TL’nin tedavül sorunu!

Derdi iktidar koltuğu değil de derdi ülke olan yönetimler bugün yapılanları yapmazdı... Ülkenin geleceğini kendi geleceklerinin üzerinde tutan iktidarların yönetim biçimi bu şekilde olabilir mi?

Anlık bir çıkar uğruna uzun vadeli büyük kayıpları vatan bilinci ile nasıl izah edebiliriz?

***

Dün Merkez Bankası faizleri bir kez daha düşürdü. Artık kredi faizi ve mevduat faizi daha düşük olacak...

İyi ama bu sürdürülebilir bir şey mi?

Bu politikada kim kazanacak, kim kaybedecek?

İlk kaybedecek olan zaten büyük kayıplar yaşıyor. TL’ye güvenip TL’de kalanların parasının yarısı gitti bile.

Paranın işlevlerini sıralarız... İlk işlev olarak değişim aracı olmasıdır. İkinci işlev ise değer saklama aracı olmasıdır.

TL için artık değer saklama aracı işlevini kaybettiğini net olarak söyleyebiliriz. Yani TL ile tasarruf yapanlar artık kaybediyor ve kaybetmeye devam edecek.

Anlık değişim aracı olarak TL kullanılabilir ama değer ölçü birimi için kodlanan değer dolar ve euro olacaktır. Çünkü TL’nin değerini enflasyon karşısında belirsizliğe itmiş ve tasarruf yapma aracı rolünü nerede ise sıfıra indirgemiş olduk.

***

Bir paranın işlevlerini kaybetmeye başlaması o paranın tedavülden kalkacağı anlamına gelmez. Lakin işlevlerini bir bir kaybeden bir para biriminin tedavül kabiliyeti de bir bir yok olacaktır.

Peki bu durum bizi nereye götürür?

Kendi para biriminin işlevlerini yok eden bir ülke ekonomide bir başarı yakalayamaz. Öngörülemeyen bir ülkede ne fiyatlandırma yapılabilir ne de yatırımlar sürdürülebilir.

Bugün TL’den kaçış nedeniyle varlık fiyatları hızla arttı. Hem konut hem de araba bir ihtiyaç dışında bir yatırım aracı haline döndü.

Elinde TL tutmaktansa buğday tutmanın veya un tutmanın daha karlı olduğu bir ülke olduk... Ya da bir başka varlık...

TL kaybettiriyorken varlık fiyatları normal dışı artışlar yaşayabiliyor. Bu sürecin devam edeceğini de kestirmek hiç zor değil.

***

TL değer kaybedince ne oluyor?

Mesela bizim rafları biz boşaltamıyoruz ama komşu ülkelerin vatandaşları kendi değerli paraları ile boşaltıyorlar.

Bizim ürünlerimiz onlara sudan ucuz ama bize ateş pahası oluyor. İthal ürünler ise artık birer lüks haline geldi... Tıpkı Özal öncesi yıllar gibi.

Başka ülkelerde gurbette yakını olan birisi artık bu yakınlığı nedeniyle bile itibar görebiliyor. Kendi kapı komşusu çöpten ekmek veya çürük domates topluyorken bunlar yaşanıyor elbette...

Bir toplumun temel dinamikleri aslında para birimi gibi eriyip giderken tek derdi koltuk ve iktidarda kalmak olan anlayışın sonuçlarını yaşıyor olabilir miyiz?

Ya da buna başka ne derseniz?

Umarız eriyen varlıklarımız vicdanlarımızı da eritmez... Bu iş burada bitmez ama bu işin sürmesi de imkânsız...

Lütfen fatura ödemeye ama daha yüksek ve daha çok fatura ödemeye hazır olun...

YORUMLAR (27)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
27 Yorum