zarrab bunun içerisinde gardiyanlara rüşvet vermek suçunun da olduğunu itiraf etti.

Zarrab, ayrıca iş birliğine karar vermesinin 3 temel amacı olduğunu ifade etti. Bunları, “tamamen doğruları söylemek, ABD ile iş birliği yapmak ve bir daha suç işlememek olarak” sıraladı.

Savcılığın “bu amaçları gerçekleştirirseniz ne olacak?” “Savcılık 5N1K mektubu yazarak mahkemeye sunacak, bütün işlediğim suçları kabul etmemin ve iş birliği yapmamın nedeni cezaevinden çıkmam için en hızlı ve en doğru yoldu. Bunun için iş birliğine karar verdim. Buna karşı cezanın ne olabileceğine ilişkin kimse bana bir şey söylemedi. İş birliği anlaşmasını yerine getirmezsem savcılık 5N1K mektubunu yazmayacak” Yanıtını verdi.

Savcının “Şu anda FBI’ın tutuklusu musunuz?” “Evet” yanıtı verdi.

“Otelde mi kalıyorsunuz?” sorusuna ise “Hayır” diye cevap verdi.

“İstediğin zaman istediğin yere gidebiliyor musun?” sorusuna “Hayır” yanıtını verdi.

Daha önce cezaevinde yatıp yatmadığı sorusuna ise evet yanıtı verdi.

İÇKİ İÇİN RÜŞVET VERDİM

Federal hapishane görevlisine rüşvet verme nedenini ise, “Bana içki getirmesi ve kendi cep telefonunu kullanmam için rüşvet verdim” olarak izah etti.

ABD yaptırımlarını delme konusundaki savcının sorusunu yanıtlayan Zarrab şunları söyledi:

“ABD yaptırımlarını delme konusunda İran petrol ve doğalgaz satışından elde ettiği gelirlerle uluslararası ödemelerini yaptım. Gaz gelirlerinin toplandığı Halk Bankası’ndan çıkararak bu ödemeleri yaptım.”

“Salonda Halk Bankası’ndan kimse var mı?” sorusuna ise Atilla’nın oturduğu masayı ve üzerindeki giysileri tarif ederek Hakan Atilla’yı işaret etti.

“O şahsın adını biliyor musunuz?” sorusuna ise, “Hakan Atilla’nın Halk Bank genel müdür yardımcısı olduğunu, uluslararası bankacılık bölümünün başkanı olduğunu söyledi.”

“Hakan Atilla sana nasıl yardım etti?” sorusuna ise, “İranlılardan ödemeleri gerçekleştirmek için Halk Bankasındaki paraları transfer yöntemlerini ve sistemlerini sağlayarak. Hakan Atilla ambargo mevzularını en iyi bilenlerden birisi ambargonun nasıl delineceği konusunda yol gösterdi.” yanıtını verdi.

ZAFER ÇAĞLAYAN'A RÜŞVET İDDİASI

Zafer Çağlayan'ın "İran işinde kârı yüzde 50-50 paylaşmayı" önerdiğini öne süren Zarrab, "Toplamda ona 45-50 milyon euro kadar rüşvet ödemişimdir. Öteki para cinslerini hiç saymıyorum" iddiasında bulundu.

Balangıçta Aktifbank ile karlı bir ilişki içinde olduğunu belirten Sarraf, daha sonra Aktifbank'ın İran'la doğrudan çalışmaya başlamasının ardından 2012'nin başında Halkbank'a ulaştığını ileri sürdü. Aktifbank'ta İran'la ticaret yapabilmek için de Egemen Bağış'ı aracı yaptığını söyleyen Zarrab rüşvet iddiasında bulunmadı.

Halkbank'ın başlangıçta Türkiye'deki ünü nedeniyle kendisiyle çalışmak istemediğini belirten Sarraf, Ebru Gündeş'le evli olduğu için Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın kendisine altın ticareti yapmak için çok popüler biri olduğunu söylediğini anlattı. 

ÇAĞLAYAN'A YAPILAN ÖDEMELER SORULDU

Verilen aranın ardından duruşmaya devam ediliyor. Jüri üyelerinin mahkeme salonunun soğuk olmasından şikayet ettiği dikkat çekti. Hatta Yargıç Berman, “Jüri üyelerinden birini eldiven, şapka ve kaşkollu gördüm” diyerek jüri üyelerine hak verdi. Zarrab, Çağlayan’a yapılan ödemelerin ne şekilde yapıldığı sorusu üzerine, “Nakit para, değerli eşyalar ve banka havaleleri şeklinde” yanıtını verdi. Çağlayan’ın aile fertlerinden birine ödeme yapılıp yapılmadığı sorusuna ise “Evet yapıldı” şeklinde cevap verdi.

ZARRAB ŞEMA ÇİZDİ

Savcının mahkemeye Çağlayan’ın kardeşine ait olduğunu iddia ettiği 2.4 milyon TL’lik banka dekontunu ibraz etme talebine, savunma avukatları rivayet ve kulaktan dolma olduğu gerekçesiyle itiraz etmesine rağmen Yargıç Berman ibrazına izin veriyor. Zarrab, altın ticaretinin nasıl çalıştığını gösteren bir şema çizmek için tanık kürsüsünden aşağıya indi. Savcı dünkü açılış konuşmasında bu prosedürle ilgili de bilgi vermişti.

ÇEVİRMEN KRİZİ YAŞANDI

Bu arada Hakan Atilla davasında Rıza Zarrab’ın ifadeleri sırasında ufak bir çevirmen krizi yaşanıyor. Zarrab, çevirmenin yaptığı bir çeviriyi düzeltti. Salonda davayı izleyen gazeteciler de çevirmenle ilgili sıkıntıyı sıkça dile getiriyor. Sarraf şemayı çizdikten sonra tanık sandalyesine geri döndü. Savcı şemayı kanıt dosyasına ekledi. Bu, şemanın halka ve basına açılacağı anlamına geliyor.

Duruşmaya verilen 5 dakika aranın ardından duruşma salonunda Süleyman Aslan’ın asistanı ile Zarrab ve ardından Abdullah Happani ve Rıza Zarrab arasındaki telefon konuşması kayıtlarının yazılı dökümleri okunuyor. Zarrab, Happani için, “Şirketimde benden sonraki ikinci kişi” ifadesini kullandı.

'HALKBANK'TAN NE KADAR PARA ÇEKTİN?'

Halkbank üzerinden yapılan ticarete ilişkin savcıdan gelen “Halkbank’tan ne kadar çektiniz” sorusuna “Bir kaç milyar euro” yanıtını veren Sarraf, bu paranın altın satın almak için mi kullanıldığı yönündeki soruya ise İran’dan aldığı uluslararası para talebi için çektiği fakat bunu İran’la bir altın ticaretiymiş gibi gösterdiği yanıtını verdi.

Sarraf, duruşmaya Türkiye'de kullanılan gümrük belgesini sundu ve Aslan ve Atilla'nın gümrük belgesine altının son adresinin İran olarak yazmasını istediğini söyledi.

Yargıç Berman’ın “İran'a altın ihraç ettin mi” sorusunda ise Sarraf, “Hayır” şeklinde yanıt verdi.

Sarraf ve Happani arasındaki görüşmede ise ABD ile ambargo kuralları değişince İran'ı altının son durağı olarak gösteremeyeceklerinin konuşulduğu, altının son durağı olarak nerenin gösterileceğini Halkbank'ın kendilerine söyleyeceği belirtiliyor.

Sarraf’ın ifadelerine göre altın ticaretinde, son durak olarak Dubai gösterildiği zaman nakliye şirketi kullanılıyordu. Ancak, İran'ı göstermek zorunda kaldıkları zaman kurye kullanılıyordu ve bu kuryeler aslında İran'a değil, Dubai'ye gidip altınları bırakıp dönüyordu.

Yargıç Berman, Sarraf’ın yarın duruşmaya gömlek ve kravatla katılabileceğine dair bir talimat imzalamaktan mutlu olduğunu söyledi. Yargıç, “Mahkemede olmak yeterince zor, bunu daha da zorlaştırmaya gerek yok” dedi. Buna göre Sarraf’a sivil kıyafetle duruşmaya gelmek isteyip istemeyeceği sorulacak.

DURUŞMA TAMAMLANDI

Hakan Atilla davasında, Rıza Sarraf’ın tanıklığında ilk gün duruşması tamamlandı. İlk günde Sarraf’ı savcılık sorguladı. Hakan Atilla davasında yarın Sarraf yine tanık koltuğunda olacak. Yarınki duruşmanın saati ise New York saati ile 09.15'te (TSİ 17.15.)

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN