Öğrenci burslarının ima ettikleri

Yüksek Öğretim Öğrenci Bursları %47 oranında artırıldı. 850 TL olan burslar 1.250 TL’ye, 1.700 TL olan yüksek Lisans bursları 2.500 TL’ye ve 2.550 TL olan Doktora bursları da 3.750 TL’ye yükseltildi.

Geçen hafta Sayın Cumhurbaşkanımız öğrenci burslarını açıklarken, artış tutarlarını tam üç kere tekrarladı; sebebini hala anlayamadım.

TÜİK’e göre, TÜFE %84,39 ve tarım ÜFE de %169,45 artmış. Öğrenci harcamaları enflasyonu da %100’ün biraz üzerinde gerçekleşmiş olabilir.

Böyle bir ortamda sadece %47 zam yapılarak “öğrenci bursunun satınalma gücünün en az %27 oranında düşürülmesi” Kredi Yurtlar Kurumu kayıtlarına göre burs verilen 503.254 öğrenciyi hem şaşırttı hem de hayal kırıklığına uğrattı.

Eğer enflasyon sıfır olsaydı ve öğrenci bursuna hiç zam yapılmasaydı, öğrencinin satın alma gücü %27 düşmeyecekti.

Sayın Bakanımız Nebati’nin “büyüme ve enflasyon arasında bir tercih yapmak zorunda kaldık ve büyümeyi tercih ettik” ifadesinin, “öğrencilerin haklarını kısmaya karar verdik veya öğrencileri yoksullaştırmaya karar verdik” ifadesiyle aynı anlama geldiğini umarım anlaması gerekenler anlar.

Her zaman tekrarladığım “enflasyona müsamaha göstermek cezası olmayan bir suç ve kefareti olmayan bir günahtır” ifadesini bu örnek gayet iyi anlatıyor.

Bakalım kimleri yoksullaştırmaya karar vermişler.

Öncelikli olarak burs verilen öğrenciler:

Şehit çocukları, (Şehit bekâr ise bekâr kardeşi)

Gazi çocukları, (Gazi bekâr ise kendisi)

Sağlık kurulu raporu ile %40 ve üzerinde engelli olduğu tespit edilen öğrenciler,

Anne ve babası vefat etmiş olanlar,

Lise ve dengi öğrenimlerini Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı Yetiştirme Yurtlarında barınarak tamamlayanlar,

Lise ve dengi öğrenimlerini Darüşşafaka Lisesinde tamamlayanlar,

Amatör milli sporcu olan öğrenciler

Cahit ARF başarı bursu (Alan Yeterlilik Testinde, ilk yüze girdiği ÖSYM tarafından teyit edilen öğrencilere verilen burs) vs. vs.

İşte hükümet, bu zümrelere mensup öğrencilerin burslarını, on yıldır yaptığı gibi, bir kez daha reel olarak azalttı.

Anlamakta zorluk çekiyoruz.

Çünkü Ak Parti hükümetleri, iktidara geldikleri ilk on yılda, öğrenci burslarını reel olarak sürekli yükseltiyorlardı fakat ikinci on yılda da sürekli düşürüyorlar.

Burslar konusunda, gece ile gündüz gibi iki ayrı dönem yaşandı.

Niçin?

Üniversitelerin nitelik ve başarı düzeyini başka zaman irdeleriz fakat Ak Parti hükümetleri kadar yükseköğretimin altyapısına yatırım yapmış, belki de ikinci bir ülke yoktur. Üniversite sayısı, Öğretim Üyesi sayısı, bina, teçhizat, yüksek bütçeler, öğrenci harçların iptali, vs. vs.

YA ENFLASYON YA SEÇİM

Takip edenler bilir, ben, hükümetin seçimlere giderken, har vurup harman savuracağını ve bu şekilde seçimleri kazanmaya çalışacağını yazmıştım.

Öğrenci burslarındaki bu sınırlı artış, açık bir şekilde beni yanlışladı.

Çünkü aileleriyle birlikte iki milyon seçmen demek olan bu bursiyer öğrencilerin hayal kırıklığı yaşayabileceği ihtimali hükümeti hiç endişelendirmemiş.

Acaba Hükümet, seçim kaygısı duymadan, gerçekten de enflasyonu indirmeyi mi düşünüyor?

Enflasyonla mücadele etmeye kara veren yönetimler, ücret ve fiyat artışlarının, geçmişte gerçekleşen fiyat artışlarına göre değil, gelecekte beklenen enflasyona göre olmasını isterler.

Acaba ilk icraat öğrenciler üzerinde mi deneniyor?

Hükümetin, hem de seçimden önce, enflasyonu indirmek için ücret ve fiyat taleplerini “beklenen enflasyon seviyesiyle sınırlama”ya çalışacağı, ne kadar gerçekçi bir öngörüdür, bilemiyorum.

Fakat zaman zaman bazı hükümet ve parti yetkililerinde, kendilerini “ebediyen iktidarda kalacakmış gibi gören söylem ve eylemler” gözlüyoruz; sanki enflasyonu indirerek, kazanacakları seçimden sonraki hükümetin işini kolaylaştırmak istiyor gibiler.

Eğer böyleyse, asgari ücretin seviyesi, gerçekten de sapsarı olan sendikamızın ima ettiği %40 oranını aşamaz.

Memur ve emekli maaş zamları da enflasyon oranı kadar olur yani en çok %18.

Bu kararlılığı gösterirlerse, yönetilen/yönlendirilen ürün ve hizmetlerin fiyatlarını da baskı altına alırlar, kuru da dizginlerler; eğer bu saydıklarımı yaparlarsa, gerçekten de enflasyon %20’lere kadar düşebilir.

Peki, enflasyon %20’lere kadar düşerse, halkımız, hükümeti ödüllendirmek için Ak Parti’yi tekrar seçer mi?

Yoksa.

Enflasyonun düşüreceğim diye kamu imkânlarını halktan esirgediği için seçimi kaybetmesini mi ister?

Kamu kaynaklarını halka yağmalatarak, Ak Parti’nin seçim kazanması garanti değil fakat öğrenci burslarına düşük zam ve benzeri enflasyonu düşürmeyi amaçlayan politikaların seçimi kaybettireceği kesindir.

Peki, “yaklaşan seçimlerin şerefine” en az 2.000 TL burs bekleyen öğrencilerin 750 TL’si niçin kırpıldı, nedir suçları; anlayan bir hükümet yetkilisi varsa açıklasın, hatta yorum bölümüne yazsın biz de anlayalım.

YORUMLAR (16)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
16 Yorum