Neo-Kapanma Dönemi

Kapitalizm kendi içinde çelişkilerle dolu bir sistemdir. Hatta o çelişkilerden yola çıkarak komünizm bile oluşturuldu.

Ama kapitalizm galip geldi... Şimdilik

Kapitalizm, kendi içinde tıkandığında demokrasi sayesinde yeni açılımlar ve yollar bulabiliyor. Örneğin kapitalizmin en büyük sorunu gelir dağılımı adaletsizliğidir.

Kapitalistler antik Yunan’da bile ayrımcı sınıftı. Roma’da da kapitalistlerin ağırlığı ayrıydı. Ama son yüzyılda kapitallerin açmadığı kapı kalmadı. Özellikle 80 sonrası hakim olan Neo-Liberalizm döneminde...

***

Demokrasilerde bir çok yönetim kadrosu aslında kapitallerin hizmetçisi oldu. Küçük seçim harcaması; büyük geçim kapısı haline gelebildi. Ama asıl sorun fakirlerin derdine çare olmaktı.

Kapitalistlerin zenginliği bazı dönemlerde öyle bir artıyor ki; ürettiklerini tüketecek büyük kitleden eser kalmadı. Hatırlayın 1900’lü yılları. Bir tarafta şatolar, büyük malikaneler, hizmetçiler vs... Ve diğer tarafta tenekeden yapılmış 3-5 metrekarelik işçi yerleşkeleri.

Neyi üreteceksin de kime satacaksın? Üretileni satın alacak bir orta sınıftan eser yoktu.

Nitekim gelir dağılımındaki bozukluk toplumları uç noktalara taşırken 1. Dünya savaşı yaşandı. Ardından gelen geçici bolluk dönemi de 29 buhranı ile son buldu. Yeniden fakirlik ve yoksulluk bir numaralı dert oldu.

***

29 buhranı sonrası ABD adeta kendi içine kapanarak sorunlarını aşmaya çalıştı. Hatta yoksulluğun beslediği radikalizm kıta Avrupa’sında Hitler gibi, Mussolini gibi diktatörleri iş başına getirdi. Hem de seçimle...

29 Buhranı sonrası içine kapanan ABD İspanya iç savaşına müdahalede geç kaldı. Almanya tehlikesi arttıkça arttı ama ABD içine kapalılığı sürdürdü.

Ve sonunda maliyet 2. Dünya savaşı olarak karşımıza çıktı.

***

Gelir dağılımında yaşanan bozukluğun ülkeleri-seçmenleri nasıl uç noktalara taşıdığını bu dünya yakın tarihte çok gördü. Benzer eğilimleri son yıllarda yeniden görüyoruz.

Çünkü Dünya’da gelir dağılımı bozukluğu 1920 seviyelerinde. Zengin çok zengin, fakir çok fakir. OECD ülkeleri içinde gelir dağılımı en bozuk ülkeler arasında Meksika, Şili, Türkiye ve ABD geliyor.

Gelir dağılımı bozuk ülkelerde sağlıklı düşünme ve sağlıklı demokrasi işlemiyor. Borçlanma ve finansal esaret alt gelir grubunun tüm tercihlerini etkiliyor. ABD’de yapılan seçimleri bu gözle de görmemiz gerekiyor.

***

80’lerde R. Reagen ve M. Teatcher eşliğinde başlayan Neo-Liberalizm bugün bitiyor. Aslında serbest ticaret dönemi de bitiyor diyebiliriz. D. Trump açıklamalarına göre NAFTA, Trans Atlantik ve Trans Pasifik anlaşmaları çöpe gidebilir. Çin’e karşı yeni vergiler gelebilir.

Kısa yerleşik düzenin sonu görüldü. Ama yeni düzenin ne olacağını kimse bilmiyor. Benim gördüğüm tek şey 29 buhranı sonrası içine kapanan ABD modeli yeniden geliyor. O zaman biz de buna “Neo-Kapanma Dönemi” diyebiliriz.

Ama unutmayalım ki 30’lu yıllarda yaşanan bu içine kapanma dönemi yeni bir dünya savaşının da fitilini ateşlemişti.

Zaten gelir dağılımında da düzelen bir durum yok. Ekonomi kavramı finansal varlık olarak algılanmaya devam ediliyor. Finansallaşma ve borçlanma belasının kara bulutları gitmedi, tersine arttı.

***

Dün ABD’de yapılan seçimlerin en karakteristik özelliği bence fakir seçmenlerin zengin sever bir lideri seçmeleriydi. Oysa H. Clinton asgari ücreti daha çok artıracağını, zenginlerden daha çok vergi alacağını açıklamıştı. B. Obama da sağlık sistemini değiştireceğini söylemişti ama yapamadı.

Seçmen davranışı demek ki çok farklılaştı. Elbet bu farklılaşmanın ana sebebi ekonomik nedenlere dayanıyor. Bu ekonomik nedenlerinde başında gelir dağılımındaki adaletsizlik geliyor.

Borcu artırmayı hedefleyen politikaların bir türlü geliri artırmayı hedeflememesi bu dünyayı uçuruma taşıyor. Zaten Ortaçağı başlatan kavimler göçü yeniden yaşanmıyor mu?

O zaman geleceğe dair umutlarımızı nasıl artıracağız?

Galiba Dünya’nın yeni bir açılıma ve lidere ihtiyacı olacak. Umarım bu ihtiyaç kan akmadan gerçekleşir. Umarım ekonomik sorunları aşacak yeni teoriler ve çıkış yolları keşfedilir. Rant ve borca dayalı finansallaşma dönemi biter ve yerine yeniden paylaşımcı üretim modeli gelir.

Umarım.

YORUMLAR (7)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
7 Yorum