IMF gelse dövizin değeri nereye kadar düşer?
Aklımızda iki seçenekli tek bir soru var: Kurlar ne kadar daha yükselebilir ve hangi seviyeye kadar yükselirse yükselsin, gelecekte, mesela IMF gibi bir kurumla işbirliği yapıldığında, kurlar düşebilir mi; düşerse niçin düşer ve hangi seviyeye kadar düşer?
Kolay anlaşılması için bu analizde sadece iki parametreyi kullanacağım. Reel efektif döviz kuru ve enflasyon artış oranı.
Bu iki parametreyle dövizin “reel fiyat”ını, kurgusal bir tahmin olarak belirleyebiliriz fakat özde bu çalışma fikir vermek amaçlıdır.
En basit yöntem geçmişteki bir kur seviyesini enflasyon oranında artırmaktır. Bunun için, öyle bir geçmiş tarih seçilmeli ki, bu tarih; TL’nin ne değerli ne de değersiz olduğu, tam değerinde olduğu bir tarih olmalı.
Bunun için TCMB’nin her ay yayınladığı (REDK) Reel Efektif Döviz Kuru endekslerine bakacağız. Bu endekslerin değeri 100 olduğu zaman TL tam değerinde demektir; 100’ü aşması durumunda, TL’nin ederinin üzerinde değerlendiğini; 100’ün altındaysa, değerinin altında işlem gördüğünü anlıyoruz.
TCMB döviz kurunun reel değerini hesaplayan pek çok endeks yayınlamaktadır. En gerçekçi olarak değerlendirdiğim TÜFE Yurtdışı Tüketici Endeksi ve Yi-ÜFE Üretici Fiyat Endeksi verileri bana makul geliyor. Çünkü en az “iyileştirilen” endeksler bunlar.
Temel soru: TÜFE Yurtdışı Tüketici Endeksi, TL’nin ne ucuz ne pahalı olduğu, yani tam değerinde olduğu 100 endeksini; en son hangi tarih için hesaplamış?
Cevap: 2017 Ağustos ayında bu endeks 100 olarak hesaplanmış. Yani bu tarihte TL tam değerindeymiş, yani ne değerli ne de değersiz.
2017 Ağustos ayında bir Doların değeri 3,45 TL ve bir Euro da 4,15 TL idi.
Bu üç yıllık dönemde, TÜİK’in enflasyon verilerine göre, enflasyon endeksi 300,18’den 533,44’e yükselmiş; yani oran olarak, enflasyon %77,70 artmış.
Yi-Enflasyon’a göre dövizin bugünkü değerini en basit ve en kolay hesaplamanın yolu; bu kurlara, o günden bugüne kadar oluşan bileşik enflasyon oranını eklemektir.
Eğer enflasyon artış oranına göre döviz kurları artsaydı: 2020 Ağustos sonu itibarıyla bir Dolar (3,45 * 1.7770) = 6,13 TL ve bir Euro (4,15 * 1,7770) = 7,37 TL olmalıydı. Olan: Ekim 2020, dolar 8,14 TL ve Euro 9,61 TL.
Ara Özet: Yi-ÜFE’ye göre 6,13 TL olması gereken dolar, 8,14 TL’ye yükselmiş; yani bir dolarda 2,01 TL veya %33 köpük oluşmuş. Euro ise 7,37 TL olması gerekirken 9,61 TL olmuş yani 2,24 TL veya %30 köpük oluşmuş.
TCMB’nin Ağustos 2017 itibarıyla 100 olarak hesapladığı, TÜFE Gelişmiş Ülkeler Bazlı Reel Efektif Döviz Kuru Endeks değeri, Ekim 2020’de 67,96’ya düşmüş.
Bu endekse göre Doların gerçek değeri 6,16 TL ve Euro’nun da 7,27 TL’dir.
Son Özet: TL’nin değeri çok düşmüş. Olan ve olması gereken seviyeler arsındaki boşluk seviyesi çok yüksek. Geçmişte olduğu gibi, bir gün mutlaka, bu boşluk kapanacaktır.
Ekim 2020’de en çok 6,16 TL olması gereken Dolar, 8,14’e yükselmiş, bugün de 8,55 TL’ye. Yine, Ekim ayında, en çok 7,37 TL olması gereken Euro 9,61 TL’ye yükselmiş, bugün 9,95 TL’ye.
KURLAR NE ZAMAN DÜŞECEK?
Bu soruya cevap vermeden önce daha hayati derecede önemli başka bir soru var “kurlar yükselmeye devam edecek mi?”
Hiç kimse bu sorunun cevabını tam olarak bilmiyor fakat alınacak veya alınmayacak bazı önlemlere göre kur, aşağı veya yukarı yönlü tepki verebilir. Mesela faizler 500 puan artırılırsa ve bazı ek makro ihtiyati tedbirler alınırsa, doların, 7,30’lara kadar düşebileceğini tahmin ediyorum.
Cari açığın azaltılması sağlanamaz ve bazı ek yanlış kararlar alınırsa, kurların, nereye kadar yükselebileceğini tahmin bile edemiyorum.
IMF ile kapsamlı bir anlaşma yapılırsa, kurların, yukarıda hesapladığım reel değerlere (yani, $6,16 ve €7,37) çok yakınsayacağını söyleyebilirim.
İnsanın aklına hemen IMF’nin isteyeceği tedbirleri kendimiz alsak da IMF’ye hiç gitmesek olmaz mı sorusu geliyor. Belki olabilirdi ancak çok geç kaldığımız endişesi taşıyorum.
Nereye evirileceği belli olmayan bir ekonomik sürüklenme içine düşülmeyebilir ve kurlarda bu köpükler oluşmayabilirdi; eğer, yönetim boşluğu veya yönetim açığı oluşmasaydı.