Yeni yıl zamları ne anlama geliyor?

Ekonomiye bir bütün olarak bakmanın ne kadar elzem olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Ak Parti tek başına iktidar olmasına rağmen maliye politikası ile para politikası maalesef ters yönde gidebiliyor.

Veya istihdam politikası ile maliye politikası birbirini tamamlayamıyor.

Olayı biraz daha baştan alalım.

Son 13 yılda Türkiye'de inanılmaz oranda DEVLETCİLİK politikası uygulandı. İnanın CHP bile bu kadar devletçi politika uygulayamazdı.

Kamu, yeni gençliğin hayal kapısı oldu.

Üniversiteden yetişen gençlerin hayali KPSS ile kapağı devlete atmaktan öteye geçmiyor.

Çünkü en yüksek maaşlar devlet tarafından veriliyor. Kamuda ücretler reel olarak yüzde 40'ın üzerinde arttı. Aynı dönemde özel sektörde ise ücretler geriledi. Özel sektörde çalışanların ücretlerinde reel erime yüzde 20'lere ulaştı.

Ki, asgari ücret reel olarak artmış olmasına karşılık.

Özel sektörde özellikle yüksek öğrenim görmüş, eğitimli kesimin ücretleri buharlaştı. Hiç okul okumayanların işsizlik oranı, yüksek öğrenim görenlerin daha altında. Ülkemizde okul okumamak daha az işsizlik anlamına geliyor.

"Orta Yaş Fırsatı" çalışmamda verdiğim tabloyu bir kez daha veriyorum.

Lütfen iyi inceleyin.

16-01/01/egitim-ve-istihdam.jpg

Okur-yazar olmayanların işsizlik oranı yüzde 4,9

Lise altı eğitimlilerin işsizlik oranı ise yüzde 9,3

Oysa;

Yüksek okul ve fakülte mezunlarının işsizlik oranı yüzde 10,3

****

Hükümet çok doğru bir adım attı ve asgari ücrette yüzde 30 artışa gitti. Ak Parti benzer bir adımı 2003-2004 yıllarında da atmıştı. O zor şartlarda da ücretliler lehine çok kararlar almıştı. Hatta emekli maaşlarına yapılan zam oranları yüzde 150-200'lere ulaşmıştı.

Dünya'da gelir dağılımının inanılmaz bozuk olduğu bir dönemde, ücret gelirlerinin artırılması çok pozitif bir adımdır.

Özellikle çalışan kesimler için...

Çalışmanın teşvik edilmesi, emekliliğin cazip olmaktan çıkartılması ve üreten bir ülke konumuna gelmemiz hayati öneme sahip.

Son 15 yılda bu ülkede sanayi sektörünün ekonomideki payı yüzde 23,0'lerden yüzde 15,6'ya kadar geriledi.

Çalışmayı-üretmeyi unuttuk sayılır.

Hatırlayın, İspanya benzer bir yoldan ilerlemiş ve sonrasında içine düştüğü kriz ile parçalanma noktasına gelmişti.

İspanya'nın da krize girmeden önce kamu borcu çok azdı. Ama İspanya'nın da üretim kesimi erirken özel sektörün borçları çığ gibi büyüyordu. Ve sonra kriz çıkınca o özel sektör borçları hemen kamulaşmak zorunda kaldı. İşsizlik yüzde 27,0'lere ulaştı.

Kantonlar ayrılık oylamasına geçti.

Yani demek istediğim nokta şu: Kamu için özel sektörün boğazına bu kadar sarılmak olmaz. Maaşlar sürekli kamu zoru ile artırılamaz.

Özel sektör ve özellikle üretim kesimi rekabet edebilir bir noktada teşvik edilmelidir. Kanun zoru ile maaş artışı bir yere kadar gider ve sonra şirketler de batmaya başlar.

Mesela yılbaşı zamlarına bakın. Alkol ve tütün ürünlerine getirilen zamlar... Daha bir kaç ay önce kaçak içkiden İstanbul ve İzmir'de kaç kişi öldü.

Bu ölümler maliye politikası yansımasıdır.

Vergi oranı ile gelir oranı arasında ilişki kurulmadan ve kaçakçılık ile mücadele oranı hesap edilmeden kamu zamları yapılmamalı.

Kaçak sigara tüketimi, yasal sigara tüketimine yaklaşmış ise bir kez daha düşünmek zorundayız. Kaçak içki ile insanlar ölüyorsa bir kez daha düşünmeliyiz.

Maliye politikası her şartta kamuya kaynak sağlama politikası olmamalıdır.

****

Mesela elektrik zamlarına bakın.

Sanayi sektörünün çok zorlandığı bir dönemde en önemli iki girdi maliyeti daha artıyor. Bir yandan işçilik ücretleri reel olarak artarken diğer yandan enerji maliyeti artıyor.

Bildiğiniz gibi Türkiye doğalgazın nerede ise tamamını ithal ediyor. İthal edilen doğalgazdan ise elektrik üretiminin yarısından fazlası üretiliyor.

Doğalgaz fiyatları ise petrol fiyatlarını 4-6 ay geriden takip ediyor. İşte Avrupa kıtası doğalgaz fiyat tablosu:

16-01/01/gaz-1451657147.png

Görüleceği üzere doğalgaz fiyatları 11,0 dolardan 6,2 dolara kadar gerilemiş durumda. Petrol fiyatlarındaki düşüş hesaba katıldığında bir kaç ay sonra doğalgaz fiyatları 5,0 dolar seviyelerine kadar gerileyecek.

İyi de o zaman neden elektrik fiyatlarına zam yapıldı?

EPDK açıklamasının özetine göre "şirketlerin maliyetleri" gerekçe gösteriliyor. Yani EPDK yurt dışı ithal maliyetlerini gerekçe göstermiyor.

Zaten ithal edilen doğalgaz miktarı artarken ödenen para da azalıyor.

Mesela 2014 Ekim ayında;

3,125 sm3 doğalgaz boru hatları ile alınırken, ödenen para 2,8 milyar dolar

2015 Ekim ayında ise;

3,526 sm3 doğalgaz ithalatına 1,6 milyar dolar ödedik.

Dolar/TL kurundaki artışları hesaba katsanız bile doğalgaz fiyatlarında en az yüzde 10-15 indirim yapılması gerekiyor.

Ama şirketler ve kamu dengesine bakılarak bırakın indirimi zam bile yapılabiliyor.

****

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı veri setinden Türkiye'de şirketlerin mali durumlarına bakıyoruz... Brüt kar marjı yüzde 13,8'lerden (2009 yılı) yüzde 12,3'e gerilemiş durumda (2014).

Şirketler alacak sorunu ve satış sorunu yaşıyor. Çünkü alacak devir hızı ve stok birikimi çok hızlı büyümüş durumda.

Kısaca ülkemizde bir pazar sorunu var.

Şirketlerin satış büyümesi (2006-2014) yüzde 190 oranında ama mali borç büyümesi yüzde400 oranında. Yani şirketler artık üretip-kazanarak büyüyemiyor.

Maalesef şirketlerimiz borç ile büyüyor.

Borç ile büyüyen şirketlerin çalışanlarına gönül rızası ile yüksek ücret vermelerini de kimse beklemesin.

Bir taraftan kanunla ücret artıracaksınız, diğer taraftan dünyada rakipleriniz ucuz enerji kullanırken siz ülkenizde enerji fiyatlarını artıracaksınız.

Kimse kusura bakmasın ama bu ortamda çalışanlara kimse zam vermez.

Tek karlı alan kalıyor, o da rant ekonomisi. Rant ile beslenen bir ekonomiden ahlak bekleyenler ise yanılır. Tomas Piketty 21. Yüzyılda KAPITAL isimli kitabında rant ekonomisinin ülkelerde bütün ekonomik ahlakı çökerteceğini çok güzel özetliyor.

Kısaca lütfen ekonomiye bir bütün olarak bakın... Kazanma ve paylaşmanın yollarını açar isek bu ülkede terör artışının da kaynağına ulaşmış oluruz.

Unutmayın ki sefalet sadece radikalizmi besler (T. Piketty)

YORUMLAR (3)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
3 Yorum