Ne yapalım!  

Hesabın sonucu bu şekilde çıkıyor.  

İyi ama istihdam artmazken, enerji tüketimi artmazken gelir nasıl artıyor? Ya da bu şaibeli gelire nasıl vergi yükleniliyor? 

Sorunumuz oldukça önemli.  

AK Parti başarısından bahsetmemiz gerekirse işte en büyük başarı buradadır. Hedeflediği geliri hep tutturmuş, hatta üzerinde bile para toplamış.  

Milletten para toplama işinde müthiş bir başarı var. 2009 ve 2019 yılları haricinde hep fazla para toplamışlar. Hatta 2020 pandemi yılında bile hedeflediklerinden 72,9 milyar lira fazla para toplamışlar.  

2007-2020 yıllarında iki kriz yılı hariç 2020 yılı fiyatları ile 480 milyar lira hedeflenen gelirin üzerinde para toplanmış.  

*** 

Ekonomide enflasyon olsun, işsizlik olsun ve tabi bunlara bağlı olarak büyümede bile hedeflerini tutturamamış bir yönetim var.  

Bugün geniş tanımlı işsizlik yüzde 30’ları aşmış, 10 milyonun üzerinde işsiz oluşmuş ama yönetim partisi olan AK Parti para toplamayı hep başarmış.  

İyi ama ekonomide işler iyi gitmezken bile o kadar fazla para nasıl toplanıyor? Mesela toplanan fazla paralara rağmen oranlar fazla artmamış gözüküyor.  

İşte işin sırrı da burada: 

Gelirler sanal artıyor ama vergileri gerçek oluyor. Sanal gelire bile gerçek vergi uygulanabiliyor.  

Bakın izan edelim... 

GSYH verimizi iki kez revize ettik. En son revize ile 2015 gelirimizi 1 trilyon 953 milyar liradan 2 trilyon 351 milyar liraya yükselttik. Yani dedik ki Millete sizin geliriniz aslında 398 milyar lira (%20,4) daha fazlaymış.  

Aynı yıla ait iki GSYH verisi.  

Ve arkasından başladık vergileri artırmaya ve yeni vergiler yüklemeye.  

Kağıt üzerinde vergi/GSYH oranı artmıyor tabii; ama bu oranı sağlayan gelir artışı sanal... 

Bu işe nasıl gittik? GSYH hesabına giderken en altta mesela sanayi üretimi var. Orada da dedik ki, “Bu miktar bazında ölçüm yanlış, bizi bunu değer bazında ölçelim”.  

Ve sonuç ne oldu? 

Miktar bazında ölçerken 2011 yılında %10,06 artış gösteren üretim meğerse değer bazında %15,37 artmış. 2012 yılında ise miktar bazında %2,54 artan üretim değer bazında %4,33 armış.  

Veya şu şekilde izah edelim: 2009 yılından 2017 yılına kadar (-miktar bazı endeksin son verisi) eski seride sanayi üretimi yüzde 51,87 artmış gözüküyordu. Oysa seri değişimi ile değer bazında ölçüme geçince, meğerse sanayi üretimi aynı dönemde yüzde 83,82 artmış oldu.  

İşte biz buna mucize diyoruz.  

Bir kalemde hesap değişiyor ve böylece ülke değişiyor.  

Sonra çıkarız meydanlara ve deriz ki “İşte bizim dönemde geliriniz 3 kat arttı. Biz ekonomide Türkiye’ye sınıf atlattık.”  

Evet, para toplama sanatını en mükemmel uygulayan ve bu uğurda sürekli vergi artışları ile yeni vergi yükleyen bir politikayla bugün bu hale geldik.  

Havadaki kuşlara bakıyoruz ve tavada lokma kalmadığını biliyoruz.  

O zaman bu politika başarı değil midir?  

Bu kadar sanal geliri artan ülkede gerçek vergi toplamayı başarıp, aynı zamanda Milletin sesini çıkartmaması... 

Bir hesap değişir, Ülke değişir. İşte o Ülke bizim Ülkemizdir.