Kuzey Kafkasya’daki protestolara dair
Ukrayna ordusunun karşı taarruzunu göğüslemekte yetersiz kalan işgal ordusunu tahkim etmek için kısmi seferberlik ilan eden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 300 bin yedek askeri cepheye sürme kararı Rusya Federasyonu’nun birçok yerinde protesto ediliyor.
Kuzey Kafkasya’da da protestolar var.
Dağıstan’ın başkenti Mohaçkale’de toplanan -çoğu kadın- yüzlerce kişinin polis şiddetine maruz kalmak pahasına ve polisle arbedeye girmeyi göze alarak “Savaşa hayır!” diye haykırması (25 Eylül), dünya basınında gündem oldu.
Başka Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerindeki savaş aleyhtarı gösteriler veya göster teşebbüsleri ise o kadar ilgi görmedi, görmüyor.
Meselâ, Putin’in kuklası Ramazan Kadirov’un yönettiği Çeçenya’nın başkenti Grozni’deki kadın inisiyatifi.
Yakınlarının kısmi seferberlik kapsamında Ukrayna’ya gönderileceğini öğrenen bir grup kadın, Whatsapp vasıtasıyla yayılan eylem çağrısı üzerine, 21 Eylül’de sokağa çıktı.
Protesto gösterisi için saat 10.00’da Çeçenya’nın Kalbi Camii’nin önünde buluşacaklardı.
Eylem planını önceden haber alan güvenlik güçleri, caminin etrafında barikatlar kurdu ve o civarda toplanmaya başlayan kadınları eylem saatinden önce gözaltına aldı. (Kaç kişinin gözaltına alındığı, gözaltına alınanların akıbetlerinin ne olduğu bilinmiyor.)
Askerlik çağındaki erkeklerin bölge dışına çıkmasının yasaklandığı Kabardey-Balkarya’nın Baksan şehrinde ise, yakınlarının cepheye sürülmesine itiraz edenler, polis müdahalesi olmadan eylem yapabildiler.
25 Eylül’de orada da “Savaşa hayır!” sloganı yükseldi.
Önümüzdeki günlerde Kabardey-Balkarya’nın başka şehirlerinden de protesto haberleri gelebilir.
İbrahim Yağan gibi Kabardey kanaat önderleri, bölge halkını Putin’in seferberlik ilanına karşı seferber etmek için çalışıyor.
Yağan’ın 22 Eylül’de YouTube’da paylaştığı mesajından bir kesit:
“Bu savaş bizim savaşımız değil. Bu savaşta bizim yer almamız doğru değil. Bu savaşı Rus halkı dahil Rusya’da yaşayan halkların hiçbiri tasvip etmiyor. Bu savaşı isteyenler Rusya’nın tüm servetini kendi servetleri olarak gören ve onu istedikleri gibi tüketen Putin ve çevresindeki bir grup savaş sever azınlıktır. Biz Adıgeler (Çerkesler) gençlerimizi ve geleceğimizi anlamsız bir savaş uğruna kaybedecek kadar sayıca büyük bir halk değiliz. Maalesef bugün de ana vatanımız üzerinde savaşın kara bulutları dolaşmaktadır. Ana vatanda yaşayan anne ve babalara seslenmek istiyorum, evlatlarınızı bu anlamsız savaşa karşı koruyun. Büyüklerime sesleniyorum, bu anlamsız savaşa dahil olmamız doğru değil. Halkımızı çok kayıpların olacağı savaştan koruyun ve taraf olmayın. Üstümüze düşen sorumluluk tüm halk olarak birlik ve beraberlik içerisinde hareket ederek, halkımızı, gençlerimizi, ana vatanımızı ve geleceğimizi bu anlamsız savaş felaketinden korumaktır.”
***
Henüz büyük kalabalıkların nümayişlerinden bahsedemiyoruz ama Çerkes Araştırmaları Merkezi Genel Koordinatörü Dr. Zeynel Abidin Besleney’in dediği gibi “Rusya’da son 20 yıldır çok ciddi bir baskı ortamı olduğunu unutmamak gerekir. İnsanların miting yapıp seslerini duyurma haklarının neredeyse hiç olmadığı bir ülkeden bahsediyoruz. Onun için henüz cılız gibi görünse de bu tepkiler çok dikkat çekici. Rusya savaş psikoloji içerisinde yaşayan bir ülkeye dönüştü. Buna rağmen ve devletin tüm iletişim araçlarıyla yaptığı propagandaya rağmen insanların seslerini yükseltmesi önemli.” (Kaynak: Ajans Kafkas)
Evet; Dağıstan, Kabardey-Balkarya ve Çeçenya’daki mezkûr tepkiler, nicelik bakımından değilse de nitelik bakımından önemli ve önemsenmeli.
Büyük nümayişlerin gerçekleşmesi korku duvarının aşılmasına bakıyor ve bu eylemler o yöndeki ilk adımlar olabilir.