Karamsarlık kâbusu üzerimize çöktü
Türkiye İstatistik Kurumu -TÜİK Yaşam Memnuniyeti Araştırması, 2021 sonuçlarını açıkladı. Araştırmanın sonuçları adeta kâbus gibi bir ülkede yaşadığımızı yeniden gözler önüne serdi. Gülmeyi unutan, mutluluğunu kaybetmiş ve gelecekten de umudu kalmamış bir toplum olduğumuz net şekilde gözler önüne serildi.
1 YIL SONRA NASIL OLACAK?
Araştırmanın en çarpıcı sonuçlarından belki de ilki burada yer alıyor. 1 yıl sonrası genel yaşam beklentisine verilen cevaplara göre;
-”Daha iyi olacak” diyenlerin oranı %29,0’dan %20,9’a geriliyor.
-”Daha kötü olacak” diyenlerin oranı ise %21,1’den %33,8’e fırlıyor.
2003 yılında 1 yıl sonrası için daha iyi olacak diyenlerin oranı %44,6’lardan %20,9’a gerilemiş oldu. Geleceğe ilişkin iyimser beklenti en son 2016 yılında %42,2 düzeyindeydi.
Yine 2003 yılında geleceğe ilişkin karamsar bekleyişte olanların oranı sadece ve sadece %9,2 oranındaydı. Artık bu karamsarlık beklentisi %33,8’e çıkarak adeta kabus gibi bir hayat yaşandığını gözler önüne sermiş oldu. Hatta daha 2016 yılında bile geleceğe ilişkin beklentisi karamsar olanların oranı %9,4 seviyesindeyken, nerede ise 4 katlık artışla %33,8’e çıkmış oldu.
Bir dönem Hazine ve Maliye Bakanlığı yapmış olan Berat Albayrak’ın “Şubat ocaktan, mart ise şubattan iyi olacak” söyleyişi adeta ters işlemeye başladı.
Türkiye’de gelecek beklentisi giderek daha kötüye ilerliyor ve ilk kez karamsarlar iyimser bekleyenlerin de üzerine çıkmış oldu.
KİMLER KARAMSAR?
Karamsarlık veya geleceğe yönelik umutsuzluk noktasında iki açıdan verilere bakacağız:
1- Yaş grubu olarak
2- Eğitim durumuna göre
Önce yaş grubuna bakalım: 2003 yılında %57,1’i mutlu olana ve %7,8’,i mutsuz olan 18-24 yaş grubu 2021 yılında;
%44,5’i mutlu ve %20,4’ü mutsuz hale gelmiş. Burada şu noktayı da belirtelim: -Z- kuşağının 2016 yılında da %65,1’i mutlu ve %8,6’sı mutsuzmuş.
Son 5 yılda;
18-24 yaş grubunda mutlu olanların oranı 20,6 puan azalırken bu oran 25-34 yaş grubunda 15,4 puanlık kayıpla %46,6’ya gerileyen mutlu sayısını ifade ediyor.
-Z- kuşağında mutsuz olduğunu belirtenlerin oranı ise son 5 yılda 11,8 puanlık artışla %20,4’e çıkarken, 25-34 yaş grubunda da 7,7 puanlık artışla %17,1’e çıkan mutsuzluk sözkonusu.
Mutsuzluk oranı 35 yaş altında hızla artarken durum ileri yaş grubunda daha sakin seyrediyor. Mesela 2016 yılında yüzde 64,5 mutlu olan 65+ yaş grubu 2021 yılında bu oranını %56,2’ye düşürmüş ama 18-24 yaş grubundan 11,7 oranında daha mutlu durumda. Oysa her iki kesim de daha 5 yıl önce aynı oranda mutluyum diyordu.
Yaş ilerledikçe mutluluk oranında kayıp daha az olurken, mutsuzum diyenlerin de oranı azalmış oluyor.
OKUYANLAR KARAMSAR
2004 yılında lise ve lise alt tüm alt eğitim grubunda (basit ortalama ile) mutluyum diyenlerin oranı %58,1’de kalırken, bu oran üniversite mezunlarında %66,8 ila çok daha yüksek düzeydeydi.
Bu fark adeta 2016 yılına kadar devam etti ve 2016 yılında oranlar yüzde 60 seviyesinde eşitlendi.
Son gelinen noktada küçük fark olsa da artık üniversite okuyanlar lise ve lise altı eğitimlilerden daha az oranda mutluyum diyor.
Eğitim durumuna göre mutluluk oranında azalışta iki temel nokta dikkat çekiyor:
A- Üniversite mezunları 2004 yılından 2016 yılına kadar lise ve altı eğitimlilerden 10 puan kadar daha yüksek oranda mutlu görülürken, bu oran 2016’da eşitleniyor ve ardından hızla düşerek yüzde 47-48 bandına geriliyor.
B- Eğitim seviyesi ile mutluluk değişimi arasında da bir ilişki görülüyor. Eğitim seviyesi düştükçe mutluluk oranı daha sabit kalırken, eğitim seviyesi yükseldikçe mutluluk seviyesi daha oynak hale geliyor.
SAĞLIK HÂLÂ YÜKSEK
AK Parti belki de tek olumlu algısını sağlık sisteminde sürdürüyor. Sağlıkçıların ülkemizi terk etmeye başladığı bu düzende sağlık sisteminden memnuniyet duyanların oranı hâlâ oldukça yüksek.
2003 yılında üniversite hastanelerinden memnunum diyenlerin oranı %46,8 seviyesindeyken bu oran 2021 yılında %65,0 seviyesinde.
Devlet hastanesinden memnuniyet ise %41,0 seviyesinden %69,1’e yükselmiş durumda.
Hatta son yıl ölçülen Şehir Hastanelerinden memnuniyet oranı da %72,7 gibi oldukça yüksek bir seviyeyi ifade ediyor.
***
SONUÇ: Aslında sonuç değerlendirmesine sağlık sistemindeki durumla başlamak lazım... Dr’ların bile ülkeyi terke ettiği dönemde halkın sağlık sistemindeki memnuniyet oranı 2004 yılı ile ölçülemeyecek düzeyde hâlâ yüksek.
Oysa sistem içeriden içeriye çöküyor ve bu çöküşün sonucu ortaya çıkmadan vatandaş sorunun farkına varmış olamayacak.
Benzer durum geleceğe bakış ve iyimserlik-karamsarlık noktasında da sözkonusu.
Gençlerin ve eğitim seviyesi yükseklerin gördüğü Türkiye ile; -ileri yaş grubunun ve alt eğitim seviyesinin gördüğü Türkiye birbirinden çok farklı.
Buradaki temel soru şu: Acaba gerçek Türkiye’yi kim görüyor?