Şenol Güneş’in arayışı güzel sonuçlanacak

Geçen hafta “Artık giden adların boşluğunun nasıl kapanacağını değil, ister istemez ortaya çıkacak yeni oyun düzeni ve anlayışını tartışacağımız bir döneme giriyoruz” diye yazmış, Karabük maçında da bunun ilk ipuçlarını göreceğimizi belirtmiştim. Şimdi Karabük ve Benfica maçlarına bir arada bakarsak iki temel sonuç görüyoruz. Birincisi kadro derinliğiyle ilgili.
Beşiktaş geçen sezondan daha iyi bir kadro derinliği yakalamış bulunuyor. Taşlar yerine oturunca bunun değeri ortaya çıkacak. Bu derinlik Şenol Güneş’in daha fazla taktik varyasyon denemesine de imkan sağlıyor. Karabük ve Benfica maçlarındaki kadro tercihlerine bakar ve dizilişlerdeki çeşitliliği görürsek bunu daha rahat anlarız. Özellikle Benfica maçının 2. yarısında üst üste diziliş değişikliklerine gitti Şenol Güneş.
İkinci temel sonuç da burada: Beşiktaş yeni bir oyun düzenine adapte olacak. Önünde sonunda geçen sezonki gibi bir ana oyun anlayışı yerleşecek, ama taktik alternatifler açısından Şenol Güneş’in eli daha rahat olacak. Beşiktaş maç içinde geçen sezona göre daha hızlı biçimde B planına geçebilecek. Ben buna “Şenol Güneş arayışta” diyorum, ama hemen ekliyorum: “Bu arayışın sonu güzel olacak.”
Eklemeden geçmeyeyim, kadro derinliğinde aksayan iki mevki var: Stoper ve kaleci. Ara transferde yeni stoper şart gibi. Kaleye gelince, Tolga’nın kesinlikle mevcut performansının üstüne çıkması gerekiyor. Fabri de henüz soru işareti. Karabük maçı fikir verici olamaz. Fabri zorluk derecesi yüksek bir maçta sınanacaktır. Sınavı geçerse Beşiktaş bu mevkide rahatlar.

ORTA ÜÇLÜ DİZİLİŞİ

Beşiktaş’ın gol girişimi sayılarına bakalım: Karabük maçı 18-8, Benfica maçı 12-8. Güzel bir tablo. Ama Benfica maçındaki 7 gol girişiminin son yarım saate sıkıştığını, bunların 4’ünün de son 10 dakikalık dilimde olduğunu gözden kaçırmayalım. Beşiktaş, oyun stratejisinin tıkır tıkır işlediği anda yedi golü. Taktik gereği olan görece tedbirli dizilişi de
o saatten sonra bir handikapa dönüştü. Alıştığımız seri pas yapan Beşiktaş’ı bir türlü göremedik hücum üretkenliğinde.
Oğuzhan-Talisca değişikliği bu görece tedbirli anlayışı sürdürdü, saha içi diziliş sürekli değişti, neyse ki sonu güzel oldu. Teknik adam tercihlerine karışma huyum yoktur, ama Biliç dönemi boyunca Oğuzhan-Atiba-Sosa üçlüsü kulisi yapmış birisi olarak ve önünde sonunda taşların yerine oturacağı oyun düzenini gözeterek şunu söyleyeceğim:
Hedef hücum üretkenliği ve seri paslı oyun ise, sahaya çıkacak orta üçlüde Atiba-G. İnler ikilisinden biri, Oğuzhan-Talisca-Tolgay üçlüsünden de ikisi yer alsa (gördüğünüz gibi varyasyon bol) sanki daha iyi olacak.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.