Aklıma gelen dua
Bu bayram arifesinde aklıma gelen duanın “Allah Tayyip Erdoğan’a yardım etsin” olduğunu söylersem kimse şaşırmasın.
“Daha ne kadar yardım etsin”? diyenleriniz olabilir, “Nerde kaldı eleştirel yazılar?” diyenleriniz olabilir.
“Nerden çıktı şimdi bu?” diyenleriniz olabilir.
Doğru. Başarıdan yola çıkılacaksa son seçimlerde kim Tayyip Bey’in başarısız olduğunu söyleyebilir?
Onun “Yukarı” ile ilişkisinin iyi olduğunu bir eski CHP’li belediye başkanı söylememiş miydi? “Eleştirel yazılar” meselesine gelince, bizim eleştirel yazılarımızın “aleyhte” yazılar olduğunu kim söylemiş ki?
Fikren karşı olduğumuz insanlara yönelik eleştirel yazılarımız bile, “Doğru olduğuna inandığımız, yapılırsa kendisi için de insanlık için de iyi olacağını düşündüğümüz” şeylerdir. Bu, Tayyip Bey için daha çok böyle oldu. “Nereden çıktı şimdi bu?” sorusunun cevabı ise, “ülke siyasetinin bugünkü durumu”dur.
En sondan yola çıkalım, memleket siyasetinin bugünkü durumundanis:
-Muhalefet permeperişan. Nerede ise tamamı kendi başının derdine düşmüş. -CHP, “Değişim”i yeni genel başkan aramak ile “Partiyi yeni eksene oturtmak” arasında bir yerlerde ararken her kafadan bir sesin çıktığı ama hiçbir sesin de, geleceğe dönük “çıkar bir yol” gösteremediği bir hay-huyun içinde.
Yakında mahalli seçimler var ve CHP, içerdeki gerilim sebebiyle aşağı yukarı çok çok uzun zamandır en büyük siyasi başarısı olan büyük şehirler iktidarını yenileyememe riski ile karşı karşıya.
Ki orada Tayyip Erdoğan’ın “İstanbul’u yeniden alma” iradesi, enselerinde dolaşıyor. Sürecin başat aktörü İmamoğlu’nun üzerinde ise yargı kılıcı sallanıyor.
İyi Parti’nin son kurultayı sancılıydı. O sancı en yüksek tonuyla Akşener’in konuşmasına yansıdı. Yeni yola girdi. O yolun toparlayıcı olup olmadığı ise bir sınav durumunda.
Bu arada Akşener’in muhalefetin bir şey olabilme yolu olan “İttifak”a yönelik sözleri de, mahalli seçimleri muhalefet adına yakacak gibi görünüyor.
“Muhafazakâr” diye nitelenen ve bir takvimde “Ak Parti’nin yerini dolduracağı” ümitlerine bağlanan üç parti ise henüz seçimlerde bekledikleri karşılığı bulamamış olmanın düş kırıklığını atlatabilmiş gözükmüyor.
Kilit siyasi konumu ile her seçimde üzerinde odaklanılan HDP derseniz, o da 14-28 Mayıs sonrasında sanki içerden kıvranan bir yapıyı andırıyor.
Cumhur İttifakında ise, hiçbir bileşen, Erdoğan’ın sözü üzerine söz koymuyor dense yanlış olmaz.
MHP’nin, Yeniden Refah’ın farkları fark sayılır mı sizce?
Bu durumda Tayyip Erdoğan iktidarı karşısında etkin bir muhalefet yapılabileceği söylenebilir mi?
Buna Devletin tüm yapısını ekleyin…
Buna medya etkinliğini ekleyin.
Yüzde 50 artı 1 yeterliydi Erdoğan için, yüzde 52’yi aştı.
“Ben iktidarım” ve “Ben muktedirim” dememesi için hiçbir sebep yok. Nerede ise muhalefetin bu iktidarı tartışmaya mecali yok.
Burada soru şu: Muhalefetsiz bir iktidar çok istenen bir şey midir? Her şeyi belirleyebilme gücü, iktidar sahibi kişi için hayırlı bir durum mudur? Sağlıklı bir sistem için “erkler ayrılığı”nın bulunması ve “erklerin birbirini denetlemesi” öngörülürken, nerede ise icra gücünün tüm erkleri kontrol ettiği, üstelik muhalefet de kendi başının derdine düştüğü için muhalefet etme iradesinin zaafa uğradığı bir durumda, iktidar sahibinin “denetleme dışı kalması” bizzat kendisi için tercih edilebilecek bir şey midir?
Bizzat Tayyip Erdoğan “Muhalefetin muhalefet olması”nı talep ediyor. “Muhalefetin durumunu Türkiye’nin talihsizliği” olarak niteliyor.
Dışardan bakıldığında Tayyip Bey’e “içerden itiraz”ın da çok kolay olmadığı gibi bir izlenim var.
Ekonomide yaşanan ve tıkanma noktasına gelen süreç ya da kimi yargı olaylarında yargı dışı tasarruflar, içerde etkin bir müzakere sürecinin işlemediğini gösteriyor..
Sorayım, bütün bunları göz önüne aldığınızda siz ne düşünürdünüz?
Benim aklıma “Allah Tayyip Beye yardım etsin” duası geldi.
Yardım?
“İç sesi güçlendirme yardımı” mesela… “Tamam muktedirsin ama, yarın bunun hesabı var” iç sesi mesela… “Hukuk ihlalinde bulunma, mazlumun sesini Allah duyar” hassasiyeti var. İç – dış gerilimlerin, siyasi mücadelelerin baskısı altında bunları unutmamak da Allah’ın yardımı sayesinde olur.
5 yıl süreyle devletin gücünü kullanacak Tayyip Erdoğan. Hani bizler yazacağız gördüğümüz problemleri de, zaman zaman duadan başka çare kalmadığı durumlar da oluyor, onun için duayı yabana atmayın derim. Halkımızın yüreğinden kopan güzel dualar vardır. Birisi isabet etse de yanlış bir işten dönülse fena mı olur?
Yarın bayram… Allah’ın yüceliğini ikrar niteliğindeki tekbirleri unutmayalım. Yüreklerimiz tekbirlere ayar olsun. Bayramınız mübarek olsun.