Asgari ücret sorunu nasıl çözülecek?
Asgari ücret yeni yılla birlikte net 1.300 lira olacak.
Artık bu kesin...
Ama nasıl olacak? İşte orası kesin değil.
Aslında asgari ücret dendiği zaman sadece bir maaş sorunu ortaya çıkmıyor. İşveren asgari ücret olarak 1.300 lira ödemeyecek. Ek olarak yapılan ödemelere de bakmak gerekiyor.
Mesela sorun sadece brüt asgari ücrette değil.
Mesela brüt asgari ücret şu şekilde hesaplanıyor: (07/-12/2015)
Brüt asgari ücret: 1.273,50 TL
SGK Primi %14: 178,29 TL
İşsizlik Fonu %1: 12,74 TL
Gelir Vergisi %15: 72,26 TL
Asgari geçim indirimi: 90,11 TL
Damga Vergisi %07,59: 9,67 TL
Kesintiler toplamı: 272,96 TL
Net Asgari Ücret: 1.000,54 TL
Olay bu kadar ile kalıyor sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Aslında bu hesap bir yanıltıcı noktayı içeriyor.
Evet, işçi eline geçen 1.000 liraya bakıyor ve diğer ödemelerden haberi bile olmuyor. Ama olay şu şekilde devam ediyor...
Devlet diyor ki; "Ey işveren sen bu diğer vergi ve kesintileri işçi adına ödüyorsun. Şimdi bir de işveren kendi adına işçin için yatıracaklarını ekle".
İşte o zaman asgari ücret şu şekilde devam ediyor:
Brüt Asgari Ücret: 1.273,50 TL
SGK Primi %15,5 (İşveren payı): 197,39 TL
İşsizlik Fonu %2 (işveren payı): 25,47 TL
Toplam asgari ücret maliyeti: 1.496,36TL
İşte asgari ücrette sorun aslında burada yatıyor. İşçinin eline 1,000 lira geçerken, devletin eline 496 lira geçiyor.
Asgari ücrette bile devlet yüzde 50 pay alıyor.
Ücreti biraz daha artırdığınızda ise devletin aldığı pay yüzde 60-70'lere kadar yükseliyor. Yüksek ücretlilerin yılın son aylarında aldıkları ücret ile devletin aldığı ücret nerede ise eşitleniyor.
Nasıl mı?
Tabii ki artan vergi oranları sayesinde.
Devlet 2015 yılında;
12.000 liraya kadar olan gelirden %15 vergi alıyordu.
12.000-29.000 lira arasından ise %20 vergi alıyor
29.000-66.000 lira arasından ise %27 vergi alırken
66.000-106.000 lira arasından %35 vergi alıyor
İşte asgari ücret için de sorun buradan kaynaklanıyor. 2016 yılı için yeniden değerleme oranı Ekim ayı toptan eşya fiyatları oranı olan yüzde 5,58 kadar artırılıyor.
Buna göre yeni vergi dilimleri şu şekilde olacak: (25 Aralık 2015 Resmi Gazete)
12.600 TL'ye kadar % 15
30.000 TL'nin 12.600 TL'si için 1.890 TL, fazlası % 20
69.000 TL'nin 30.000 TL'si için 5.370 TL, (ücret gelirlerinde
110.000 TL'nin 30.000 TL'si için 5.370 TL), fazlası % 27
69.000 TL'den fazlasının 69.000 TL'si için 15.900 TL, (ücret
gelirlerinde 110.000 TL'den fazlasının 110.000 TL'si için
26.970 TL), fazlası % 35
Şimdi olayı tersten alalım; yani asgari ücret arttığında devlet ne kazanacak? Bütün oranları yüzde 30 artırarak basit yöntemle giderek bakalım:
SGK Primi %14: 178,29 TL yerine 231,78
İşsizlik Fonu %1: 12,74 TL yerine 16,56
Gelir Vergisi %15: 72,26 TL yerine 93,94
Asgari geçim indirimi: 90,11 TL yerine 117,14
Damga Vergisi %07,59: 9,67 TL yerine 12,58
Kesintiler toplamı: 272,96 TL yerine 354,85
İşveren payı ise;
SGK Primi %15,5 (İşveren payı): 197,39 TL yerine 256,607
İşsizlik Fonu %2 (işveren payı): 25,47 TL yerine 33,11
Toplam devlet kesintisi 496,36 lira yerine 645,27 liraya yükselecek. Bunun üzerine de 1.300 liralık işçiye verilecek pay eklendiğinde ise
Asgari ücret maliyeti artık 1.950 liraya yükselmiş olacak
Ama durun daha bitmedi....
Bir sorun daha var.
Eğer asgari ücret net olarak hesaplanır ise, yılın son aylarında bir de vergi diliminden dolayı işveren yüzde 5 daha vergi ödemek zorunda kalacak.
Vergi dilimi 12.600 lirayı aştıktan sonra asgari ücretliler yüzde 15 vergi yerine yüzde 20 vergi ödemek zorunda kalacaklar.
Böylece asgari ücretin zorunlu artırılmasından nerede ise tek kazanan devlet olacak.
Böylece çalışanlardan daha çok vergi alınıp çalışmayanlara (emeklilere) vermiş olacak ki son 10 yılda başka da bir şey yapılmadı.