Eski futbolcu ve teknik direktör Yılmaz Vural, katıldığı “Corendon Sport Talks” programında hem futbol anlayışını hem de hayata bakışını anlattı. Vural, futbolun sadece sahada oynanan bir oyun değil, toplumu bir araya getiren güçlü bir sosyal olay olduğunu söyledi.
Pandemi döneminde yaşadığı ağır hastalık sürecini anlatan Vural, bu deneyimin hayatını kökten değiştirdiğini belirterek “Bir halüsinasyon gibi bembeyaz bir yoldan geçerken aksakallı dedeler ‘hoş geldin’ dediler. ‘Bir yanlışınız var, benim bir dakikam daha var’ dedim. O andan sonra hayata bakışım değişti. Bir dakika sonrasını bilmediğimiz bir hayatı bu kadar ciddiye almanın anlamı ne?” dedi.
Vural, bu süreçten sonra hayatı daha çok gülümseyerek karşıladığını vurgulayarak “Ben kendi sorunlarımı dışarıya yansıtmam. Herkes bunalmış zaten, insanlar bizim üzerimizden hayatın güzel tarafını görsün.” ifadelerini kullandı.
“FUTBOL, İNSANLARI BİRLEŞTİREN BİR SOSYAL OLAY”
Türk futbolunun deneyimli ismi, futbola bakışını “toplumu birleştiren sosyal bir olay” olarak tanımladı:
“Futbolu yöneten insanların çoğu futbolla uzaktan yakından ilgisi olmayan kişiler. Halbuki futbol bir milletin aynasıdır. Tribünde herkes kimliğini dışarıda bırakır, aynı coşkuda birleşir. Dünyada insanları bu kadar birleştiren başka bir alan yok. Burası insanların agresif duygularını tatmin edecekleri yer değil; burası eğlence sektörü. Gel, eğlen, deşarj ol, sonra işine git.”
2002 DÜNYA KUPASI ANISI: “KAHRAMAN SENSİN”
Vural, 2002 Dünya Kupası’nda gelen üçüncülük sonrasında yaşadığı bir anıyı aktarırken futbolun insanlar üzerindeki etkisini şöyle anlattı:
“Uçak Yeşilköy’e inerken iki savaş uçağı yanımıza geldi. Pilot ‘kahramanlar ülkenize hoş geldiniz’ dedi. İçimden ‘Ne kahramanı, kahraman sensin; biz sadece bir oyun oynadık’ dedim. Ama o gün anladım ki insanlar seni kendinden daha kahraman görüyor. Taksim’e giderken her yer kırmızı-beyazdı, insanlar ağlıyordu. ‘Allah’ım böyle bir mesleği icra etme şansı verdiğin için teşekkür ederim’ diye düşündüm.”
“FUTBOL KARAKTERİN AYNASIDIR”
Vural, oyunun yalnızca taktiklerden ibaret olmadığını, sahada asıl yarışanın insan karakteri olduğunu vurgulayarak “Bir oyunda paylaşmak, sevinmek, üzülmek, kulis yapmak… Hayatta ne varsa futbolda da var. Futbol topu bir obje ama asıl yarışan karakterlerdir. Ayağınıza top geldiğinde kim olduğunuzu gösterirsiniz. Korkusuzluğunuz, cesaretiniz, insani tarafınız sahaya yansır.” ifadelerini kullandı.
Kendisinin sevilme nedenini de “Bence insanların beni sevmesinin nedeni, futbolu hayatın insanlaşmış bir biçimi olarak görmem.” diyerek belirtti.
“TÜRKİYE’DE FUTBOLU EĞİTİMSİZLİK YÖNETİYOR”
Türk futbolunun en temel sorunlarından birinin eğitimsizlik olduğunu söyleyen Vural, “Futbolu yöneten insanların çoğu bu oyunun ruhunu bilmiyor. Eğitimli teknik direktör sayımız çok az. Bu ülkede 600’den fazla teknik direktör var ama milli takımda bir tane bile Türk antrenörümüz yok. Bu, sistemin eksikliğidir. Antrenörlük sadece bilgi değil, insana dokunma sanatıdır.” şeklinde konuştu.
“POPÜLERLİĞİN DEĞİL, EMEĞİN PEŞİNDEN GİDİN”
Vural, programda genç antrenörlere “Eğitim alın, sabırlı olun, popülerliğin değil emeğin peşinden gidin. Futbol insanın karakterini ortaya çıkarır. Oyuncunuza sadece sistemi değil, insanlığı da öğretin.” çağrısını yaptı.
Saha kenarındaki enerjisi ve esprili üslubuyla yıllardır futbolseverlerin hafızasında yer eden Yılmaz Vural, program boyunca anlattığı anekdotlarla izleyenleri hem güldürdü hem düşündürdü; futbolun eğlence ve birliktelik tarafını hatırlatmanın önemini vurguladı.
