Gidip gelen heyetlerden işitiyoruz ki Kılıçdaroğlu, Özgür Özel'in il ve ilçe mitinglerinden rahatsızmış. Yanlış buluyor. Kurultay davasında mahkeme kararıyla CHP'nin başına dönerse mitingleri sürdürmeyecek, bitirecek.
İktidarın Özgür Özel'den istediğiydi bu. İmamoğlu'ndan yüz çevirip normal akışa dönmeye davet ediliyordu. Partisinin belediye başkanları ve cumhurbaşkanı adayı cezaevinde değilmiş gibi. Onları içeride unutmaya, işine bakmaya çağrılıyordu.
Bir yılda köprünün altından ne sular aktıysa roller tepetaklak değişti demek.
Yeni yönetim, 2024'teki yerel seçimde CHP'yi birinciliğe çıkarıp iktidarla normalleşmeye başlayınca da Kılıçdaroğlu çok rahatsız olmuştu. "Sarayla müzakere değil mücadele edilir" salvolarıyla kendi halefine yükleniyordu.
Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın normalleşme teklifine olumlu cevap verdiği için Kılıçdaroğlu'nun hedefindeydi o zaman. Şimdiyse normalleşme çağrılarına uymayıp mitingler yaptığı, İmamoğlu ve diğerlerini cezaevinde unutturmadığı için.
Geçen yıl tam da bugün ne yazmışım, bakın, rollerin nasıl terse döndüğünü anlarsınız.
Bir yıl önce 26 Haziran'da çıkan yazımın başlığı, "Özgür Özel'in ekose ceketi"ydi.
Muhalefet çevrelerinde normalleşme karşıtlığı revaçtaydı ve normalleşmeye yanaştığı için Özgür Özel'e denmedik bırakılmıyordu.
O kadar popüler değildi ki ne yapsa beğendiremiyordu. Ceketine bile takmışlardı.
"Ekose ceketi de sonunda giydi" diye Erdoğan'a benzemekle suçluyorlardı.
O ceket, Erdoğan'ın ve siyasal İslam'ın meşhur simgesiydi güya. Özgür Özel de sırtına giyerek Erdoğan'ın muhalefet bakanı olduğunu artık saklamıyordu.
İşte CHP'deki değişimcilerin gerçek yüzü ortaya çıkmıştı. Zaten erken seçim de istememişti, yatacak yeri yoktu...
İktidarın oyununa geliyor, CHP'yi majestelerinin muhalefeti yapıyor diye Özgür Özel'e en çok kızan kim miydi? İktidar ağzıyla söylersek, tabii ki Bay Kemal.
Fakat bir yıl geçmeden aynı Bay Kemal, iktidar tarafından mumla aranmaya başladı, iktidar ağzında yeniden Kılıçdaroğlu oldu ve Özgür Özel'in normalleşmeye gelmemesine bozuk atıyor.
Oysa öyle bir miting performansı sergiledi ki popülaritesinin zirvesinde. Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'nden aldığı yetkiyle, onu CHP'nin başında oturtmayacağını söyleyen gazeteci bile Özgürcü oldu, liderliğine hayran.
CHP kamuoyunda Özgürcü kesilmeyen mi kaldı! Kılıçdaroğlu'nun etrafında dahi içten içe sevmeyeni, desteklemeyeni bulmak zor.
Bırakın, onu AK Parti'nin ekmeğine yağ sürmekle suçlamayı... Ona karşı olmak, iktidarın ekmeğine yağ sürmekle bir tutulur hâle geldi.
Hariçten gazel okuyan biri olarak anlamaya çalışıyorum...
Şu hâlde mevzu nedir? Herhalde Bay Kemal birden normalleşmeciliğe dümen kırmadı, mitinglere karşıtlığı ondan değil. CHP'nin Özgür Özel'le yakaladığı başarıdan da gurur duyacak yerde rahatsız olmasa gerek. Öyleyse neden?
