Tarihi tekerrürler bu ülkenin kaderi mi?

El cevap:

Evet. Maalesef.

Ve sanırım bu ülkenin kaderi, Erkin Koray’ın o meşhur “fesuphanallah” şarkısında söylediği gibi “böyle gelmiş, böyle gidecek…”

Ne “kendi kendisini doğuracak kehanetleri” ortaya süren felaket tellalcısıyım ne de mavi gökyüzünde karabulutların var olduğunu söyleyen umutsuzluk taciriyim.

Dönem bizim dönemimiz, “olur böyle şeyler”, “ne olursa olsun destek çıkmalıyız” diyerek “konjonktürel durum” böyle napalım “ülke zor bir dönemden geçiyor” argümanlarının arkasına sığınarak, olan biten olumsuzlukları görmezden gelecek değilim.
Neden? Çünkü, dostluk bunu gerektirir de o yüzden.

Dostluk “eline dikkat et, ayağına sıkıyorsun” derken aynı zamanda o kolu tutmaya çalışmaktır, yanlışlıkla ayağına sıkan dostuna “sık ayağına, hem senin ayağına bir şey olmaz hem nasıl olsa biz varız yanında” tezahüratları yapmak demek değildir.

Belki de böyledir bilmiyorum!!

Asıl mevzuya, “tarihi tekerrürler bu ülkenin makus kaderi midir?” sorusuna gelecek olursak…

20 yıl sonra bir kez daha gündemimize giren ‘dokunulmazlıklar’ meselesi ve dokunulmazlıkların kaldırılmasına yönelik olarak gözümüzün önünde cereyan eden hadiseler öyle gösteriyor ki…

Bu ülkenin siyasetçileri, geçmişin hatalarından zerre kadar ders almadan, aynı yanlışları tekrarlamaya devam edecekler.

Ülkenin 14 yılına hükümet etmiş, ülkeyi yönetmiş, statükocu zihniyetle boğuşmuş, mücadele etmiş, ülkenin el yakan sorunlarını çözme konusunda irade göstermiş AK Parti hükümeti bile iktidarının on dördüncü yılında “ama bu sefer farklı” diyerek 20 yıl öncesinden “daha vahim” bir şekilde “tuzağa” gelebiliyorsa…

Gerisini varın siz düşünün!

HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yönelik yürütülen süreçteki “şartlar” 20 yıl öncesinden neden daha kötü?

***

2 Mart 1994 tarihi Türk siyasal ve demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçmiştir. Ama sanırım bir 10 yıl sonra 1994 ve 2016 arasında bir değerlendirme yaparken şunu diyeceğiz:

“Ama en azından 2 Mart 1994 günü ‘dokunulmazlıkları’ kaldırılan DEP’li milletvekilleri Hatip Dicle, Mahmut Alınak, Sırrı Sakık, Orhan Dağan, Selim Sadak, Ahmet Türk TBMM’de kendilerini savunabildiler. Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunabildiler. 2016’da AK Parti’nin eliyle Meclis’e getirilen yasa tasarısı ile milletvekillerinin savunma hakları da elinden alındı.”

Üç aşağı beş yukarı bunları söyleyeceğiz.

Şunu söylemeye devam edeceğim, tamam dokunulmazlıkları kaldırın ama en azından Anayasa’daki mevcut 83. Madde’ye göre yürütün süreci. En azından milletvekillerinin kendilerini savunma hakları ellerinden alınmasın. En azından Anayasa Mahkemesi’ne iptal için gidebilme hakları olsun. Bırakın Anayasa Mahkemesi karar versin.

Yasalar insanlar içindir. Yasalar insan hak ve özgürlüklerini engellemeye yönelik olmamalıdır. Var olan hakları kısıtlayacak yasa yapılmaz, mevcut yasadan daha iyi bir yasa yapılabilir, mevcut yasalar ıslah edilebilir ama mevcut yasadan daha kötüsü yapılmamalıdır. Hele bu AK Parti eliyle hiç yapılmamalı.

***

İki gündür 1994 yılı 2 Mart tarihli TBMM tutanaklarını okuyorum.

Sizler de okuyun. Ama özellikle TBMM’de “dokunulmazlıkları” oylayacak olan AK Partili, MHP’li, CHP’li milletvekilleri mutlaka okumalılar. Hatta 1994 yılı 2 Mart tarihinde TBMM’de DEP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için büyük bir coşkuyla “evet” demiş olan dönemin milletvekilleriyle gidip istişare etsinler. Ne düşünüyorlar? Yaptıklarıyla “teröre destek” çıkmanın önünü kesebilmişler mi? Dokunulmazlıkların kaldırılması, DEP’li milletvekillerinin tutuklanmaları ‘terörle mücadele’ye nasıl bir katkı sunmuş? Meselenin çözümüne çare olabilmiş mi?

Haftaya…

Başbakan Davutoğlu’nun “dokunulmazlıklar konusunda inanıyorum ki yargı hassasiyet gözetir” sözlerinden yola çıkarak…

1994 yılı TBMM tutanaklarından bugüne benzerlikler taşıyan hususları bu sütunda paylaşmaya devam edeceğiz.

YORUMLAR (9)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
9 Yorum