Devam etmek

Bilenler bilir, esas olan devamlılıktır. Hemen hemen her konuda böyledir bu.

Esas olan; zor olan, kıymetli olan.

Başlangıçlar heyecanlıdır, insan yeninin peşinden gitmek ister. İnsan peşinden gitmek ister. İnsan gitmek ister. İnsan ister.
Bu istek çabuk bayatlar bazen. Modern çağlarda daha da çabuk bayatlar, yenilikleri ve heyecanları da tüketir çünkü modern zamanlar. Tazeliği koruyabilmek için biraz ısrar, inat, istikrar lazımdır. Türlü belalara rağmen

Daha yeni şehit haberleri aldık, acısı taptaze. Bir yanda deprem var, bir yanda Kudüs, bir yanda ekonomi, bir yanda… Her yanımızda başka büyük dertler var. Her biri birbirinden önemli. Peki biz ne yapacağız?
Cevap basit: İşimizi.

Devam etmek işte bu yüzden zor. Mesela burada kültür sanattan bahsetmek istiyorum ama bir dünya sorun var çözmemiz gereken. Eh bu kadar önemli şey varken burada şiir miir mi konuşacağız? Tabii ki öyle yapacağız.

Hepimiz işimizi yapacağız, ısrarla devam edeceğiz. Ressamlar tablolarını yapacak, oyuncular sahnelerini oynayacak. Çünkü kültürü kaybettiğimizde kavgayı da kaybetmiş oluruz. Meselelere bakarken herkesi de oraya zorla baktırmaya çalıştığımızda -yani faşistleştiğimizde- farklı bakışları, güzel pencereleri kaybederiz.

Bir sanatçı şehitler veya deprem için paylaşım yapmak zorunda değildir mesela. Bunu konuşmayı artık bırakmalıyız. O kendi işini yapmalı. Hepimiz dünyayı kurtarırsak güneşe ne olacak? Bırakalım da birileri de güneşi konuşsun. Belki o olmadan dünya da olmuyordur.

Herkes büyük resmi görsün istiyoruz, küçük iyiliklere kim bakacak? Herkes kavganın göbeğinde dursun istiyoruz, çocuklarla kim oynayacak?

***

Kültür sanatın inşa boyutunu devamlı kaçırıyoruz. Bu saydığımız belalar için de bir çözümdür aslında o. Kudüs için ne yapalım denildiğinde birimiz çıkıp “Şiir yazalım!” diyemiyorsa zaten çoktan kaybetmişizdir. Elbette şiir tek başına yetmez fakat şiirin dahil olmadığı hiçbir çözüm de geçerli ve sağlıklı olamaz.

Filmler izleyeceğiz, şiirler okuyacağız. Sanatçılar da bunları üretmeye ısrarla devam edecek.
Çünkü sanatçı, her şeye rağmen devam edendir. Derdin içinde şarkı söyleyebilendir.

Bugün bu dar geçitten geçerken, bu çirkin çağın belalı yıllarının tam ortasındayken en çok kaybettiğimiz şeylerden biri bu. Çocuklar için şarkı söyleyenler hızla azalıyor.

Birileri mevziyi terk etsin ve çiçekleri sulasın artık. Hemen şimdi.


***

Devam demişken iki güzel devam müjdesini heyecanla paylaşıyorum.
ÇETO ve Serçe dergilerimizin yeni sayıları çıktı, kitapçılara ve abonelere doğru yola koyuldular.

Editörlüğünü yaptığım ÇETO, 13. sayısını Çocuk ve Felsefe dosyasıyla hazırladı. İçinde birbirinden değerli eserler var.

Yayın yönetmenliğini yaptığım Serçe ise 22. sayısını Asım Gültekin dosyasıyla hazırladı. Dergicilik denildiğinde akla gelen ilk isim olan kıymetli hocamız için hazırladığımız bu dosya da çok değerli eserler barındırıyor.

Emek veren herkese Serçe ve ÇETO adına çok teşekkürler.

***

Serçemizin kıymetli çizeri Aybüke Özlü’nün değerli babası Mustafa Özlü hakkın rahmetine kavuştu. Dualarınızı bekleriz.

YORUMLAR (6)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
6 Yorum