Antrenör, yazar ve sağlıklı yaşam uzmanı Amita Patel, insanlara sevdikleri bir yaşam oluşturmak üzere koçluk hizmeti veren bir şirketin kurucusu. Amita Patel, daha mutlu bir hayat için ‘neden’i değil ‘nasıl’ı sorgulamamız gerektiğini söylüyor.
Amita Patel, “Öyle bir kırılma noktasına ulaşır ki hayat, köşeye sıkışmış gibi hissederiz” diyor. Böyle zamanlarda bulunduğu yerden çok daha farklı bir noktaya ilerlemek ya da geri dönmek isteyen kişilerin, sürekli farklı olanakları düşünmeye başlayacağını belirtiyor. Patel, çok az sayıda insanın bu durumu avantaja çevirebileceğini sözlerine ekliyor.
Çok sayıda insan için hayaller, her şeyin bittiği yerdir. Öyle ki, bu düşünceler, bizi mevcut durumumuzdan daha fazla yorar. Çünkü yeni bir hamle yapamayacak kadar güçsüzüzdür. Ya da öyle hissederiz… Amita Patel: "Çok az sayıda insan, değişim yaratmak için hayallerini yakıt olarak kullanmaya cesaret eder” diyor.
Bazen büyük resmi görmek gerekiyor
Peki, nasıl oluyor da, bazılarımız için yaşamayı bu denli zorlaştıran idealler, bazılarımız için yaşama sebebi oluyor? Patel’ e göre harekete geçebilenler, olaylara farklı bakış açısıyla yaklaşıyor ve büyük fotoğrafı yeni bir çerçeveye koyabiliyor. Patel, bunu farkındalık olarak tanımlıyor.
İşler istediğimiz gibi yürümediğinde odaklandığımız tek bir soru olur: ‘Neden?’
“Neden daha fazla fatura ödüyorum?”
“Neden eşim bana ev işlerinde yardım etmiyor”
“Neden köpeğim, YouTube’da izlediğim köpekler gibi görünmüyor?”
Patel, “Altta yatan nedene odaklanmak, sorunu düzeltmek için kendimize bu soruyu sormak harika bir yol gibi görünebilir. Fakat dikkat edilmesi gereken şu ki, bu ‘neden’ler giderek çoğaldığında insanın kendini köşeye sıkışmış gibi hissetmemesi imkansızdır. Bu daha çok kendini her şeyin suçlusu ilan etmektir ki, çok nadir işe yarar” diyor ve çok daha farklı bir yöntem öneriyor.
'Nasıl?'
“Nasıl daha fazla para kazanabilirim?
“Eşimin bana ev işlerinde yardım etmesi için nasıl davranmalıyım?”
“Köpeğimin YouTube’daki köpekler gibi numaralar öğrenmesi için ona nasıl bir eğitim vermeliyim?”
Amita Patel, ‘nasıl’ sorusunun bize yeni olanaklar yaratmak için üstlenebileceğimiz yeni roller hakkında fikir verebileceğini söylüyor. Bir sürü ‘neden’ ile başta kendimiz olmak üzere, tüm çevremizi suçlamaktansa, bizi sonuca götürecek olan ‘Nasıl’lar ile ilgilenmemiz gerektiğini de sözlerine ekliyor.
Amita Patel “Sonuçta ne olursa olsun, hayatınızda ne olup bitiyorsa, içeride veya dışarıda, siz bunu ürettiğiniz için” diyor ve hiçbir şeyin kendi kendine olmayacağını belirtiyor. Patel, hayatı nasıl biz yarattıysak, nasıl değiştirebileceğimize de karar verecek yeteneğe sahip olduğumuzu vurguluyor. Örneğin, neden tatmin edici bir ilişki yaşayamadığınızı analiz etmek yerine kendinize, “Nasıl tatmin olabileceğim bir ilişki yaratırım?” diye sormalıyız. Patel; “Büyük olasılıkla bilinçsiz olsa da, değişimin anahtarını, bu sorunun cevabında bulabilirsiniz” diyor. Patel, sadece entelektüel bakış açısıyla değil, farkındalıkla ‘nasıl’ı görebilmenin, bizi istediğimiz sonuçları oluşturmak ve istediğimiz eylemleri seçmek üzere yönlendireceğini de sözlerine ekliyor.
Peki, sonuç ne?
Davranışlarınızı mutlaka değiştirmelisiniz. Yeni bir şeyler deneyin. Eğer gerçekten hayatınızda var olanlardan rahatsız oluyorsanız; insanların, şehirlerin, eşyaların ve bunun gibi daha pek çok hatıranın gitmesine izin verin… Mutlu olacağınız bir yaşam için ne gerekiyorsa yapın.
