Başarılı para politikalarının çözemediği enflasyonu…
Bugün TCMB “yanlış faiz” kararını açıklayacak, faiz oranlarını, ya indirecek ya da sabit bırakacak. Hâlbuki ekonomi öğretisi ve tecrübeler faizin artırılması gerektiğini söylüyor.
TCMB, siyasetin arzu ve talimatlarına karşı, her zaman bu kadar çaresiz değildi; bir zamanlar özerk ve bağımsızdı, doğru para politikaları uyguladığına inanıyordu.
Soru: Peki, özerk ve bağımsız olduğu zamanlarda niçin enflasyonu %5’in altına indiremedi.
Cevap: Yüksek cari açık verildiği için.
Soru: Niçin yüksek cari açık veriliyordu?
Cevap: Her yıl dış ticaret açığı verildiği için.
Soru: Türkiye her yıl mı dış ticaret açığı veriyordu yoksa bu geçici bir durum muydu?
Cevap: TCMB’nin yayınladığı dış ticaret verileri 1975’e kadar gidiyor, bu verilere göre Türkiye, 46 yıldır kesintisiz dış ticaret açığı veriyor. OVP bile önümüzdeki üç yılda 158 milyar $ dış ticaret açığı vermeyi öngörmüş.
Soru: Biz Türkiye’yi bir tarım ve sanayi ülkesi olarak biliyoruz, niçin dış ticareti dengeleyecek kadar üretim yapmıyoruz?
Cevap: Bizim güçlü bir sanayi ülkesi olduğumuz algısı bir şehir efsanesidir. 2020 verilerine imalat sanayimizin sağladığı katma değer 140 milyar $ ve son yirmi yılda ekonomideki payı %16,9’dur. Tarımın da 48 milyar $’dır.
Soru: Fakat 2020’de 160 milyar $’lık sanayi ürünü ihracatı yapılmadı mı?
Cevap: 140 milyar $’lık üretime ilave olarak 218 milyar $’lık mamul ve yarı mamul sanayi ürünü de ithal edildi.
Yani ihracat öncesi, yurtiçinde, toplam maliyeti (140+218=) 358 milyar $ olan sanayi ürünü veya hammaddesi oluştu. Bu tüketilecek ve/veya ihraç edilecek toplam sanayi ürünleri içinde ithal ürünlerin payı, %61’dir. (218/358)
2020 yılında tahmini maliyeti 150 milyar $ olan, 160 milyar $’lık sanayi ürünü ihracatı yapıldı. (İhraç edilen sanayi ürünlerinin %6,67 ya da 10 milyar $ kâr elde edildiği varsayılmıştır.)
Bu durumda ihraç edilen 150 milyar $ maliyetli sanayi ürünleri içinde, ithal ürünler payı92 milyar $ olmaktadır. (%61) (Benim yaptığım her çalışmada, doğrudan ve dolaylı olarak, ihraç edilen sanayi ürünleri içinde ithal ürünler payı %50’nin altına düşmemektedir.)
Doğrudur; Türkiye, ihracat da yapabilen kısmi olarak sanayileşmiş fakat özde bir ithalat ülkesidir.
SICAK PARANIN ON ALTIN YILI: 2003-2012
Bir zamanlar özerk ve bağımsız olan TCMB’nin yöneticileri niçin dünyanın diğer ülkeleri gibi, enflasyonu düşüremedi?
Üstelik 2003 – 2012 yıllarında TL, $’a karşı sürekli değerleniyordu. 2003 yılının başında bir $ 1,65 TL’ken, on yıl sonra, 2012’de bir dolar, sadece 1,77 TL’ye ulaşmıştı; artış oranı sadece %7’di.
Öte yandan 2002’de 100 olan enflasyon, dokuz yılda, 2012 sonunda %152 artmıştı.
Türk Lirası, birikimli olarak, bu dönemde enflasyona karşı %135 değer kazanmıştı.
Geçmişteki para politikaların örtük iki amacı olabileceğini bugün görebiliyoruz: Birincisi “bırakalım dünyanın en ucuz malları Türkiye’ye gelsin ve iç piyasada üretilen ürün fiyatlarını terbiye etsin” ikincisi “dışarıdan her tür fon akımı Türkiye’ye aksın ki, TL güçlensin ve fiyatları baskılasın”
Sonuç ortada.
Bu politikalar enflasyonu düşüremediği gibi Türkiye’yi, akranları arasında dünyanın en borçlu ülkesine dönüştürdü: Dış Borç/GSYH=%63
(Ekonomide 2013 – 2022 arası dönemi kaybetmemizin temel sebebi 2003 - 2012 dönemindeki yanlış para politikalarıdır, diğer bütün sorunlar ikincil önemdedir.)
Geçmişteki bu “ucuz başarı” öyküsünü bilen TCMB yönetimleri, aynı yolu takip etmeye çalışıyor.
Sadece 10 yıl içinde dış borçları 130 milyar $’dan 400 milyar $’a yükseltme imkânı her zaman mümkün olamaz ki...
2013 yılından sonra da izlenmek istenen yol, 400 milyar $ olan dış borcu, 800 milyar $’a çıkarmayı gerektiriyordu fakat bu, artık imkânsızdı.
Başarısızlık ve konjonktür alacaklıları tedirgin etmiş ve fırsatın kaçmasına yol açarak patinaj yıllarını, 2013 -2022, başlatmıştı.
Son yirmi yılda %16,9 olan imalat sanayinin GSYH’deki payı aslında her şeyi anlatıyor fakat 2021’in ilk altı ayında mucizevi olarak bu oran %22,1’e yükseldi.
Bugün ya da gelecek ay, siyasetin baskısıyla alınacak yanlış faiz kararı, bir bakıma, bu %22,1’yi aşağıya çekme kararı olacak, maalesef.