İslam güncellenince faiz-fazilet mi oldu?
8 Mart 2018 Dünya Kadınlar Günü vesilesi ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından bir kesit:
“Bunlar ya bu asırda yaşamıyorlar çok farklı bir zamanda yaşıyorlar. Çünkü İslam’ın güncellenmesinin gerektiğini bilmeyecek kadar da aciz bunlar. İslam’ın hükümlerinin güncellenmesi vardır. Siz İslam’ı 14-15 asır öncesi hükümleriyle bugün uygulayamazsınız. Böyle bir şey yok. Onun içinde bugün İslam’ın uygulanması yer, zaman koşullar her şeyiyle değişiyor. İslam’ın güzelliği burada zaten.”
***
17 Kasım 2021 AK Parti Grup toplantısı ve yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması:
“Ben bu görevde olduğum sürece, faizle mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim ve enflasyonla mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim. Faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Bunu farklı yere çevirme gayretine girenlere boşuna uğraşma diyoruz. Faiz belasını bu milletin sırtından kaldıracağız. Anlayan anlar, anlamayan anlamaz. Bunu kabulleneceğiz, başka çıkışı olamaz. Hala kalkıp da bu mücadelede beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar kusura bakmasınlar. Ben bu yolda faizi savunanla olmam olamam. Bu konu sıradan bir konu değil. Evvela şunu bilmeniz lazım; bakın burada Nass.. ortada. Nass ortada olduğuna göre eee sana bana ne oluyor.”
***
Ve geçen hafta... Cumhurbaşkanı Erdoğan Cezayir dönüşü uçakta gazetecilere açıklama yapıyor:
“Bizim uyguladığımız dezenflasyon programı çok büyük ihtimalle Lira’da reel olarak bir değerlemeye sebep olabilir. Yani Türk Lirası’nın reel olarak değer kaybettiği süreç sona gelmiştir. Özetle Türk Lirası’nın reel olarak değer kazanma ihtimali yüksektir. Onun için önümüzdeki dönemde biz uyguladığımız sağlıklı politikalar ve yapısal reformlarla yatırımcı güvenini kazanacağız, halen de kazanıyoruz. Bu güven fon akışını tetikleyecek. Fon akışı Lira’da reel değerlemeye sebep olacak. Bu da dezenflasyonu hızlandıracak, büyümenin aşağı yönlü risklerini sınırlayacak. Neticede hem makul düzeyde büyüyeceğiz, hem enflasyon düşecek bu koşullarda. Yani faziletli bir döngüye gireceğiz inşallah.”
***
Şimdi konuya girelim.
İki yıl önce faiz konusunda hem iktisadi görüş olarak hem de İslami görüş olarak açıklamalarda bulunan Erdoğan bu sefer sadece iktisadi görüş açıklıyor.
İki yıl önce “Ortada Nass olduğuna göre sana bana ne oluyor” derken şimdi faiz artırım sürecini “Faziletli döngü” olarak tanımlıyor.
Ama burada elbette Erdoğan’ın 5 yıl önceki “İslam’ı güncellemek gerek” sözü akla geliyor. Acaba ne oldu da faize karşı sert duruş yerini faiz yükselişine bıraktı?
Temel mesele şudur: Faizi düşürürken NASS diyebilirken faizi yükseltirken de FAZİLET demektir.
Ortada iktisadi bir duruma göre pozisyon değiştirmek sözkonusu değildir. Eğer 2021 yılında suni şekilde faizi düşürmeseydik kur ve enflasyon bu seviyelere gelmezdi. Hatta Erdoğan’ın 2021 konuşmasında temel argüman “faizi düşürerek enflasyonu da düşürmek” şeklindeydi. O vakitler yüzde 15 seviyelerinde olan enflasyonun faizlerin suni şekilde düşürülmesi ile yüzde 85’e kadar çıktığını unutmayalım.
Hatta bugün faiz artışları ile enflasyonun düşeceği ve ülkenin büyüyeceğinin söylenmesi iktisadi açıdan 2021 yılı görüşlerinin tam tersini içermektedir.
O vakit son sorumuzu soralım: Bundan 2 yıl önce faizi düşürmeyi inançsal temele dayandırırken bugün faiz artışını faziletli döngü olarak nasıl tanımlayabiliriz?
İslam mı güncellendi de bu değişim oldu? Bilen var ise izahı ben de görmek isterim.