Yap-İşlet Vergisi
Rahmetli Adnan Kahveci bu ülkeye “katma değer vergisi” getiren kişiydi.
O günleri hatırlarım. Metin Akpınar-Zeki Alasya ikilisi TV’lerde KDV’yi topluma alıştırmaya çalışıyordu. Vefatının ardından 22 yıl geçti ve hala mezarının başına yüzlerce insan geliyor.
Türkiye, Özallı yıllarda vergi ile yeni tanıştı. Toplanan vergi gerçekten oldukça düşüktü. Örneğin 1985 yılı
GSYH: 47 milyon 177 bin TL
Toplanan vergi: 4 milyon 232 bin TL
Vergi oranı %9,0’du
1991’de ise
GSYH: 847 milyon 032 bin TL
Toplanan vergi: 103 milyon 773 bin TL
Vergi oranı: %12,3
Peki aradan yıllar geçiyor ve vergi oranı ne oluyor? Mesela 2003 yılında GSYH’nın yüzde 17,7’si kadar, 80.667 milyon lira vergi toplanıyor. 2013 yılında ise GSYH’nın yüzde 20,5’i kadar vergi direkt merkezi devlete gidiyor. Bir bakıma ANAP yüzde 9,0 vergi alırken AK Parti yüzde 20,5 vergi alarak ülkeye hizmet ediyor denilebilir. (Kaynak: Kalkınma Bakanlığı düzeltilmiş verileri)
***
Yeniden belirtmem gerekir ki devlet sadece vergi olarak özel sektörden para almıyor. Hatta vergi gelirinin nerede ise yarısını aşan miktarda sosyal güvenlik pirimi, vergi dışı gelir, özelleştirme geliri gibi vs adlar altında özel sektörden para topluyor.
2003 yılında genel devlet (sgk+mahalli idareler dahil) GSYH’nın yüzde 31,6’sı, 143 milyar 490 milyon lira para alırken 2015 yılında bu parayı epeyce artırıyor. 2015 yılında genel devlet gelirleri 798 milyar 628 milyon liraya ulaşırken GSYH’ya oranı ise yüzde 40,9’a çıkıyor.
Bunları önceki yazılarımda da belirtmiştim. Ama şimdi bir başka noktayı belirteceğim.
Gelin asıl konuya geçelim:
***
Devlet para toplamayı her geçen yıl daha bir iştahla artırmış. Bunu net gördük. Peki, topladığı parayı ne yapmış? 1985 yılını hatırlayın; hani devlet nerede ise vergi toplamıyordu ya. İşte o devlet GSYH’nın tam yüzde 9,2’si kadar yatırım yapıyordu. Yol-köprü-hastane yatırımında oran GSYH’nın yüzde 9,2’siydi. Ya sonraki yıllar?
Kamu yatırım oranı:
1986. %10,2
1987: %10,0
1988:%8,9
Peki son yıllarda kamu yatırım oranında durum ne diye soracak olursanız tablo şu şekilde:
2003: %%3,8
2004: %3,2
2013: %5,0
2014: %4,8
Rakamlar basit. Devlet daha çok para topladıkça, yatırımlarını artıracağı yerde kısmış. Para toplarken iştahlı, yatırıma gelince cimri devlet çıkmış karşımıza.
Peki, burada sorun ne?
***
1986 yılında yapımına başlanan ve 1988 yılında hizmete açılan Fatih Sultan Mehmet köprüsü İstanbul Boğazına ikinci halka olarak eklenmişti. Rahmetli Turgut Özal kabaca yüzde 10 vergi oranı ile boğaza köprü yaptı.
Bugün vergi oranı yüzde 20’yi çoktan geçti ama köprü gibi, yol gibi kamu hizmetlerine para kalmıyor. Bu nedenle Yap-İşlet-Devret modeli uygulamaya alındı. Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın dediği gibi “Dünya’da YİD modeli yatırımlarının yüzde 40’ını tek başına Türkiye gerçekleştiriyor”.
Fakat ben YİD modelinde bir noktaya dikkat çekmek isterim: Eğer YİD modelinde fiyatlar piyasa-emsal fiyatların üzerinde ise bu yüksek ücretler yeni bir vergi salma anlamına gelir. Bakınız, eğer kanun-yasa zoru ile benzer hizmetlerin üzerinde bir ücrete zorlanılıyorsa bu fazlalık ücretler yeni bir vergiden başka bir şey değildir.
Mesela bir kamu hizmetini (yol-köprü vs) eskiden vergi ile yapılmışlarda 4,75 liraya kullanabiliyorsak, YİD modelinde aynı ücret 20 lirayı geçiyorsa aradaki fark yeni bir vergiden başka ne olabilir ki?
Kamusal yatırımlar kamu gücü ile gerçekleştirilerek toplumsal hizmete ucuza sunulur. Hatta bir çok hizmet vergiden yapıldığı için bedavaya bile sunulmak zorundadır. Oysa günümüzde uygulanan YİD modelinde fiyatlar normalin 4-5 katı daha yüksektir. Bunun da anlamı YİD modeli ile aslında yeni bir vergi alınmaya başlanmıştır.
80’li yıllarda KDV ile haşır neşir olduk
90’lı yıllarda ÖTV ile kaynaştık
Şimdi ise YİD vergisi ile tanışıyoruz.
İKİ GÜZEL HABER
1-) 2017 bütçesi yetersizde olsa Maliye Politikasının nihayet ekonomik kalkınmada kullanılmaya başlandığını gösteriyor. Cari gideler reel olarak azaltılırken yatırımlarda artışa gidiliyor. Bu çok önemli bir adım. Artık “Yatırım Dışı Fazla” kavramı ile bütçe yapılabilir.
2-) Kamu personel reformu hakkında ciddi bir hazırlık var. Bu ülkenin başına ne geldiyse 657 korumasından geldi. 2004’deki reform paketi nihayet gerçekleşecek.
Sayın Naci Ağbal ve Sayın Mehmet Müezzinoğlu’na büyük iş düşüyor.