İlk çeyrekte üretim sınırlı arttı, tüketim ise geriledi
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekonomide büyümenin iki önemli verisini peş peşe yayınladı. Önceki gün açıklanan sanayi üretim verisi, 2017 yılının ilk çeyreğinde üretim artışının yüzde 1,8’de kaldığını gösterdi. Dün açıklanan perakende satış hacmi endeksi ise, yılın ilk üç ayında harcamanın geçen yıla göre yüzde 2,3 azaldığını gösteriyor. Sanayi üretiminin sınırlı arttığı, perakende satış hacminin ise gerilediği bir dönemde büyüme oranının ne olacağı ise karışık. Çünkü TÜİK’in yeni GSYH hesaplama yönteminde üretim ve tüketim ile GSYH büyüme oranı arasında bağ giderek düşmüş görülüyor.
Türkiye 2016 yılında sanayi üretimini yüzde 1,9 artırırken, perakende satış hacmini de yüzde 0,7 artırmayı başardı. Buna karşılık yıllık büyüme oranında her iki verinin de üzerinde yüzde 2,9 artış sağlandı.
Bu yılın ilk çeyreğinde ise üretim artışı yüzde 1,8 ve tüketim artışı eksi 2,3’de kaldı. Bu sonuçla büyüme oranının yüzde 2,0’nin üzerinde olması imkansız gibi görülüyor. Hatta ilk çeyrekte küçülme ihtimali bile olasılık içerisinde. Çünkü GSYH hesabında yüzde 60,5 oranı ile tüketim en büyük payı temsil ediyor. Perakende tüketimdeki azalış, 2017 ilk çeyrek büyüme oranını oldukça sınırlamış oldu.
Boğazdan kıstık ama iyi giyindik
Perakende satış hacim endeksi (sabit fiyatlarla) ölçüldüğünde Ocak ayında yüzde -1,9 olan gerileme, Şubat ayında yüzde -4,6’ya ulaştı. Mart ayında tüketim kıpırdamış olsa bile reel olarak geçen yılın aynı ayına göre yüzde -0,4 daralmış oldu. Böylece yılın ilk üç ayında perakende satış hacmi reel olarak yüzde -2,3 azaldı.
En zaruri ihtiyaçlar olarak görülen gıda, içecek ve tütün sektöründe 2010 yılından bu yana ilk kez ciddi daralma yaşandı. İlk çeyrekte gıda-içecek-tütün sektöründeki satış hacmi daralması yüzde -1,5’a ulaştı. Son 7 yılda bu sektör sadece 15 Temmuz hain darbe girişiminin yaşandığı 2016-III. çeyrekte daralmıştı. Hatta o daralma bile yüzde -1,3 ila bu yılın ilk çeyreğindeki daralmanın daha altındaydı.
Yılın ilk üç ayında boğazından kısan Türk halkı harcamasını tekstil-giyim ve ayakkabı sektörüne yoğunlaştırdı. 2015 ve 2016 ilk çeyreklerinde sadece yüzde 3,8 ve yüzde 1,9 artan tekstil-giyim sektöründeki harcamalar, bu yılın ilk çeyreğinde tam yüzde 5,9 reel artış gösterdi. Kısaca boğazımızdan kıstık ama giyimimize önem verdiğimiz bir dönem yaşadık.
AVM yerine internetten alışveriş yaptık
Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD)ile Akademetre Research tarafından ortaklaşa oluşturulan AVM Endeksi’nin Mart ayı sonuçları açıklandı. Her ay düzenli olarak yayınlanan verilere göre ciro endeksi 2017 Mart döneminde bir önceki ayla karşılaştırıldığında ve enflasyondan arındırılmadan incelendiğinde yüzde 7’lik bir oranda artış kaydederek 197 puana ulaştı. AVM Endeksi verileri 1’inci çeyrek bazında da geçtiğimiz yılın ilk çeyreği ile karşılaştırıldığında yüzde 5,5 artış gösterdi. Endeks 2017 1’inci çeyrek döneminde 193 puana ulaştı.
Yıllık enflasyonun yüzde 12’lere dayandığı ve uzun süredir çift hanede seyrettiği hesaplandığında, AVM’lerden yapılan alışverişin reel olarak gerilediği anlaşılıyor. Buna karşılık TÜİK’in açıkladığı Perakende Ciro Endeksi reel verilerine göre posta yoluyla veya internet üzerinden yapılan satış hacmi endeksi, geçen yılın ilk üç ayına göre reel olarak yüzde 18,5 artış gösterdi. AVM ciro endeksinin enflasyonun gerisinde kalarak ilk üç ayda sadece yüzde 5,5 arttığı, bun karşılık cari fiyatlarla internet alışverişinin yüzde 26,2 arttığı görülmektedir.
AVM endeksinde de en yüksek artışın ayakkabı-çanta sektöründe yoğunlaşmış olması dikkat çekicidir. Bu sektörde yapılan harcama cari fiyatlarla yüzde 21,2 artış gösterirken, giyim sektöründeki harcamalarda yüzde 19,2 artışla enflasyonun oldukça üzerinde gerçekleşmiştir.
Aslında perakende sektöründeki düşüşe bir diğer işarette AVM ziyaretçi sayısındaki yüzde 2,8’lik kayıptır. Yine AVM endeksi sonuçları da göstermektedir ki, Mart ayında kısmi bir toparlanma yaşanmıştır. Ama hem perakende satış hacmi endeksi, hem de AVM ciro endeksi 2017 yılının ilk çeyreğinde ekonomide istenen bir performansın yaşanmadığını göstermektedir. Zaten önceki gün açıklanan sanayi üretim endeksi de sadece yüzde 1,8 artışla üretimin de yeterli derece de artmadığını göstermiştir.
Araba aldık ama kullanmadık
Her ne kadar bu yılın ilk çeyreğinde araba satışları birazcık gerilemişse de, bir önceki yıl sektör adeta rekor kırmıştı. 2015 sonunda 19 milyon 994 bin motorlu araç yollarımızda seyrederken, 2016 sonunda bu sayı 21 milyon 90 bine çıktı. Araç sayısındaki bu artışa rağmen 2017 yılı ilk çeyreğinde otomotiv yakıt tüketimi reel olarak yüzde -7,5 geriledi. 2016 yılında da araç sayısındaki artışa rağmen yakıt satışları reel olarak sadece yüzde 0,2 artış göstermişti. Kısaca araç alıyoruz ama daha az kullanıyoruz gibi bir durum ortaya çıkıyor. Tabii ki olaya sadece otomobil gözü ile bakarsak bunu söyleriz. İşin bir de ticari boyutu var ki, o taraf daha sorunlu. Yani ticaretin ve mal taşımacılığının da bir ekonomik gösterge olarak canlılık göstermediğini söyleyebiliriz.
İstihdam ne oldu?
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 17 Ocak tarihinde sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımı ile +1 istihdam seferberliği başlatmıştı. Sadece Mart ayında seferberlik kapsamında 400 bine yakın kişinin işe başladığı açıklanmıştı. Oysa ne sanayi üretim verileri ne de perakende satış hacmi, istihdam seferberliğinde oluşan artışın ekonomide bir karşılık oluşturmadığını gösteriyor. Sanayi üretimi sadece yüzde 1,8 artış gösterirken, perakende satış hacmi endeksi de yüzde 2,3 gerileme yaşadı. Gerçi istihdam seferberliğinin ne olduğunu ve nasıl karşılık gördüğünü İŞ-KUR 3 aydır veri yayınlamadığı için detaylı olarak kimse göremiyor. Açıklanan diğer veriler de ekonomide henüz istenen canlılığın yakalanmadığına işaret ediyor.