Terörün müşterisi kim?

Herkesin bildiği gibi, terör eylemleri her zaman siyasi bir amaç doğrultusunda gerçekleştirilir. Toplumda korku ve yılgınlık iklimi oluşturarak siyasi iradeyi baskı altına almak ve bu yolla belirli hedeflere ulaşmak amaçlanır. İşte bu yüzden son dönemde Türkiye’yi hedef alan terör dalgasına karşı hangi duruşun alınması gerektiğine karar vermek için bir yandan PKK, öbür yandan IŞİD eliyle gerçekleştirilen saldırılarla somut olarak neyin hedeflendiğini fark etmek gerekiyor.

Dünyadaki terör örgütlerinin hepsi yaptıkları eylemler yoluyla hedef aldıkları ülkenin sosyal ve siyasi yapısında değişiklik taleplerini gerçekleştirmek isterler. IŞİD’in Türkiye’nin sosyal ve siyasi yapısında bir değişiklik sağlamaya yönelik belirli bir somut hedefi olabileceğini söylemek söz konusu olamayacağına göre olsa olsa kendi etkinlik alanlarında Ankara’nın politikalarını değiştirmeyi amaçladığı düşünülebilir. Yani Irak’ta ve Suriye’de…

***

Ancak IŞİD eylemlerinin doğrudan devlet sembolleri yerine bir yandan PKK’yı ve PKK sempatizanı sol grupları, diğer yandan da yabancı turist gruplarını hedef alması bu noktada belli bir soru işareti oluşturmuyor değil. Bu eylemler, toplumda oluşturduğu korku ve kaygı atmosferi yanında, her ne kadar Türkiye’nin turizm sektörüne ve dolayısıyla ekonomisine ciddi anlamda darbe vurmuş olsa da aynı zamanda ülkenin dünyadaki imajı üzerinde de menfi bir tesir oluşturacağı muhakkak. Bir ülkenin istikrarsız, güvensiz ve yönetilemez durumda görünmesi yine istenmeyen siyasi sonuçlar doğurabilecek bir problem.

***

PKK’nın eylemleri de aynı çerçevede analiz edilmeli elbette ama bu örgütün doğrudan Türkiye’nin siyasi ve sosyal yapısını dönüştürme hayaline yönelik bir strateji takip ettiği de söylenebilir. Zira etnik ayrılıkçı hareketin belirli somut talepleri var. Eskiden bağımsızlık, bugünlerde özerklik talepleri... Ama terör yoluyla bunu sağlayamayacaklarını da çoktan anlamış olduklarını bildiğimiz için ateşkese son verip şehirlerde “devrimci halk savaşı” başlattıklarını ilan ettikleri günden beri bu işin içinde başka bir iş olduğunu söyleyip duruyoruz. PKK’nın beklenmedik bir anda hiçbir şey kazanamayacağı ama çok şey kaybedeceği belli olan bir terör sürecini başlatmış olmasını sadece Rojava’da ortaya çıkan “Kürt devleti” kurma imkânının gözlerini kör etmesiyle açıklamak yeterli değil. Keza örgütün siyasi kanadı olan HDP’nin de politik pozisyon olarak CHP ve MHP’nin yanını seçip “çözüm ortağı” olduğu iktidara karşı konumlanması ve Erdoğan’a karşı “seni başkan yaptırmayacağız” kampanyasına girişmesi siyasi rasyonalitesi yok gibi görünen tutumlardı.

***

Böylesi bir örgütün bu kadar anlamsız ve bu kadar siyasi rasyonaliteden yoksun bir stratejiye yönelmiş olması mümkün olmadığına göre dışarıdan bakanların fark etmedikleri başka bir anlam ve başka bir siyasi rasyonalite olması lazım bu keskin manevrada. PKK adeta durup dururken Çözüm Süreci çerçevesinde elde ettiği kazanımlardan vazgeçip kendisi için de tehlikeler barındıran bir yola girmeyi tercih etmişse elindekinden çok daha büyük bir kazancın söz konusu olması gerekir. Bu Rojava olamaz bence. Çünkü örgüt Türkiye ile uyumlu bir Suriye siyaseti izlemiş olsaydı, tıpkı Kuzey Irak’taki Kürt yönetimi gibi Ankara’nın desteğini bile alabilirdi belki.

Akla ve mantığa uygun yolu seçmediğine göre PKK-HDP hareketi bir tür kumar oynamış olmalı. Belki de bütün kazanımlarını ve hatta geleceğini Türkiye’yi yöneten kadronun değişeceği beklentisine yatırdı. Böyle bir kumarı göze alabilmesi ise kendisine verilen birtakım sözleri ciddiye almış olmasıyla mümkün.

***

Hasılıkelam, Türkiye gibi bir ülkeyi hedef alan görülmemiş ölçüdeki bir terör dalgasını sadece birtakım terör örgütlerinin kendi başlarına oluşturdukları politik stratejilere bağlamak kolay değil. Bu terörün yolunu açan, teşvik eden, en azından önlenmesine yardımcı olmayı düşünmeyen güçlerin Türkiye’den ne istediğini iyi analiz etmek gerekiyor.

YORUMLAR (4)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
4 Yorum